Sahtecilik kelimesi İngilizce 'impostor', 'imposture' kökünden gelir ve sözlük anlamı, 'kendi gibi davranmayarak insanları kandırmayı, özellikle de hileli kazançlar elde etmek için başka biri gibi davranma'yı içermektedir.
Psikoloji literatürüne göre 'impostor sendromu'nu açıklayacak olursak; bireyin geçmişte elde etmiş olduğu pek çok başarısına rağmen, bugün kendini beceriksiz ve yetersiz görmesinden kaynaklı olarak yaşadığı duygu durum bozukluğudur. Sahtecilik sendromu ile karşı karşıya olan bireyler, sahip oldukları şeylerin şans eseri ya da çeşitli sebeplerden dolayı ortaya çıktığına inanmakta ve kendisini sahtekar olarak görmektedir.
Imposter sendromunda, birey kendisini aslında olmadığı biri gibi görmekte ve buna inanmaktadır. Çoğu zaman insanın performansına bağlı olarak algısının gerçek olmayan düşünceler üzerine yoğunlaşması şeklinde ortaya çıkan sahtekar sendromu, insanın yaşamını olumsuz yönde etkilemekte, psikolojik açıdan yaşam kalitesini düşürmektedir.
'Sahtecilik (Impostor) sendrom'a sahip olan bireylerin ortak özelliklerinden bahsedecek olursak; genellikle mükemmel derece de iş başarmış olsa bile kendisini yetersiz olarak gören kişilerin ortak yakalandığı duygudurum bozukluğudur. Bu tür kişiler hayatları boyunca birçok başarı elde etmelerine rağmen başarılarından memnun olmayarak kendilerini eleştiren kişilerdir.
Başarılı kişilerin yakalanmış olduğu bu sendrom, mükemmelliyetçi, titiz, kaygılı ve her zaman işlerinde daha iyisini elde etmek adına güdülenen insanlarda daha sık karşılanabilen bir durumdur. Diğer insanlardan farklı olarak bu bireylerin yaşamış olduğu sahtecilik sendromunun nedenlerinden bahsedecek olursak; en önemli sebepleri arasında bireyin bulunduğu konumdan memnun olmaması yani yanlış bir konumda olmasından kaynaklanan bir rahatsızlıktır.
'Imposter sendromu'nun nedenlerinden de bahsedecek olursak; en önemli sebebi, bireyin yanlış bir konumda olmasının vermiş olduğu rahatsızlıktır. Örneğin; birey, sevmediği ya da ait olmadığını düşündüğü bir yer ya da başarı için kendini yetersiz görmek ya da kendini başarısız hissetmek gibi durumlar ile karşı karşıya kalabilmektedir. Ayrıca bu duygu durum bozukluğuna sahip olan bireyler genellikle toplum karşısında ya da sahnede konuşma konusunda çekingenlik göstermekte, beceriksiz olduğu anlaşılacak korkusu ile toplumdan dahi uzak durmaktadır.
Temelde bu tür kişilerde başarısızım ve yetersizim inancı vardır fakat dışarıdan bakıldığında bu kişiler dört dörtlük kişiler olarak adlandırılır. İlk başta kadınlarda daha çok ortaya çıktığı varsayılan bu sendrom zamanla cinsiyet farkı olmadan genel popülasyona yayılmış bir biçimdedir.
2007 yılında İngiltere’de yapılmış olan bir araştırma da “İnsanların yaklaşık %70’i Sahtecilik Sendromunu yaşıyor” sonucuna ulaşılmıştır. Kimileri bunu dikkate almadan yaşamlarını idame ettirirken kimisi de hayatının parçası haline getirerek sorun sarmalından çıkamamakta.
Yetenekleri ispatlansa da çocukluğunda sürekli olarak mükemmeliyetçiliğin savunulduğu aile kökenlerine sahip olan bireylerde daha çok yaşanır. Örneğin “onun çocuğu daha yüksek aldı. Sen neden bu puanı aldın. 90 yerine 100 alabilirdin.” Şeklinde ki söylemler çocuğun iyi bir iş başarmış olmasına rağmen daha iyiyi başarmak adına yetersizliğin vermiş olduğu sancıyla daha iyiyi başarmak adına odaklanmasını içermektedir. Bu durumda kişinin kendine olan memnuniyeti sarsılarak sorgulama dönemi başlamaktadır. Bu durum fazla övülen çocuklarda da meydana gelmektedir. “inanıyorum sen zaten bu sınavı geçersin” çocuk neden daha fazlasını yapmayayım?' veya 'neden daha çok çabalamayayım?' şeklinde düşünerek kendisinin her şeyi yapabileceğine inanır ve sürekli olarak yapım gücünü dener.
Kişinin olduğu konumla olmak istediği konum arasındaki memnuniyetsizlikten kaynaklanan bu sendrom aslında kişiyi “Ben buraya geldim, şans eseri mi geldim bilerek mi geldim. Olmak istediğim yer burası mı?” gibi çıkılmaz düşünce kalıplarına sürüklemektedir. Başarılarının şans eseri olduklarına inanmaktadırlar. Herkesin hayatının belli döneminde bir miktar yaşamış olduğu sahtecilik sendromu kişiyi zorluyorsa yani hayatını zorlaştırıp içe kapanmasına neden oluyorsa bir problem haline gelmiş demektir. Yetersizlikten dolayı ortaya çıkan ve kişiyi belirsizliğin içinde kaybolmaya iten Sahtecilik sendromuna çözüm bulunmadıkça psikolojik problemler ve kendinden memnun olmayış artacaktır .Sergilenen başarı sahiplenilmelidir bunu başaramayıp kendinden memnun olmayan bireylerin farkındalığın yaratılması adına psikolojik destek alması gerekmektedir. Bu durum bazı insanlarda ne olursa olsun bir sendrom olarak ortaya çıkmayıp kuluçka aşaması ömür boyu sürebiliyor.