Küresel ısınmadan mı dersiniz, küresel ısınmanın yarattığı iklimsel değişimler midir, Türkiye’nin yarattığı baraj göllerinin etkisinden midir ne derseniz deyin fakat bu yıl su kaynaklarımızın gittikçe azalmaya başladığını söyleyebiliriz.
Su kaynaklarındaki azalmaya bağlı olarak bu günlerde Dersim kent merkezinde su sıkıntısı yaşanıyor. Bu sıkıntının arızalara bağlı olmadığını belirtmek gerekiyor. Doğal su kaynaklarımız çok hızlı bir şekilde azalıyor veya kuruyor. Çoğu yerde var olan su kaynakları kurudu bile. Bunu en iyi çevremizde, vadi boyunca, köylerimizde azalan ve bir kısmı kuruyan kaynak ve köy çeşmelerinden görebiliriz. Aslında geçen kış dağlarımıza yağan metrelerce karın henüz Haziran ayı başlarında çok kısa bir süre içerisinde yok olup gitmesi bu yılın kurak geçeceğine bir işaretti.
Munzur ve Pülümür nehirleri son yılların en büyük çekilmesine sahne oluyor. Önümüzdeki aylarda bu azalma daha da gözler önüne serilecek deyim yerindeyse Munzur ve Pülümür çayları dereye dönüşecektir. Bunlara karışan küçük derelerin bir kısmı çoktan kurudu bile.
Su kaynaklarında ki azalma kentimizde ki içme-kullanma suyu sıkıntısını da beraberinde getirmektedir. Kaynak sularının azalmasının yanı sıra kent nüfusunun son 2 yıl içerisinde %15 in üzerinde artması, inşaat sektöründe ki artış, şebeke suyunun sulama amaçlı kullanımının artması, gereksiz yere su kullanımı v.b etmenler su ihtiyacını arttırmaktadır.
Bu günlerde yaşamsal kaynak olan suya daha çok ihtiyacımız var. Kent merkezinde özellikle Yeni Mahalle, Ali Baba ve Moğultay Mahallelerinde son 2 haftadır su kesintileri meydana gelmektedir. Bu mahallelerimizin yüksek kesimlerine ve çok katlı binaların üst katlarına günde sadece birkaç saatliğine su ulaşabilmektedir. Zağge ve Hagü köyünden kentimize taşınan su çarşı kısmına yani Moğultay, Dağ Mahallesi, Yeni Mahalle, Munzur ve Esentepe’ye verilmektedir. Birkaç sene önce Cumhuriyet mahallesinde çıkarılan su ise bu mahalle ile Atatürk mahallelerine verildi. İşin kötü yanı Cumhuriyet mahallesinde çıkarılan suyun çarşı merkezi ile bağlantısı yok. Atatürk ve cumhuriyet mahallerinde bu sıkıntı henüz hissedilmese de pek yakında baş başa kalacağımız bir gerçektir.
Şayet kaynakları besleyecek yağmurlar yeterince yağmazsa bu sıkıntı ilerleyen zamanda hele hele su kaynaklarında en büyük çekilmenin yaşandığı Kasım-Aralık-Ocak aylarında en üst seviyeye çıkacaktır.
Tamamen doğal sebeplerden karşı karşıya kalacağımız su sıkıntısını kısa ve uzun vadede atabilmek için neler yapabiliriz?
1. Tunceli belediyesi başta olmak üzere DSİ ve valilik gibi kurumlar kentimizin gelecekte artan nüfusunu da dikkate alarak yaşanacak su sıkıntısına karşı ciddi projeler ve su kaynağı arayışına gitmeleri gerekiyor.
2. Maliyetli görünse de Munzur suyu projesi bu kentin hem artan nüfusu karşısında hem de uzun yıllar boyunca bu konuda yaşayabileceği olası su sıkıntılarına karşı çözüm olarak görülebilir. Bunun dışında Mercan suyu projesi olabilir fakat mercan projesi daha zorlu görünüyor.
3. Su sorununa uzun vadeli çözüm sağlayacak içme suyu projesi en yakın süreçte başlatılmalıdır.
4. Olası su sıkıntılarını aşmak üzere şehre tek şebeke üzerinden su vermek yerine mahallere bağlantı vanaları konmalı ve gerektiğinde mahallelere belirli saat dilimlerinde su verilmelidir. Bunu yapmak bir zorunluluk haline gelmiştir.
5. Cumhuriyet mahallesinde bulunan kaynak suyu gerekli durumlarda Esentepe deposuna aynı şekilde Hagü ve Zağge hatlarından şehre gelen su da gerekli durumlarda Gazik ve Sığenk mahallelerine bağlanmalıdır.
6. Vatandaşlarımızın su tüketimini ihtiyaçları doğrultusunda en sağlık şekilde yapmaları ve gereksiz yere su tüketiminden kaçınmalıdır.
7. Okul ve askeri tesisler başta olmak üzere kurumlarda su tüketimine dikkat edilmelidir.
8. Mevsimsel olarak tüm canlıların su ihtiyaçları gittikçe azaldığı dönemdeyiz. Park ve bahçeleri sulama sıklığı azaltılmalıdır.
Haydar ÇETİNKAYA
Munzur Doğa Aktivisti