Elektrik, bugünkü insan yaşamında aş, ekmek gibi olmazsa olmazlardan, zorunlu ihtiyaçlardandır. Artık çağımız insanı, onsuz yaşayamaz. Madde bağımlısı gibi ona bağımlıdır.
Eskilerde elektriğin henüz köylere yayılmadığı girmediği yıllarda, Elektriğimiz, gazlı lambalardı. Radyolarımızı, plaklarımızı çalıştıranlarsa elektrik değil, pillerdi. Beyaz aydınlık ışığı ancak şehre geldiğimizde yaşardık.
Beyaz aydınlık ışık, şehirlerden giderek, köylere yayıldı. Bir zamanlar gecelerin karanlığına gömülen köyler, beyaz aydınlık ışığın köylerine girmesi ile geceleri yanıp sönen birer yıldız kümeleri oldular.
Köylülerin, ancak şehirlere gittiklerinde sinema gibi izledikleri televizyonlar, beyaz ışıkla birlikte evlerine odalarına geldi.
Beyaz aydınlık ışık, beraberinde köylere, yiyeceklerin bozulmasını önleyen buzdolabı, çamaşırları el sürülmeden yıkayıp kurutan makineler, yayıklar götürdü.
Onunla yaşam, daha çok aydınlandı. Daha çok yaşanır oldu.
Devlet, bütün ülkeye yayılmış bu büyük yaşamsal kurumu, elektrik idaresini özelleştirdi. Devletin özelleştirdiği, çoğu kurumlar, halkın yaşamını doğrudan etkilemediğinden, yeterince, halkın gündeminde yer almamıştı.
Elektriğin özeleştirilmesi, halkın doğrudan gündeminde oldu. Halk, tedirgin oldu. ‘Acabalar’ hep sorulur oldu. Yeni özel kurumun farklı uygulamaları halkı başlangıçta korkuttu. Daha önce devlet tekelinde iken iki ayda bir düzenlenen elektrik ödemeleri, sayaç okumalar, bir aya indirildi. Süresinde ödeme yapılmayan abonelerin elektrikleri kesildi. İş yerleri evler, karanlıkta kaldı. İstenmeyen zorluklar yaşandı.
Halkın yoğun tepkilerini bu köşede dile getirdik. Halkın, abonelerin, tepkilerinden haberdar edilen kurumun yetkilileri, Eksikliklerinin giderilmesi Halkın, abonelerin şikâyetlerini gidermek için, yoğun bir çaba içersine girdiler. Özellikle ilimizde Elektrik İdaresinin FEDAŞ’IN İl Müdürü, büyük bir duyarlılık gösterdi. Şikâyetlere ve şikâyetçilere kapılarını açtı, dinledi. Varsa yanlışlıkların eksikliklerin hemen giderilmesini sağladı.
Eleştirilerin başında gelen sık sık sayaç okuma, elektrik kesintileri, giderek azaldı. Normal yasal süreye, işleme tabii oldu.
Çevreye uyumlu hizmet verebilmek, müşterilerini memnun etmek, arızaları, kesintileri, asgariye indirmek, için, yeterli araç gereç, teknik personel satın alınarak eksikliklerin giderilmesine çalışıldı.
Müşterilere kolaylık sağlamak için WEB SİTESİNİ kurdular. Müşteri, web sitesi ile borcunu sorabilecek. Talep, öneri ve şikâyetlerini kuruma bildirecek. İtirazını yapabilecek. Abone işlemlerini oturduğu yerden, 444 9 186 çözüm merkezi üzerinden kuruma gitmeden yapabilecek.
Çokça elektrik kullanan kuruluşlara, hastanelere, alışveriş merkezlerine, bankalara, otellere, kamu kurum ve kuruluşlarına, spor tesislerine, lokantalara, akaryakıt istasyonlarına belli oranlarda indirimler yaparak, enerji giderlerine destek olacaklarını açıkladılar.
‘Kuruluşlarının, halka, basına her zaman açık olduğunu ifade eden Tunceli FEDAŞ İl Müdürü Vedat ŞEKER, ‘Kapımız, her zaman herkese açıktır. Müşterilerimiz olan abonelerimizi memnun etmek, bizden kaynaklanan sorunlarını, çözmek, bizim görevimizdir. Şeffaf bir yönetim, şeffaf bir kuruluş, olmaya özen göstereceğiz.’ dedi.
Halkı kamuoyunu ilgilendiren önemli konularda halkı aydınlatmak, bilgilendirmek, için basını önemsediklerini söyleyen İl Müdürü, Çalışmaları hakkında basını sürekli bilgilendireceklerini söyledi.
Bunun bir örneği olarak yoğun kar yağışından dolayı 182 köyde meydana gelen elektrik arızalarının ve kesintilerinin giderilmesi için yoğun çalışma içinde olduklarını, en kısa zamanda arızaları giderip köylere elektrik vereceklerini basın aracılığı ile halka duyurdular.
Elektrik özelleştirilmesi halkı korkutmuştu. Her yenide, her başlangıçta olduğu gibi yeni özelleştirilen elektrik idaresinde de başlangıçta eksiklikler oldu. Kısa sürede giderilen bu eksiklikler sonrası, halkın korktuğu olmadı.
Tunceli FEDAŞ Elektrik İdaresi, yöneticileri çalışanları ile artık korkulan bir kuruluş değil, güven veren bir kuruluş olmuştur.
******
SARI GELİNİ SUSTURAMADILAR.
İkinci kez SARI GELİNİ susturmak isteyenler, susturamadılar. TAKSİM, İSTANBUL susmayan, açan onbinlerce SARI GÜLLER’e bir kez daha tanıklık etti. Açan on binlerce çiçek, İstanbul’u çiçek tarlası yaptı. Geniş bulvarlarda çınlayan kardeşlik türküleri, dünyanın ta öbür ucundan duyuldu. Sarı Gelini, bir kez daha öldürmek isteyenler de duydular. Yanı başında patlayan silahı, duymayan, bu ülkenin, bu kardeşliğin, zarar görmesine, izin veren, engellemeyen PALABIYIK, kardeşlik türkülerini ta OSMANİYE’DEN, duydu. Bebeklikte kardeş katil olanlarla, kardeş katillerini yaratanlarda duydu.
Yüzleri kızarmadan.
Utanmadan.
