PERTEK KARPUZU REKABETE HAZIR

Pertek’ten Hozat’a doğru giderken, bir bölümü baraj kenarında diğer bölümü yolun sağ tarafında bulunan 400 dönümlük ekili alan görünüyor.. Ama öyle buğday, arpa değil tamamı karpuz ve kavun ekiminde kullanılmış.
Diyarbakır’ın karpuzu ne kadar biliniyorsa, yakında “Pertek karpuzu” da kendini duyuracak gibi. Çünkü sadece ilçeye üretim yapılmıyor. Erzurum, Erzincan, Kayseri, Tekirdağ, Artvin, Giresun, Bingöl ve daha birçok ilden alıcısı oluşmuş durumda.
Traktör römorkunun kenarında oluşan gölgede kesilen karpuzu yiyerek, üretici Serdar Bozkurt ve Kasım Epik ile sohbete başlıyoruz. Serdar Bozkurt, iki çocuk babası. Bahar ve yazın yaklaşık 6 ayını karpuz üretimine verirken, geriye kalan zamanda ise balıkçılık yaptığını söylüyor. “Hangisinde rızkımız daha iyi olursa onu yapıyoruz” demesine rağmen, tercih edebilse balıkçılığın daha rahat olduğunu, çünkü karpuz ekiminin daha stresli olduğunu belirtiyor. Daha tam olgunlaşmamış olan karpuzun 5-10 gün içinde olgunlaşacağını söylerken de, kendi ürettikleri karpuzun içinde hiç katkı maddesi olmadığına, organik olduğuna da dikkat çekiyor.
PERTEK GEÇİŞ YOLU
“Pertek’te çapalama için eleman bulamayınca Urfa’dan 4 işçi geldi. Aylık 1250 tl alıyorlar. Sulama ve çapa işini yapıyorlar. Buraya suyu 1700 metre öteden Keban Barajından getiriyoruz. Elektriğe 11 bin lira ödedik” diyen Bozkurt, yağmurlama sistemini kullandıklarını, çünkü damıtma sisteminin karpuza yaramadığını ve mantar hastalığına sebep olduğunu dile getiriyor. Bozkurt, hiçbir teşvik almadıklarını ve tarlada 30 kuruş olan karpuzu 15 kuruşa satabilirlerse razı olacaklarını da sözlerine ekliyor. Geçen yıllarda yapılan kavun, karpuz satışı sayesinde Pertek sevkiyat açısından geçiş güzergâhı olmuş görünüyor. Çünkü artık Bingöl’ e veya diğer ilere geçişte bu güzergâh kullanılmaya başlanmış durumda.
‘İŞİMİZ DOĞAYA BAĞLI’
20 yıl boyunca balıkçılık yapan Kasım Epik ise, balığın azalmasıyla birlikte artık tamamen çiftçiliğe başlamış. Onun da iki çocuğu var. Biri lisede, diğer çocuğu ise üniversite sınavına girmiş. Ailesi Malatya merkezde oturuyor. 40 dönüm karpuz ekmiş ama şimdiki üçüncü ekimmiş. Çünkü ilk ekimde dolu, ikinci ekimde şiddetli yağmur, karpuzun yetişmesini engellemiş. Şu an karpuzu satmış olmaları gerekirken, doğa koşulları yüzünden daha yeni ürün almaya başladıklarını belirten Kasım Epik, “Hayat bizim gibi çiftçiye zor tabi. Bizim işimiz doğaya bağlı. Bakarsın bir hastalık olursa, içeri girer, batarız” diyor. Unutmadan söyleyelim. İki üretici de Diyarbakır karpuzunun aynısını kendilerinin de üretebileceklerini söylüyor ama Diyarbakır’ın namı gitmesin diye üretmediklerini belirtiyorlar!