Dersim’de uzun zamandır kentte en çok konuşulan meselelerin başında sokak hayvanları geliyor. Her mahallenin her sokağında onlarca sokak köpeği var. ‘Geceleri dışarı çıkamıyoruz’, ‘Sokakta yalnız yürüyemiyoruz’ gibi söylemlerin hemen arkasından “Barınağa kapatılmalılar” çözümü öneriliyor. Peki durum böyle mi? Kentteki sokak hayvanlarının sorunlarını, neler yapılması gerektiğini Dersim Hayvanları Koruma Derneği (DERHAYKO) Yöneticisi Merve Koyun ile görüştük. Koyun, yaptıkları çalışmalara değinerek çözümün köylerde ve ilçelerde kısırlaştırmadan geçtiğini söyledi.
"SAYININ ARTMASI KISIRLAŞTIRMA YAPILMAMASI İLE İLGİLİ"
Sokak hayvanlarının; karnını doyurmak, su ihtiyacını karşılamak ve yatacak güvenli bir yer bulmak için bitmeyen bir mücadeleyle yaşadığına değinen Koyun, “Trafik kazalarının ve hastalıkların içerisinde hayatta kalmaya çalışan sokak hayvanları, tüm bu mücadelelere ek yavrularına bakmakta güçlük çekiyor. Bu yavrular hastalıktan, yetersiz beslenmeden ya da soğuktan ölüyor. Hayatta kalanlar ise bu döngüye dahil oluyorlar” dedi. Şehrin merkezinde belediyenin ve derneğin yürüttüğü kısırlaştırma faaliyetleri ile bu durumun önüne geçmeye çalıştıklarını söyleyen Koyun “Sayının bu kadar artmasının nedeni geçmiş dönemlerde kısırlaştırma yapılmaması. Bu durum hem hayvanların verdiği mücadeleyi zorlaştırmakta, hem de insanlar tarafından endişeye mahal vermektedir” diye konuştu.
"KANUNDA BARINAK DİYE BİR İFADE YOK"
Hayvanların barınağa kapatılması önerilerine karşın “5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda ‘barınak’ gibi bir ifade yer almamaktadır. Bakımevi ve rehabilitasyon merkezleri vardır” ifadelerini kullanan Koyun, bu merkezlerde de hayvanlara tedavi, aşılama, kısırlaştırma yapılıp hayvanların tekrar bölgelerine bırakılmasının zorunlu olduğuna dikkat çekti. Koyun, bu merkezlerin güçten düşmüş, bakıma muhtaç hayvanların bakımı ve agresyon gösteren hayvanların rehabilitasyonu için var olduğunun altını çizerek, “Kesinlikle bir yaşam alanı değildir. Amacı dışında barınak olarak kullanılan bu merkezlerin ölüm kamplarına döndüğüne birçok yerde şahit olduk, sosyal medya kullanıcıları #barınakgercekleri başlık etiketi ile acı ve dehşet içindeki görüntülere ulaşabilirler” ifadelerini kullandı.
"BİZİ YAVAŞLATAN ŞEY BİR ARACIMIZIN OLMAMASI"
Dernek olarak önceliklerinin kurum ve kuruluşlarla iş birliği içerisinde popülasyonu kontrol altına almak, bunun için de ilçe belediyeleri ile görüşüp hekim alma konusunda ikna yoluna girmek ve bir an önce ilçelerde kısırlaştırma çalışmalarına hız vermek olduğunu söyleyen Koyun, yaptıkları çalışmalara dair özetle şunları söyledi: “Aynı zamanda köy muhtarları ile iletişim halindeyiz. Araç bulabildiğimiz her an sokak hayvanını kısırlaştırmak için getirip ameliyat ve gözlem süreçleri bitince geri köylerine bırakıyoruz. Bu süreçte bizi en çok yavaşlatan ihtiyacımız araç. Bunlar dışında yine kurumlarla, Türkiye’de görülen kuduz vakalarının şehrimizde yaşanmaması için aşılama çalışmaları yürütüyoruz. İnsanların yaz aylarında sıklıkla gittiği ama kış aylarında uğramadıkları kırsal alanlarda düzenli beslemeler yapıyoruz.
Daha önce sahipli olup sokağa terk edilen veya sokak şartları için uygun olamayan kedi ve köpeklerin yuvalandırılması ve kayıp durumlarında sahipleri ile buluşturmak gibi konularda aktif rol alıyoruz. Kış şartlarında bir nebze olsun soğuktan koruyabilmek için kulübeler yapıyoruz. Özetlemek gerekirse hem toplum sağlığı hem de sokak hayvanlarının refahı için yapılması gereken her şeyi gücümüz doğrultusunda yapıyoruz. Bu yapılan çalışmaların çoğu maddi temele dayansa da en az maddi ihtiyaçlarımız kadar bizimle birlikte çalışmalar yürütecek insanlara da ihtiyacımız var. Maddi manevi destek olmak isteyen herkes @derhayko instagram/facebook adresinden bizlere ulaşabilirler.”
"KISIRLAŞTIRMAYA ENGEL OLANLAR VAR"
Kent merkezindeki sokak köpeklerinin çokluğuna dair konuşan Koyun, şehir merkezinde sokak köpeklerine kısırlaştırma yapılsa da ilçelerden ve köylerden getirilip bırakılan köpekler olduğunu söyleyerek bu durumun köylerde ve ilçelerde kısırlaştırma çalışmaları düzenleyerek çözülebileceğini anlattı. İmkanlarının yettiği kadar ilçelerde ve köylerde kısırlaştırmaları hayata geçirmeye çalıştıklarına değinen Koyun, “Kısırlaştırma için gittiğimizde bazı köylerde, köpek sahibi ‘Benim köpeğime karışamazsınız’ deyip yavru almaya ve doğan yavrulardan erkek olanları seçip dişi olanları merkeze bırakmaya devam ediyor. Çok güçlü bir dernek değiliz bu durumların hepsine müdahale edemiyoruz” dedi.
"AGRESİF OLANLAR REHABİLİTE EDİLMELİ"
Sokak köpeklerinin bir tehlike arz etmediğini söyleyen Koyun, “Aksine bulunduğumuz coğrafya gereği yaban hayvanları ile çok yakın yaşıyoruz. Agresif olan köpeklerin rehabilite edilmek için bakım evine alınması gerekir ancak bu hepsini toplayıp bir hapishaneye tıkalım anlamına gelmez. Şehrimizdekilerin büyük çoğunluğu insanlardan sevgi görmüş uysal, insan dostu köpekler. Bunlar dışında bir kısım hayvan da gördüğü kötü muameleden insana yaklaşmıyor, korkuyor” şeklinde konuştu."SOĞUKLARDA BESLEMENİN ÖNEMİ ÇOK BÜYÜK"
Kış aylarının bu yıl da zorlu geçeceğine değinen Koyun, “Aç olan kedi ve köpek soğuğa karşı dayanıklılığını kaybeder ve donma başlar. Bu yüzden soğuklarda beslemenin önemi çok büyüktür. Sokak hayvanları nasıl olsa yiyecek bulurlar düşüncesi yanlıştır. Evlerinizden çıkan yenilebilir gıda atıklarını bir kenara bırakmayıp hayatta kalmak için çöpleri karıştırarak yiyeceğe ulaşmaya çalıştıklarında da çöpleri sokak ortasına dağıtıyor diye şikayet etmemek gerekir. Aynı insanlar gibi onlar da ‘Canlıdırlar ve avlanma güdüleri yok denecek kadar azaldığından yiyecek konusunda dışa bağlı oldukları aklımızdan çıkmamalıdır. Son olarak lütfen yenilebilir gıda atıklarınızı çöpe atmayın, kapılarınızın önüne bir kap yemek, bir kap su koyun” diyerek çağrıda bulundu.
HABER: ORHAN KURUL