Tunceli'nin Hozat ilçesinde, ilçe emniyet müdürlüğünün yurttaşları fişlediğinin ortaya çıkması sonrası Pülümür'de yaşayan bir köy muhtarı 2002 yılında benzeri bir çalışmanın jandarma tarafından yürütüldüğünü ileri sürdü.
Muhtar Cahit Satık, dönemin jandarma karakol komutanı tarafından ilçedeki yurttaşların kimlik fotokopilerinin ve vesikalık resimlerinin toplandığını, bunun da merkezi bir kararla yapıldığını savundu. Satık, savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Pülümür’e bağlı Gökçekonak köyü muhtarı Cahit Satık, 17 Ocak’ta savcılıkta alınan ifadesinde, Hozat’ta açığa çıkarılan fişlemenin bir benzerinin 2002 yılında jandarma tarafından yürütüldüğü ileri sürdü. 43 yaşındaki Satık, Kırmızıköprü Jandarma Karakol Komutanı olarak görev yapan ‘Bahri Astsubay’ adlı kişinin civardaki köylerden vesikalık fotoğraf ve kimlik fotokopisi toplattığını iddia ederek, şunları söyledi:
“Bunu Kırmızıköprü mevkisindeki kahvehanede otururken civar köy muhtarlarından öğrendim. Bu komutan köyde yaşlıların bulunması, en gencin de ben olmam nedeniyle bizim köydekilerin kimlik fotokopileri ile vesikalık fotoğraflarının kendisine getirilmesini istedi. Ben de Bahri astsubaya götürdüm. Bunları teslim ederken hem bana hem de kimlik fotokopilerini ibraz ettiğim kişilere yönelik olarak, hangi aşiretten olduğumuzu sordu. ‘Ne oluyor, 38 geri mi geliyor?’ dediğimde bana sadece kendisine verilen emrin bu olduğunu söyledi.”
İfadesinde, 1994’te köyünde İmam Hüseyin Şengül adlı bir yurttaşın ‘Yeşil’ kod adlı Mahmut Yıldırım tarafından öldürüldüğünü fakat faillerin yakalanamadığını kaydeden Satık, “2002 yılında olan hususu (jandarmanın fişlemesi) savcılığa bildirmemin sebebi, bu süreç zarfında hem kendimin hem de diğer köylülerin benzer biçimde infaz edilme korkusunu yaşıyor olmasıdır” dedi.
Satık’ın avukatı Barış Yıldırım da ‘Bahri Astsubay’ adlı kişi ve o dönem hiyerarşik olarak bağlı bulunduğu tüm askeri yetkililerin dinlenmesini ve ilgili jandarma biriminin bilgisayarlarında inceleme yapılmasını istedi.
Haber: İSMAİL SAYMAZ