Ekmek almaya giderken güvenlik güçleri tarafından gaz fişeği ile vurulup öldürülen çocuğun ölümü bütün yurtta olduğu gibi Tunceli’de de protesto edildi.
Zaman, zaman şiddet içeren, istenmeyen protesto gösterilerine rağmen, güvenlik güçleri, sağduyulu yaklaşımları ile istenmeyen üzücü olayların çıkmasına, yaşanmasına izin vermediler.
Bu soğukkanlı yaklaşımda, başta Sayın Valimiz olmak üzere, Sayın Emniyet Müdürümüzün, sağduyulu güvenlik güçlerinin, büyük payı oldu.
Devletin güvenlik güçleri, halkının güvenliğini, yaşamını, korumak için görevlendirmişlerdir. Ekmek almak için giden çocuğu, hukuk devletlerinde demokratik bir hak olan gösterilere katılanları öldürmek için, kötü muamele yapmak için görevlendirilmemişlerdir.
Aralarına katılmak istediğimiz uygar ülkelerin hiç birinde güvenlik güçleri hukuk devletlerinde demokratik bir hak olan protesto gösterilerini engellemek için öldürücü şiddet kullanmazlar. Bizim emniyet güçlerinin kullandığı silahları kullanmazlar. Gösteriye katılanların güvenliğinden kendilerini sorumlu bilirler.
Yaklaşık yüz yıldır Cumhuriyetle, halkın iradesine dayanan parlamentoyla, yönetilen bir ülke olmamıza rağmen, evrensel insan hak ve özgürlüklerini hukuk devletine yakışır bir şekilde koruyamadık.
Tunceli, özgülünde emniyet güçlerinin sergiledikleri sağduyulu, belki de ülke genelinde bir ilk olan, insan hak ve özgürlüklerini koruyucu yaklaşımları, uygulamaları, Tunceli halkının, övgüsünü takdirini almıştır.
Bütün ülke genelinde bu sağduyulu, hukuk devletine yakışır uygulamalar, uygulanmış olsaydı. Tunceli’de Emniyet güçlerinin sergiledikleri uygulamalar, bütün ülke düzeyinde sergilenseydi. Bütün bu ölümler yaşanmaz, kardeş kavgasına yol açacağından korkulan kamplaşmaların doğmasına izin verilmezdi.
Tunceli’de, adeta bir ilk yaşandı. Emniyet güçleri, sağduyulu yaklaşımları ile Tunceli Halkının takdirini aldılar. Ülkede, hukuk devletine yakışır bir örnek oldular.Adeta, eylemlerini, şiddet boyutuna vardıran protestocuların, güvenliğini korudular. Tunceli Halkını, hatta bütün ülkeyi üzecek, üzücü olayların çıkmasına, yaşanmasına izin vermediler.
Bu sağduyulu yaklaşıma rağmen bir güvenlik görevlisinin kaybı herkesi üzdüğü gibi Tunceli Halkını da üzmüştür.
Ona tanrıdan rahmet, güvenlik güçlerine baş sağlığı diliyoruz.
+++++++
VAHŞETTİR
Bir doğa harikası daha, DERSİM doğasında insan kılığında bir doğa katili tarafından hunharca katledildi.
Daha öncede dünyada nesli tükenmek üzere olan doğa harikası VAŞAK, DERSSİM Doğasında hunharca katledilmişti.
Bu utandırıcı vahşet boyutundaki katliamlar, daha öncede DERSİM Doğasında yaşanmıştı.
Yoğun tepkiler, bu vahşeti sonlandırır diye umutlandırmıştı. Umutlar yine boşa çıkmıştı. Doğanın harika sakinlerinden, vaşak gibi nesli tükenmek üzere olan SU SAMURU da, bir canavar tarafından kurşunlanarak katledildi. Kahramanlığını duyurmak içinde katlettiği doğa güzelini teşhir için yol kenarına bıraktı.
Dersimin, uçsuz bucaksız tarım alanlarından, fabrikalarından, denizlerinden, zenginliği yoktur. Başka yerlerde olmayan zenginliği, harika doğasıdır.
Bu harika doğa, bağrında barındırdığı, canlılarla zenginliktir. Bağrında barındırdığı canlıları katletmek, bu zenginliği yok etmektir.
Doğamızı en çok zenginleştiren, dağ keçileri, önceki yıllar, soy kırım düzeyinde katledilirlerdi. Doğanın insan yaşamındaki önemini bilmeyen doğa katilleri, kışlık kavurmalarını, yılbaşı mezelerini, onları katlederek yaparlardı.
Doğayı korumakla görevli kurumların, sorumluluklarını başarılı bir şekilde yapmaları, çalışmaları, sonucu bu katliamlar büyük ölçüde engellendi.
DERSİM Doğasının ikinci büyük zenginliği KINALI Keklikte, geçmişte, hatta yakın zamana kadar soykırım boyutlarında katledildi. Çevre illerden, çoğunlukla Elazığ’dan gelen, doğa katilleri, soykırım boyutlarında avladıkları kınalıları, pavyon müşterilerine meze yaptılar.
Dersimin doğasını zenginleştiren, Dersimi dünyada tanıtan KIRMIZI BENEK ALABALIK TA, soyu kurutulurcasına, avlanıp katledildiler. Yumurtlamak için gittikleri ovacığın eteklerindeki yuvalarında, gece projektörlerin ışığında vahşice katledildiler.
Hani DERSİM Halkı, kültürlüydü. Sosyaldi. Okuryazar oranı ülke düzeyinde yükseklerdeydi. Ne oldu, bu, sosyal, kültürlü halka. Bu halk, kendi zenginliğini, yaşamını, katleden canavarlara nasıl izin verdi. Hala nasıl izin verir. Arasında nasıl barındırır.
Duyarlılık gösteren Sayın Valimiz, Av Komisyonunun kararlarına rağmen, bütün Dersim coğrafyasında av yapmayı yasakladı. Alkışlanacak bu kararı, Dersim Halkı desteklemeli, yaşamını zenginleştiren doğasını, korumalıdır.
Yıllardır bu canavarların canavarlıklarını bu köşede sergiledik. Onlara yeter yapmayın diye çağrıda bulunurken, halkada, doğayı korumakla sorumlu kurumlara da, bunların katliamlarına izin vermeyin diye çağrıda bulunduk.
Aynı çağrıyı bir kez daha yeniliyorum.