• BIST 9016.37
  • Altın 3059.631
  • Dolar 34.2874
  • Euro 37.094
  • İstanbul 16 °C
  • Ankara 17 °C
  • Tunceli 20 °C

Piyasalarda bizi neler bekliyor?

Piyasalarda bizi neler bekliyor?
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren ekonomi gündemini değerlendirdi

Piyasalarda son 10 gündür görülen sert satışlar ve panik havası yatırımcılara akla karayı seçtiriyor Peki türbülansa yakalandığımız bu dönemde bizi daha neler bekliyor? Sengül Dağdeviren, Türkiye ve dünyada ekonomi gündemine ilişkin beklentileri ve gerçekleşmeleri yorumladıGelişmiş ekonomilerde ve Çin’de son dönemde büyümede görülen yavaşlama Ağustos’ta yeniden belirsizlik dalgasını, dolayısıyla uluslararası piyasalardaki dalgalanmayı güçlendirmiş durumda Avrupa’da yaşanan borç sorunlarına ABD’nin de eklenmesi, politika çözümlerinde geç kalınması ve yeterli adım atılmamasının Amerika’nın not düşüşüne neden olması, G7 ve G20 ülkelerinde politika yapıcıları yeniden koordineli bir çare arayışına itmiş gibi görünüyor Temel olarak bakıldığında yılın ikinci yarısında Amerikan ekonomisinin daha iyi bir performans göstermesi olasılığı hala güçlü ancak bunun için piyasalardaki satış ve panik havasının kontrol altına alınması gerekiyor G7 veya G20’den gelecek açıklamalar bu nedenle önemli olacak Bu ortamda bir süredir Türkiye’de sinyalini aldığımız büyümeye odaklı para politikası tercihinin ise Ağustos ayında TL’nin değerine istikrar kazandırma arayışı sırasında sürpriz bir faiz indiriminin eşlik etmesiyle yeni bir boyut kazandığını gördük Bu gelişme bize mevcut para politikasını enflasyon hedeflemesi çerçevesinde değerlendirmenin, diğer bir deyişle mevcut beklentilerle hedefler arasındaki farkı dikkate alarak temkinli bir duruş beklemenin yanıltıcı olduğunu gösterdi Önümüzdeki döneme dair görünümü değerlendirirken, bunu dikkate almamızda fayda var Merkez Bankası’nın (MB) duruşunu anlamak için biraz daha açıklamaya çalışırsak, normal koşullarda hiçbir ülke çok uzun süre yüksek cari açıkla yaşayamaz, çünkü yüksek cari açık o ülkede döviz arzı eksikliği demektir, bu da zaman içinde o ülkenin para biriminin değer kaybetmesine, dolayısıyla cari dengeye ulaşılmasına neden olur Ancak bu resme cari açığın finansmanını yani sermaye hareketlerini de koyacak olursak, sermaye hareketlerinin cari açıktan daha güçlü olduğu zamanlarda bu mekanizma işlemeyecektir Bugün Türkiye’de izlenen para politikasının özünü de bu oluşturmaktadır Yüksek cari açığı olan bir ülkede sermaye girişi güçlü kalmaya devam ediyorsa faizleri yükselterek ekonomiyi soğutmak bir çözüm olmaktan çok sorunu büyütebilir Çünkü yüksek faiz dünyanın içinde bulunduğu konjonktür itibarıyla ülkeye sermaye girişini (daha çok da portföy yatırımları girişini) güçlendirebilecek, bu da para biriminde gereken düzeltmeyi geciktirecek (aksine değerlenmeyi güçlendirebilecek) ve cari açık sorununu daha da büyütebilecektir Nitekim aşağıdaki grafiğe bakıldığında 2009 krizine yüksek faiz ortamında giren TCMB’nin küresel belirsizlikleri dikkate alarak olası bir sermaye hareketi oynaklığına karşı benzer bir durumda kalmak istemediği açıkça görülüyor 2010 sonundan bu yana uygulanan para politikasının sermaye hareketlerinde bir kırılganlık yaratmamış olması da (ki bunu da Türkiye ekonomisinin yapısal güçlü tarafları ve genel olarak gelişmekte olan ülkelere olan ilgi ile açıklamak mümkün) bu duruşu destekliyor Burada alınan en temel risk ise kura istikrar kazandırmak ve enflasyon görünümüne ilişkin Bu ortamda rezervlerin kullanılıyor olması kredi derecelendirme kuruluşlarından gelebilecek negatif bir tepki olasılığını arttırmış olsa da, buna kısa vadeli borç stokunun düşüşü (özellikle bankaların) eşlik edebilir ve görünümü rahatlatabilir Temel güven unsuru ise enflasyonun baz etkisinin desteğiyle gerileyeceği önümüzdeki iki ayda verilerin ekonomideki yavaşlamayı teyit etmesi ve maliye politikasında beklenen sıkılaştırmanın açıklanması olacak gibi görünüyor  

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim