Dere Islahı projesine karşı döviz ve pankart açan grup daha sonra basın açıklaması gerçekleştirdi.Grup adına yapılan açıklama metni şöyle:
“Dersim- Ovacık ilçesinde geçmiş yıllarda muhtarların sulama bendi ve taşkınları önleme istemiyle verdiği dilekçeleri bahane ederek, Havaçor yakınlarında başlayan havaçor dere ıslahı projesi, yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda amacının dışına çıkıldığını göstermektedir.
Doğanın talanına yol açan ve suyun bir meta unsuru olarak kanallara haps edilerek, 44.354.km taşınması hangi yararlı amacı gütmektedir. Bir bütün olarak proje incelendiğinde 10 metre hacmine sahip olan dereye yer yer 40 metre genişliğinde 5 metre yüksekliğinde kanalın yapılması neyin göstergesidir.
Bilim insanları tarafından incelenen projenin muhtarların ve köylülerin talep ettiği sulama ve taşkınları önleme projesiyle alakası tespit edilmemektedir. Sulama projesinin amacı suyla teması olmayan toprakların su ile temasını gerçekleştirmektir. Ancak yatağında özgürce akan suyun kanallar (toprağın üzerine konulan kayaların silindir baskı sistemiyle toprağa gömülmesi) aracılığıyla haps edilerek kontrol altına alınması suyun toprak ile temasını kesmektedir.
Bu durum sadece toprak ile suyun ilişkisini değil bir bütün olarak doğa ile canlılar ile ilişkisini kesmektedir
Verilen dilekçelerde diğer bir durum ise sel ve taşkın ile arazileri tahrip olan kişilerin arazi kayıplarının önüne geçmektir. Ancak dsi tarafından yapılan çalışma 40 metre genişliği ve 5 metre yüksekliği ile kanalın 44,354 km gitmesi sel ve taşkınlarda arazi kayıpları olan alanların dışına çıkılarak amacını aştığını göstermektedir.
Projenin uygulanacağı havaçor vadisi ve dereleri, bölgeye özgü kırmızı benekli alabalıkların üreme ve gelişmeleri açısından özel öneme sahip bir alandır. Yapılan çalışmayla nesli tehlike altına girmiş olan kırmızı benekli alabalık çok önemli ölçüde zarar görecektir.
Proje alanı içerisinde kalan Munzur ve Havaçor çayları birleşme alanında yeşilyazı köyü civarında bulunan huş meşçeresi, dünya ormancılık ve botanik literatürüne geçmiş, huş ağacının dünyada en güneyde doğal meşçere kuruluşu yaptığı noktadır.
Yaratılan algı ve dolaşıma sokulan bilgi kirliliği ile projenin halk yararına ve hizmet amaçlı olduğunu öne süren dsi nin bölgemizde ki çalışmalarına bir bakalım. Dersimin dört tarafını barajlarla kapatmaya çalışan dsi bugün yine ovacık bölgesinde 3 baraj projesine imza atmaktadır.
Çed raporlarını hiçe sayan bir anlayışın nasıl bir yarar sağlayacağı yaptıkları çalışmalar incelendiğinde görülecektir.
Yaptığımız tespitler neticesinde projenin fotoğrafını özetleyelim..
Dsi projede suyu 3 aşamalı şekilde havaçor vadisine doğru, kademeli olarak 40 metre yükseklikte göletler oluşturmayı planlamaktadır. Havaçor vadisine yapılan bu göletler hem çevre tahribatı hem de doğanın yok edilmesinde yol açacaktır.
Bu göletler ve barajlar bölgenin meteorolojik özelliklerini değiştireceği gibi karasal iklime sahip olan bir bölgeyi kar yağışından uzaklaştırarak yağmur oranını artırıp asıl sel ve taşkınlara neden olacaktır, Bu gibi tahribatlara zemin hazırlayacaktır.
Tutulan bu göletlerle beraber halka su götüreceğini vaat eden dsi bugün bu proje ile su projesinin olmadığı dsi den alınan projeler ile ortaya çıkmıştır. Yapılan dere ıslah ve taşkın projelerinin asıl amacının yapılacak olan konaktepe ve konaktepe1 barajlarına temiz suyun aktarılmasını sağlamaktır.
Derenin ıslah edilmesi uzun yıllardan beri dilimizin, kültürümüzün, inancımızın farklılığından kaynaklı Dersim için izlenen politikaların sonucudur. Derenin ıslah edilmesi yaşamın ıslah edilmesi demektir, kültürün ıslah edilmesi demektir, farklı olanın muhalif olanın ıslah edilmesi sürgün edilmesi demektir. Bu bakımdan yaşam alanlarımıza uzanarak doğamızı kültürümüzü inancımızı yani yaşamın ta kendisini tahrip eden yok eden projelerin karşısında olacağız.”