• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 12 °C
  • Tunceli 8 °C

Sanatçı Ali Baran: Tek suçumuz ana dilimizde şarkı söylemek

Sanatçı Ali Baran: Tek suçumuz ana dilimizde şarkı söylemek
Sorularımızı yanıtlayan Sanatçı Ali Baran, "Ben bu ülke özgür, demokratik bir ülke olsun isterim. Başıma ne gelirse dilimden geliyor ama bunca şeyi görürken nasıl susalım?" dedi.

Almanya’da yaşayan Kürt Sanatçı Ali Baran küçüklüğünden beri türküler söylüyor. Baran bugüne kadar 12 albümü sevenleriyle buluşturdu. Yeni bir albüm hazırlığı için İstanbul’a geldiğinde gözaltına alındı. Yurt dışına çıkış yasağıyla serbest bırakılan Ali Baran’la müzik hayatını ve Kürtçe şarkılar söyleyen bir sanatçı olarak yaşadıklarını konuştuk.

ÇOCUKLUKTAN BERİ MÜZİKLE İÇ İÇE

Bu zamana kadar 12 albüme imza attınız. Sizin sanat dünyasına girişiniz nasıl oldu?

Bizim ailede müzisyenlik var. Dedem; keman, tambur çalardı. Babam da saz ve keman çalardı. Bizim köy Alevi Ağuiçan Mürşid Ocağı’dır, pirler köyüdür, hiç saz eksik olmaz o yüzden. Alevi beyitleri bizde çok söylenir, biz beyit ve o düşünce tarzı ile büyüdük. Bizde eskiden beri silah taşımazlar, Dersim’deki aşiretler arasındaki kavgalıları, küskünleri barıştırırlar. Bizim aileden herkes çalıp söyler. Mesela ben küçükken annem davul yapmıştı bana, davul çalardım hep. Babam Mahmut Baran 1964’te TRT Ankara Radyosuna misafir sanatçı olarak gitmişti, dönüşünde eve cümbüş getirmişti. Dersim’de de kimse bilmez cümbüşü, bir ay bizim ev doldu taştı ziyaretçilerle “Mahmut demirden saz getirmiş görelim” diye ev dolup taştı. Daha sonra babam 1965’te Almanya’ya işçi olarak gitti. Ben de 7 yaşına kadar Türkçe bilmiyordum, ilkokulda öğrendim. İlkokulda hocam saz çalıyordu, ben de türkü söylüyordum. Elâzığ’da ortaokulda da saz çalmaya başladım. Parklarda filan dinletiler yapardık. Sonra Elâzığ’da bir öğretmenim Atilla, benim sesimin güzel olduğunu fark edince halkevine götürdü beni, ilk başlarda utana utana şarkı söylemeye başladım.

"HEPİ TOPU BİR TÜRKÜ SÖYLEYECEĞİZ"

Profesyonel olarak şarkı söylemeye nasıl başladınız? Uzun zamandır Almanya’da yaşıyorsunuz, nasıl Almanya’ya düştü yolunuz?

1973’te babam beni Almanya’ya götürdü. Ben 1975’te geri geldim, Hozat’ta liseye devam ettim. Herkes devrimci tabii. Ben de Denizci olmuştum. Onu çok sevdim, “Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği” demişti çünkü. İlk defa ondan duyuyorum “Kürt” kelimesini. Vay be dedim, benim adamım bu. Ben de devrimci oldum öyle.

Geceleri Dersim’de, İskenderun’da, Dörtyol’da filan türkü geceleri düzenliyorduk. Sonra İstanbul’a Abdi İpekçi Spor Salonu’na, Tepebaşı Gazinosu’na geldik şarkı söylemeye. Etkinlikler oluyordu, Kürtçe şarkı söylüyordum. Herkes şok oldu. “Abi seni tutuklarlar” dediler, korktular. Üstümü değiştirip arka kapıdan çıkarıyorlardı beni. Sonra bir gün biri sordu, “Seni sahneye çıkaracağım ama ne söyleyeceksin?” dedi. “Yahu türkü söyleyeceğim hepi topu, Türkiye’yi mi yıkacağım?” dedim.

Tabi millet Kürtçe şarkıya doyamıyor. Bizim 5-6 şarkı oluyor 10-11 şarkı. Sonra Diyarbakır’da 24 Aralık 77’de sahneden sonra içeri aldılar bizi. Bir güzel dayak yedik önce tabii. Sonra yurt dışı yasağı filan derken bir şekilde attık kendimizi Almanya’ya 78 yılında.

ALMANYA’DA ZORUNLU SÜRGÜN HAYATI

Siz de 1980’den sonra vatandaşlıktan çıkarılanların arasındaydınız. Bu durumdan nasıl etkilendiniz Almanya’da?

 

’82’de Melike Demirağ, Şenay Yurdatapan ile filan 13 kişi vatandaşlıktan çıkardılar bizi. Her gün radyoda sayıyorlar, en son da benim adımı söylüyorlar. Almanya’da mülteci durumuna düştük, Alman polisi pasaportumu elimden aldı. Sonra Alman polisi dedi ki “Seni Türkiye’ye geri göndereceğiz” Avukat geldi sağ olsun iyi bir kadındı, iltica ettiğimi söyledik ve halletti. O dönemde bir ara Yılmaz Güney gelmişti Paris’e, beni de çağırdılar. Almanya’da o zaman ilticacının kaldığı yerden 50 km uzağa gitmesi yasaktı o yüzden ben gidemedim, kaçak geçmeye çalıştım, yakaladılar. Çok üzülmüştüm, daha sonra Kürt Enstitüsünde cenazesini gördüm. Cenazede çok ağlamıştık. Ben 2 yıl sonra vatandaşlık aldım zaten.

"VATANDAŞLIĞA ALINDIĞIMI SONRADAN ÖĞRENDİM"

Ne zaman tekrar girebildiniz ülkeye?

Ben toplam 20 yıl sürgünden sonra 1999’da ilk defa Fırat’tan diğer tarafa geçtim. Önceden uçakla geçerken el sallardım yukarıdan. Elâzığ’dan Dersim’e festivale giderken polis çevirdi pasaportumu verdim, “Sen asker kaçağısın, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşısın” dedi. Şenay Yurdatapan’ı aradım “Ne oldu, biz geri mi alındık vatandaşlığa?” diye sordum. 1993’te 300 sanatçı ve yazarı Cem Karaca ile birlikte vatandaşlığa geri almışlar. Ben sonradan öğrendim yani. Vatandaş olduk da olmaz olaydık. Bu sefer de “Asker kaçağısın” diye Ankara’ya gittik. Neyse sonra saldılar 60 yaşına gelmişsin diye. 2013’te Van’da bir festivale katıldım, polisler kamerayı almış beni. Van savcısı, “Bölücü propaganda yaptığım iddiasıyla” hakkımda dava açmış. Yine Çağlayan’a çağırdılar bizi, “Dersim’de soykırım demişsin, bölücülük yapmışsın” falan diye uydurma bahanelerle bir sene ceza aldım. Daha önceden hiç cezam yok diye 5 sene ertelendi, 2019 Brüksel’den konser dönüşümde havaalanında yine telefonum alındı, bırakıldım.

"BUNCA ŞEYİ GÖRÜRKEN NASIL SUSALIM?"

Sabiha Gökçen Havaalanından tekrar gözaltına alınmanız nasıl oldu? Albüm çalışmalarınız nasıl gidiyor?

Bu yaz “Bir albüm yapalım, yaşımız geç oldu” dedik, bir daha yapabilir miyiz, bilinmez. Şimdi de o albümü bitirmeye geldik. Havaalanından gözaltına alındım. Eşimle avukat bekledik, sonra savcıya ifade verdim, yurt dışı yasağı koydu bıraktı işte. Olaylardan dolayı stüdyoya bile gidemedik hâlâ. Ben bu ülke özgür, demokratik bir ülke olsun isterim. Başıma ne gelirse dilimden geliyor ama bunca şeyi görürken nasıl susalım? Onlara da dedim: “Beni kapıdan kovsanız bacadan yine girerim ülkeme, ben ülkemi seviyorum.” Tek suçumuz ana dilimizde şarkı söylemek. Eğriye eğri doğruya doğru dememiz. O yüzden bize bu yaptıkları, onların makbul Kürt’ü olmadığımızdan. Doğru söyleyeni de dokuz köyden değil 40 köyden kovarlar.

Haber: Nisa Sude DEMİREL

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim