Basın açıklamasında, meclise seslenerek çocuk cinayetlerinin durdurulmasını isteyen Duran, “Dün nasıl Uğur Mumcu olduysak Hrant Dink olduysak, Madımak’ta yandıysak, Maraş’ta Çorum’da katledilip öldüysek bugün de burada Eylül olmaya, Leyla olmaya geldik” dedi.
Duran, “Son 3 yılda 13 bin çocuk cinsel istismara ve tecavüze mağruz kalarak ölmüş veya acımasızca öldürülmüştür” hatırlatmasında bulunarak, “Bizler ne kadar sessiz kalırsak o kadar ve daha fazla Eylüller, Leylalar, Ayşeler daha nice çocuklarımız taciz tecavüzden ölecektir” dedi.
Meclise, vekillere seslenen Duran, şunları ifade etti:
“Çocuk cinayetlerini bir an önce durdurun. Diyanetçe atanmış hacılarınızın, hocalarınızın sapıkça vaazlar vermelerini sonlandırın. Nedir efendim ? Bir kız çocuğu 7 yaşında kafasını kapatacakmış, 9 yaşında reşitmiş evlenmesinde bir sakınca yokmuş. Sizler neyin kafasını yaşıyorsunuz anlamış değiliz. Bizler artık sokakta kadınlar olarak kendimizi güvende hissetmiyoruz. Çünkü yarın başımıza neyin geleceğini bilmiyoruz. Otobüste tacize, asansörde tecavüze, okullarda istismara mağrur kalıyoruz.
Ben de bir anneyim artık anneler ağlamasın, çocuklar ölmesin istiyoruz. Adalet bu sapıkların cezasını versin. Bunlara göz yumarsak şeriat gelecek, idam gelecek bu bir dayatmadır bu tür oyunlara’ gelmeyin. Bizler Dersim halkı olarak sesimizi duyuralım. Bugün Dersimli olmaktan bir kez daha gurur duydum. Dersim’de bu tür olaylarla karşılaşmadık ama sessiz de kalmadık. Dün nasıl Uğur Mumcu olduysak Hrant Dink olduysak, Madımak’ta yandıysak, Maraş’ta Çorum’da katledilip öldüysek bugün de burada Eylül olmaya, Leyla olmaya geldik. Bu vahşilere, sapıklara dur demek için sesimizi duyurmaya geldik.”