Sivas Madımak Oteli’nde 35 kişinin yakılarak öldürülmesinin yıldönümü nedeniyle Sanat Sokağında bir araya gelen Dersim Emek ve Demokrasi Güçleri, Seyit Rıza Parkına doğru yürüyüş gerçekleştirdi. Çok sayıda vatandaşın katıldığı anma etkinliğinde söz alan Gürbüz Solmaz, Emniyet güçlerinin anma etkinliklerini engellemeye çalıştıklarını söyledi.
Türkiye tarihine kara bir leke olarak geçen Sivas katliamının üzerinden 26 yıl geçtiğini hatırlatan Solmaz, “2 Temmuz 1993’de Sivas Madımak Oteli’nin ateşe verilmesiyle başlayan katliam ateşi, 26 yıldır yüreklerimizi yakmayı sürdürüyor. 26 yıl önce Sivas’ta Pir Sultan Abdal şenliklerine katılmak için kente gelen, aralarında ülkemizin çok değerli aydın, yazar ve sanatçılarının da olduğu 35 yurttaşımızın, kaldığı Madımak Oteli’nin ateşe verilmesiyle sebep olunan katliam, sadece o zamanın Türkiye’sinin fotoğrafı değildir. Sivas katliamı, düşünce ve ifade özgürlüğünün engellendiği linç kültürüyle yaşam hakkının fiilen sona erdirildiği kara bir gün olarak tarihe geçmiştir”dedi.
Yıllar geçmesine rağmen katliamla halen yüzleşilmediğine dikkat çeken Solmaz, “Aradan geçen 26 yıllık zaman zarfında ne katliamla yüzleşildi ne de adalet yerini buldu. Saatlerce süren imdat çığlıklarına parmak dahi kıpırdatmayan devlet yetkilileri ve katliama seyirci kalan kolluk güçleri ise özenle yargı sürecinden kaçırıldı. Mağdur aileler başta olmak üzere toplumun adalet beklentisi ne yazık ki boşa çıktı ve mahkemelerden “zamanaşımı” kararı çıktı! Yetmedi, katiller bir bir salıverildi, gözlerden kaçırıldı. 2 Temmuz 1993’te aydınların diri diri yakılmasına neden olanları korumaya çalışanlar, yaşanan acıları unutturmaya ya da gerçek katilleri yalan haberlerle aklamaya çalışmaktadırlar”diye konuştu.
Sivas Katliamı ile hedef alınan Aleviler ve aydınlar üzerinden bütün ülke halkına gözdağı verilmek istendiğini ifade eden Solmaz, “Ön planda kibriti çakan gerici grupların yer aldığı katliamdan, dönemin bütün siyasi güçleri sorumludur. 90’lı yıllardaki tabloyu tamamlamak açısından Madımak; özel harp taktiğinin bir unsuru olarak tarihe geçmiştir.Sivas katliamının, aradan 26 yıl geçmesine rağmen her geçen yıl daha büyük ve kitlesel bir öfke ile lanetlenmesi, ülkemizin gericiliğe ve ırkçı-şoven odaklara asla teslim olmayacağının en somut göstergesidir. Türkiye’nin içinden geçmekte olduğu sancılı süreçte demokrasinin, barış, kardeşlik ve özgürlük taleplerinin kararlılıkla savunulması; iktidarın baskıcı, anti demokratik uygulamalarına karşı kararlı mücadelenin güçlenmesi açısından ayrı bir önem taşımaktadır. Demokratikleşme önündeki engelleri kaldıracak, diyalog ve demokratik kültürün gelişmesini ve toplumsal barışı sağlayacak yasal düzenlemelerin bir an önce çıkması gerekmektedir”dedi.
Grup basın açıklamasının ardından ölenlerin anısına mum yakıp dua ettikten sonra sessizce dağıldı.