Sivil toplum örgütlerinden Baraj, HES ve Madencilik açıklaması

Munzur Doğal Yaşamı Koruma Derneği,DEDEF,DHF ve Munzur’u koruma kurulu, Dersim'de gerçekleştirilmek istenen HES projeleri ve altın madenciliği projelerine ilişkin yazılı bir açıklama gerçekleştirdi.

DEDEF Genel Başkanı Ahmet Balkıs tarafından yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi:“Vadilerimizde ki Baraj ve HES ve madencilik projeleri yağması ve saldırıları durmak bilmiyor. 1967 yılından bugüne uygulamaya konulan Baraj ve HES politikaları ile Munzur’da, Peri’de, Pülümür çayı ve diğer tüm derelerimizde sadece suyun değil, doğanın, insanın kirlenmesi, yok edilmesi için büyük bir adım atıldı. Bu planın ilk uygulaması olarak başta Mercan HES, Uzunçayır barajı ve Dinar HES sinsice bölgedeki çatışmalı ortamının yaratığı koşullarda bitirildi. Bu yıkımı yaşayan Dersimlilerin doğasını koruma bilinci ve yaptırmama kararlılığı her geçen gün artarken, etrafı karakollarla çevrilmiş Peri vadisi baraj projeleri de asker, özel güvenlik önlemleriyle ne yazık ki tamamlandı .

Peri vadisi güvenlik barajı projeleri ile Dersim coğrafyasını tamamen kuşatma altına alan Devlet, Dersimde bir çok yıkıcı projeyi daha önümüzde ki süreçte hayata geçirmeye çalışmaktadır. En son edindiğimiz bilgiler kapsamında Devletin akarsuları talan ve yağma kurumu olan Çevre ve Şehircilik bakanlığı ve DSİ’nin sınır tanımayan hukusuzluğunu daha üst sınırlara taşıyarak Munzur Vadisi üzerinde yapmayı planladığı fakat mahkeme kararlarıyla yürütmeleri ve iptalleri verilen projeleri tekrar hayata geçirmek için kurumlar nezdinde ciddi girişimleri başlattığıdır. Vadi üzerinde yer alan arazilerin kamulaştırılma raporlarının önümüzde ki süreçte hazırlanacağına dair elde ettiğimiz bilgiler kutsalımız Munzur’a yapılacak küstahça saldırıların ön hazırlığıdır. Yine Pülümür’ü Tornoba köyünden Munzur’a bağlayacak olan bağlantı yol projesi, Munzur baraj projelerinin ön hazırlığı olduğunun bilinmesi gerekmektedir. Üstün kamu yararı dayanak gösterilerek zorla ve zorbalıkla hayata geçirmeye çalıştığı bu projelerin yargı kararlarında yasa ve yönetmeliklere, uluslararası anlaşmalara, hukuka açıkça aykırı olduğu, doğal yaşam alanlarına geri dönüşümsüz zararlar verdiği, kamu yararından yoksun, gelişigüzel planlanan bu projelerin bilimsel dayanaklardan yoksun olduğu aşikardır. ÇED olmadan bu projelerin hayata geçirilmesi mümkün olmadığı gibi, Dersim halkının ve duyarlı kamuoyunun bu projelere izin vermeyeceğinin bilinmesi gerekmektedir.

Yine Dersim coğrafyasının doğasını bütün yaşamsal varlıklarını yok edecek olan Ovacık Cevizlidere-Mamlis ve Sin altın, gümüş, molibden, bakır, çinko ve kurşun madenleri ile ilgili olarak da önümüzde ki günlerde son derece tehlikeli girişimler bizi bekliyor olacaktır. Önceki yıllarda bölgeye girmeye çalışan ve halkın tepkisiyle geri çekilen Tunçpınar madenciliğin bu ölüm projesini hayata geçirmek için 2015 yılında güvenlik alarak tekrar saha çalışması yapacağına dair ciddi duyumlar gelmektedir.

Dersim coğrafyası Osmanlıdan bu yana farklılaştırılmaya çalışılıyor.1937/38 sürgünleri ve zulmünden sonra 1994 köy boşaltmaları ile devam eden bu süreç bugün barajlar ve madencilik projeleriyle başka bir boyutta devam ettirilmek isteniliyor. Biz Dersimliler Bugün buraya Akıl, bilim ve izandan yoksun bu projelerin uygulayıcıları ve sahipleri olan ilgilileri uyarmaya geldik. Bu bilinçle, o halkın çocukları olarak; Bugüne kadar ülkemizin bütün vadilerini adeta bir kanser virüsü, kanserli bir tümör gibi sarmal altına alan HES projeleri ve madencilik projeleri bir an önce durdurularak, tüm sözleşme ve lisansları iptal edilmelidir. Ülkemizin bütün verimli topraklarına, vadilerine, sularına, derelerine, ormanlarına, koruma alanlarına karşı başlatılan bu vahşi kapitalizmin gölgesindeki amansız emperyalist rant saldırıları bir an önce durdurulmalıdır!.. Ağacın, çiçeğin, arının, balığın ve dağ keçisinin kısacası bütün canlıların cenneti Dersim'in sularla yok edilmesine ve altın, bakır, gümüş maden ocaklarıyla yağmalanmasına seyirci kalmayacağız! Doğası talan edilmiş bir coğrafya da mutlu ve barış içerisinde yaşayamayacağımızın bilinmesi gerekmektedir. Çocuklarımızın geleceğinin karartılmasına izin vermeyeceğiz! Doğamızın talanına, Dersim’in yaşanmaz bir coğrafya haline gelmesine sessiz kalmayacağız. Munzur, Pülümür, Tağar ve diğer tüm derelerimiz ve akarsularımız özgür aktıkça özgür olacağımızın bilinmesi gerekmektedir.

Peri vadisi üzerinde yapılan baraj ve HES projelerinin güvenlik barajları olduğu belgeleriyle ortaya konmuştur. Şöyle ki. Kığı ve Karakoçan Kaymakamlığı web sitelerinde yayınlandığı üzere toplam 300 adet geçici köy koruyucusu alımı gerçekleştirilmiştir. Bu geçici köy korucularının 150'si Pemebelik barajında, 150'si ise Kığı barajında görevlendirilecektir. Köy korucularının barış dilinin hakim kılınmaya çalışıldığı bu dönemde barajlarda görevlendirilme üzere alımlarının yapılması düşündürücüdür.

Bu nedenle tüm halkımızı ve dünyanın neresinde olursa olsun doğa ve yaşam savunucularını topraklarımız üzerinde gerçekleştirilmeye çalışılan bu yıkım projelerine karşı tüm demokratik haklarını kullanarak mücadele etmeye ve Dersim’i talan etmek isteyen Konaktepe Elektrik üretim AŞ’yi, Tunçpınar madencilk, Limak şirketleri de Dersim üzerinde ki projelerden vazgeçmeye çağırıyoruz.

Bu açıklamada dikkat çektiğimiz önemli başlıklar kısacası şöyledir.

1. Peri vadisi üzerinde yapılan baraj ve HES projelerinin güvenlik barajları olduğu belgeleriyle ortaya konmuştur. Şöyle ki. Kığı ve Karakoçan Kaymakamlığı web sitelerinde yayınlandığı üzere toplam 300 adet geçici köy koruyucusu alımı gerçekleştirilmiştir. Bu geçici köy korucularının 150'si Pembelik barajında, 150'si ise Kığı barajında görevlendirilecektir.

http://www.kigi.gov.tr/default_B0.aspx?id=240

http://karakocan.gov.tr/haber_detay.asp…

2. İlimizde yapılması planlanan Munzur baraj projelerinden Konaktepe Barajı ve HES I-II barajlarına ilişkin EPDK tarafından hukuksuzca bir işlem devreye konulmuştur. EPDK'nın baraj sahalarında yer alan arazilerin kamulaştırma durumlarını belirlemeye yönelik somut çabaları mevcuttur.

3. Tunçpınar madencilik şirketi başta Cevizlidere altın madeni olmak üzere Mamlis ve Sin bölgelerinde yer alan madencilik projelerini devreye koymak için 2015 yılı içerisinde güvenlik alarak girişimlerde bulunacaktır.

BARAJ PROJELERİNDE SON DURUM

Proje Adı Durumu

1. Pülümür Barajı- Proje aşamasında fakat ÇED sonlandırıldı

2. Pülümür Regülatörü ve HES-Üretim Lisansı EPDK tarafından iptal edildi

3. Haskar Reğülatörü ve HES-Proje aşamasında. SKHA imzalanmadı

4. Gökçeköy Reg. ve HES SKHA imzalandı. Kati proje aşamasında

5. Armağan Reg. ve HES Gökçeköy HES projesi ile birleşti.

6. Abdalan Reg. ve HES SKHA imzalandı. Fizibilite aşamasında

7. Tagar Regülatörü ve HES SKHA imzalandı. Kati proje aşamasında

8. Derman HES Proje iptal edildi.

9. İnköy Reg. ve HES EPDK tarafından lisans başvurusu red edildi.

10. Hakis Reg.ve HES SKHA imzalandı. Fizibilite aşamasında