Moğultay Mahallesi Muhtarı, Muhtarlık seçimleri öncesi seçmenlerinden oy isterken seçmenlerin taleplerini not almış.
Talepleri, önceliğine göre sıralayan muhtar, Mahallenin öncelikli taleplerinden birinin de semt pazarı kurulması talebi olduğunu görür.
Seçmenlerine verdiği sözü yerine getirmek için semte pazarının kurulması için girişimlerde bulunur. Bunu duyan Mahalle esnafı,’zaten işlerimiz iyi değil. Pazar kurulursa işlerimiz daha da kötüleşir.’ diyerek karşı çıkarlar.
Mahalle Halkı. Muhtar’a, Hani söz vermiştin. Mahallemizde Pazar kurduracaktın. Ne oldu.’ diye sorunca,’esnaf zarar görüyormuş. Onun için tereddütlüyüz.’ der.
Mahalle Halkının muhtara tepkisi büyük olur. ‘Seni, azınlıktaki esnaflar mı seçti. Yoksa çoğunluktaki mahalle halkımı seçti. Sen azınlığın mı muhtarısın, yoksa çoğunluğun mu muhtarısın. Esnafta getirsin malını pazarda satsın. Engelleyen mi var. Pazara, tenezzül etmezler. Mallarını ucuz satmak istemezler. Yerli üreticilerimizin mallarının satılmasını istemezler. İlla dış illerden getirdikleri ürünleri satarlar. Kendi halkı olan tüketicileri düşünmezler. Yerli üreticinin gelişmesine yardımcı olmazlar. Yalnızca kendilerini düşünürler. Diye tepki göstermişler.
Yapılan tepkileri haklı gören Moğultay Mahallesi Muhtarı, bana geldi. ‘Hocam Mahalle Halkı haklı. Atatürk Mahallesine gidiş geliş zor oluyor. Pazarın kurulması belki birkaç esnafı az miktarda etkilese de çoğunluktaki de dar gelirli ailelerin yararına olacaktır. Küçük esnafımız, seyyar satıcılarımız, köyünde üretim yapan köylülerimiz, pazarlama yapma imkânı bulacaklardır. Bu daha çok halkımızın yararına olacaktır. Kurulacak Pazar, yanlız Moğultay Mahallesinin pazarı olmayacak. Bitişindeki ESENTEPE, ALİ BABA Mahallelerinde ortak pazarı olacaktır. Onun için Belediyeden bir an önce hafta da bir kez mahallemizde Pazar kurulmasını talep ediyoruz. Yer olarak ta belediye yetkilileri ile paylaştığımız, eski hastaneni altındaki boydan boya uzanan caddeyi veya eski hal dahil önündeki Munzur’a taraf park alanı en uygun yer olarak görüyoruz.’Diyerek belediye ye çağrıda bulunmamı istedi.
Moğultay Mahallesi Muhtarı, mahalle halkı haklıydı. Onların haklı taleplerine, bir mahalle li olarak bende katıldım.
Belediye Başkanlığına bende çağrıda bulunuyorum. Halkın çoğunluğu, iradesi, sizden mahallemizde haftada bir gün Pazar kurulmasına izin vermenizi istiyor.
Sizde, o çoğunluktaki halkın oyları ile seçildiniz.
+++++++
BAYRAMDA
Yılın ikinci dini bayramı Kurban Bayramı bütün yurtta, dünyada, Müslüman aleminde, büyük bir sevinçle coşku ile kutlandı.
Bayrama adını veren, kurban kesimleri yine istenmeyen görüntülerle gündemdeki yerini aldı.
Kesilen kurbanların kan gölleri günlük gazete manşetlerine yansırken, karayollarındaki trafik yoğunluğunda, insanların kanları yollara döküldü. İlk günde 24 kayıp verilirken yüzlercesi yaralandı.
Bayram tanımayan İŞİD çeteleri, Kobani de, Orta Doğu da kan dökmeye devam ettiler.
Yoksul aile çocukları, şeker yerine kurban eti toplamak için sokaklardaydılar.
ROŞFER’LE, ARYA, da, büyük anneleriyle, büyük babalarının bayramını kutlamaya gittiler. Binanın önünde kesilmiş kanları yerlere yayılmış, keçileri görünce, ağlamaya başladılar. Babaannelerinin oradan uzaklaştırdığı çocukların gözlerindeki yaş acı gün boyu sürdü. Gözlerindeki yaş kurumayan ARYA,’Büyük Baba o güzel keçiyi kesmişler. Kan akmış.’Diye o gün herkese anlattı durdu.
Okurumun biri aradı.’Kurban bedeli ile köyümüzdeki yoksul ailelerin, çay, şeker gibi ufak tefek ihtiyaçlarını karşılasam kurban yerine geçmez mi? ’ dedi.’Hiç kimseye din adamlarına sormana gerek yok. En doğrusunu yaparsın .’Dedim.
Bir başka okurum, kurban bedeli ile, Suriye’den, Rojavadan, Kobaniden, göç edenlere gönderilmek üzere çocuklar için ihtiyaç olan maddeleri alıp göndermiş.
Her iki okurumda, en hayra geçeni yapmış. Kurban niyetine kan akıtılmadan, en büyük hayrı işlemişler.
Devlet katında bayram kutlaması yine halktan uzak, resmi bir kurumda resmi davetlilerle kutlandı..
Daha önce bu köşede yazmıştım. Dini bayramlar, özellikle halkla kutlanması gereken bayramlardır. İki yıl öncesine kadar, TAŞKESEN Valimiz döneminde şehir merkezinde yoğun halkın katılımı ile kutlanırdı. Yoğun silahlı çatışmalara rağmen, güvenlik gerekçe gösterilmezdi.
Et yüzü göremeyenlere, eti tattırmaktan çok, Küskünleri, dargınları barıştıran, aileye, topluma, barış getiren Kurman Bayram kutlamasında, Sayın Valimizin dileği yine barışın gelmesini dilemek oldu. Mübarek günde ülkeye barışın gelmesini diledi. Herkesi, barışı, savunmaya çağırdı.
Barış, barışı getirecek barışçıl adımların atılması ile gelir. Umarız, barışı getirecek adımlar, ilimizde, ülkemizde, hatta dünyada peş peşe atılarak barışın gelmesi kalıcı olması sağlanır.