Doğayı korumanın herkesin yaşam borcu olduğunu ifade eden Beşer Şahin, “Doğayı seven, doğayı koruyan ve doğa için mücadele eden, unutmayalım ki doğa var ise bizler tüm canlı varlıklar varız. Aldığımız nefesi doğaya borçluyuz. 8 Ekim’de Dersim Seyit Rıza Meydanı’na tüm doğaseverleri ve doğa için mücadele edenleri davet ediyoruz” diye ifade etti.
Doğaya ve canlılara her türlü saldırının aslında kimliklerine ve kutsal değerlerine yapıldığını vurgulayan Ferhat Tunç, “Dağlarımıza kefen biçme hazırlığında olduklarını üzülerek görüyoruz. Munzur Dağları’nın tamamı maden sahası ilan edilmiş durumda, aslında bu projeyle bölgenin bütünü insansızlaştırılmak isteniyor. Yine bu projeyle birlikte Munzur’daki binlerce bitki türünün yok olmasıyla birlikte yer altı sularımızın, yaban hayatının bitirilmesi mümkün olacak. Doğamız insanlığın doğal kültürel mirasının bir parçasıdır. Doğamıza saçtıkları zehirle aslında yaşama dair var olan her şeyi yok edeceklerini biliyoruz. Tüm Dersim halkını ve dostlarını bu talancı zihniyete hayır demeye çağırıyorum” diye belirtti.
Ovalarımız, akarsularımız, ormanlarımız içinde yaşayan tüm canlıların katledildiğini söyleyen Deniz Deman, “Bu talana karşı birlikte direnirsek kutsalliyetlerimizi koruyabiliriz. Doğa talanına ve kıyıma karşı tüm doğaseverlerini 8 Ekim’de Dersim Seyit Rıza Meydanı’na dayanışmaya bekleriz” dedi.
Sömürge madenciliğe karşı yaşam alanlarını savunmak adına kadim toprak olan Dersim’i, Munzur’u sahipsiz bırakmamaları gerektiğini belirten Pınar Aydınlar da,“Bir kez daha yeşil alanlarımıza, yaşam alanlarımıza tüm doğanın o güzelliklerine karşı sermaye besleyen zihniyete karşı 8 Ekim saat 13.30’da Seyit Rıza Meydanı’ndayız” diye konuştu.
HABER: CANER AKTAN