Savuk Köyü Çemişgezek’in, sakin ve bir çok kişi tarafından belki de keşfedilemeyen eşsiz güzellikteki yerlerinden biridir. Savuk Köyü Karadeniz sahillerini kesinlikle aratmayacak kadar yemyeşil, muhteşem bir doğaya sahip. Yeşil ve Mavinin birleştiği oldukça güzel ve bakımlı Savuk köyüne yaptığımız yolculuk ve burada kaldığımız kısa süre zarfında, ivedilikle yakaladığımız kareleri sizlerle paylaşalım istedik. Savuk Köyü Çemişgezek ilçemizin ova grubu köylerimizden biri. Asıl köy toprakları, 1972 yılında Keban Barajı yapılarken istimlâk edilerek sular altında kalmış, ardından 1985′li yıllarda köylüler tarafından eski konumuna en yakın baraj gölü kıyısına, Yukarı ve Aşağı Savuk olarak tekrar inşa edilmiş. Keban baraj gölüne sıfır noktada bulunan köyün hemen güneyinde Elazığ, batısında Erzincan toprakları bulunuyor. Küçük bir yarımadayı andıran,araziye kurulan Yukarı Savuk’un yanı sıra köyün kuzeybatı yönünde kalan, arasından 200 metrelik baraj gölünün bulunduğu karşı kıyıya da aynı yıllarda Aşağı Savuk(Azizli) inşa edilmiş. Hemen karşısında Elazığ’ın Ağın ilçesi bulunmaktadır. 30 hanesi olan ve yaz aylarından 200 nüfusa ulaşan köyün yolu Örenceler köyünden ayrılmaktadır. Savuk köyüyle ilgili ilk bilgilere Osmanlı’nın bölgeyi fethetmesinin ardından yapılan 1518 yılı tahrir kayıtlarında rastlıyoruz. Bu kayıtlarda tamamı Sünni-Türk ahaliden müteşekkil 45 hane olduğu, üretim üzerinden ödediği vergilerden hayli üretim yapıldığı ve iki ayrı değirmenin işlediği göz önüne alınınca civar köylere göre hayli büyük bir üretim kapasitesinin olduğu anlaşılmaktadır. Takip eden tahrirlerde de hane sayısı aynı kalmasına rağmen üretim sürekli artmıştır. Genel geçim kaynağı uzun yıllar boyunca tarım olmuştur. Bugün bilimsel olarak yöre hakkında çok fazla araştırma yapılmamışsa da Çemişgezek ilçesinin diğer tarihi köyleri gibi Savuk Köyü’nünde 1000'li yılların başında Orta Asya’dan yapılan Türk göçleri sonrasında kurulduğu anlaşılmaktadır. Keban Barajı’nın inşasından öncesinde yapılan Pulur, Sakyol kazılarında çıkan geleneksel Türk motifleri, koçbaşları, civar köy ve yer adları, geleneksel yaşam biçimleri ve sözlü tarih bu hususu destekler niteliktedir. Nitekim Osmanlı’nın ilk tahririnde (1518) belirttiği büyüklükteki bir köy yerleşiminin oluşumu için yüzyıllarla ifade edilen bir yerleşiklik gerektiği aşikârdır.Savuk adının nereden geldiği kesin olarak bilinmemekle beraber, köy ile aynı adı taşıyan ve tahmini köyün kuruluş yılları döneminde Selçuklu’ya bağlı olarak bölgeye akınlar düzenleyen Kuman Başbuğu Savuk Bey’den ya da bugün Savuk olarak kullanılan adın, Osmanlı’nın bölgeyi fethi sonrasından yapılan ilk tahrirde (1518) Sağuk şeklinde geçmesi sebebiyle adın soğuk sıfatından gelmiş olması da mümkündür.
Haber-Sezai Akın