Gaziantep’te hasta yakını tarafından bıçaklanarak öldürülen Dr. Ersin Arslan’ın ölüm yıldönümünde sağlık emekçileri basın açıklaması gerçekleştirdi.
Tunceli Devlet Hastanesi önünde düzenlenen acıklamayı SES Şube Sekreteri Özkan Uç okudu.
Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesinin ardından iki yıl geçtiğini belirten Uç, “Aradan iki yıl geçti, ancak sağlık çalışanları ülkenin dört bir yanında her gün şiddet görmeye devam ediyor. Ersin’in ölümünden sonra, genç bir sağlık emekçisi Dr. Melike Erdem sisteme isyanını kendi canıyla ödedi. Diyarbakır Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde Yoğun Bakım Hemşiresi Rabia Önal öldüresiye dövüldü. Kaymakamın dövdüğü doktor, Hastane Müdürü’nün kovaladığı sağlık çalışanı, emniyet güçleri ve başhekimlerin saldırısı, hasta ve hasta yakınlarının yerlerde tekmelediği hamile doktor, dövülen yoğun bakım asistanları, silah çekilen acil servisler, silahlı tehditler, kovalanan doktorlar, diş hekimleri, hemşireler… Bunlar kamuoyuna yansıyanlar. Ya bilmediklerimiz, ya açıklanamayanlar?” dedi.
Dr. Ersin Arslan’ın öldürülmesinden sonra sağlıkta şiddetin önlenmesi için pek çok eylem ve etkinlik düzenlendiğini hatırlatan Uç, “TBMM’de sağlık çalışanlarına yönelik artan şiddet olaylarını araştırmak için komisyon kuruldu. Komisyon toplantılarına katıldık, şiddete ilişkin görüşlerimizi ifade eden raporlar verdik. Sonunda bu komisyon, altına imza atabileceğimiz bir rapor hazırladı. Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod uygulamasını başlattı. Bu hatta her gün ortalama 30 şiddet olayı bildiriliyor. Bunlar sadece bildirilenler ve çoğunun bildirilmediğinin farkındayız. Tablo kötü. TBMM raporunda da yer alan temel bir talebimiz var. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddeti azaltmaya katkısı olacak bir yasal düzenleme gerekiyor. Bu düzenlemeye yönelik önerimizi Sağlık Bakanlığı’na, TBMM’de grubu bulunan partilere ve sağlıkçı milletvekillerine ilettik. Ne yazık ki bizim önerimiz gibi “somut caydırıcılığı olan yasal düzenleme” yerine son çıkan sağlık torba yasasında pratikte karşılığı bulunmayan bir düzenlemeye gidildi. Sağlık çalışanlarına dayak atanlar yine ellerini kollarını sallayarak ortada dolaşıyor, ertesi gün dayak attıkları sağlıkçıyı tehdit etmeye devam ediyor. Sağlıkta şiddeti önleyecek gerçek bir yasal düzenleme yapılmadan bu konuda bir ilerleme olmayacağı çok açık, bunu yöneticilerden ivedilikle bekliyoruz. Göstermelik yasal düzenlemeler değil, samimiyet bekliyoruz” diye konuştu.
Sağlık çalışanlarının sadece hasta yakınlarından şiddet görmediğinin altını çizen SES Şube Sekreteri Özkan Uç, “ Sağlıkta Dönüşüm Programı’nın sağlığı ticari bir hizmet haline getirmesi ve üzerinden “kar” elde edilmesinin yarattığı baskı ve mobbing bir yana; çalışanlar yöneticilerden doğrudan şiddet de görüyor. Kaymakamın yerde tekmelediği kadın aile hekimi akıllardadır. Atanmışlar, seçilmişler ve daha nicesinin şiddetini de unutmadık.
Sağlık Çalışanlarına yönelik şiddetin nedenleri çok yönlü olmakla birlikte; çalışanları, hasta ve hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var.
• Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbiriyle rekabete sürükleyen, sağlıkta kaliteyi düşüren PERFORMANS uygulaması var!
• Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24, esnek-kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var, hemşirelerde haftada 56, asistan hekimlerde 90 saate kadar uzayan mesailer var!
• Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında “sağlıkçı her işi yapabilir mantığı” ile çalıştırılma var!
• Özel sektörde güvencesiz, parasını alamadan, kölelik koşullarında çalışma var!
• Sağlık Hizmetine ulaşmanın önünde bin bir türlü engel var, her kademede ödenen katkı-katılım payı ve ilave ücretler var!
• Hükümet, siyasetçiler ve yöneticilerin “Sağlık Çalışanlarını” itibarsızlaştıran, küçük düşüren, hedef gösteren kışkırtıcı üslubu ve açıklamaları var!
Tüm bunların sonucunda bozuk bir sağlık sistemi, tedavi olamayan hastalar, çalışanlara yönelmiş öfke ve şiddet var!” dedi.
Uç, açıklamasını şu sözlerle bitirdi: “Halkımıza daha iyi bir sağlık hizmeti sunabilmek için; halkımızı verdiğimiz bu mücadelede yanımızda olmaya, hükümeti; şiddeti doğuran, emekçileri ve halkı mağdur eden bu sistemi ortadan kaldırmaya, işkolundaki sağlık emek ve meslek örgütleri olarak birlikte çözüm üretmeye davet ediyoruz.”
Türkiye genelinde düzenlenen açıklamaya destek veren kurumlar şöyle:
TTB (Türk Tabipleri Birliği)
TDB (Türk Diş Hekimleri Birliği)
SES (Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası)
DEV SAĞLIK İŞ (Devrimci Sağlık İşçileri Sendikası)
HAYAD (Hasta ve Hasta Yakını Hakları Derneği)
THD (Türk Hemşireler Derneği)
Türk Ebeler Derneği
TÜM RAD DER (Tüm Radyoloji Teknisyenleri/Teknikerleri Derneği)
TMRT DER (Türk Medikal Radyoteknoloji Teknisyenleri Derneği)
SHUD (Sosyal Hizmet Uzmanları Derneği)
Psikologlar Derneği