Kentte, başta Sütlüce köyü ve mezralarını kapsayan tesisin yapılacağı alan ilgili tartışmalar ve tepkiler devam ederken TMMOB Dersim İKK ve Dersim Belediyesi tarafından ‘Katı Atık Entegre Tesisi Projesi” yapılması gerektiği yönünde yapılan açıklamanın ardından Sütlüce köylüleri tarafından açıklama yapıldı.
Dersim Belediyesi’ni yalancı ve doğa düşmanı olmakla suçlayan Sütlüce köylüleri, halkın da canlı izleyebileceği formatta halk forumunda iddiaları tek tek çürütmeye hazır olduklarını ifade etti.
Dersim Belediyesine sert eleştirilerde bulunan açıklamanın metni ise şöyle:
“Yeterince büyük bir yalan söyler ve onu tekrar etmeye devam ederseniz, insanlar sonunda ona inanmaya başlayacaklardır.”
Yukarıdaki alıntı Nazi Almanyası'nın Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı Joseph Goebbels'e isnat edilen Büyük Yalan tekniği ile ilgili meşhur cümlelerden alınmıştır. Tarih tekerrürden ibarettir, aynı büyük yalan tekniği sözde halkçı,komünist,doğa dostu Tunceli Belediyesi tarafından kendi evini, köyünü, doğasını korumak isteyen köylülere karşı kullanılmak istenmektedir. Karşımızda Tunceli Belediyesi değil adeta yalan Belediyesi bulunmaktadır.
Yalanlarınızı basın önünde halkın da canlı izleyebileceği formatta halk forumunda tek tek çürütmeye hazırız. Hodri meydan diyoruz, projeyi halkın önünde canlı bir şekilde tartışmaya bütün uzmanlarınızla birlikte katılın, göstermelik değil gerçek halk forumu düzenleyelim. Basın yoluyla kamuoyu ve yargıyı manipüle etmeye çalışmak, yalan bilgileri yaymak ne ahlaki ne Hukuki ne de vicdanidir.
14 Mart 2022 tarihinde Tunceli Belediyesi tarafından Sütlüce bölgesinde yapımı planlanan Katı Atık Entegre Tesisi Projesine ilişkin açıklama yapılmıştır.
Bu açıklamadaki iddialara karşı cevap hakkımızı kullanmak istiyoruz.
1- Belediyeye ait olan- proje için tüm yasal yükümlülükleri yerine getirmiş, uzmanlar ve bağımsız
kurum kuruluşlarca defalarca onaylanmış- açıklaması koca bir yalandır. Erzincan İdare Mahkemesinin görevlendirmiş olduğu uzmanlardan oluşan resmi bilirkişi heyeti projeye onay vermemiştir. Kanıtı bilirkişi heyeti raporunun içindedir,19. sayfasındadır. Rapor beğenmeyen belediye yönetimi Munzur Üniversitesine de 8 Nisan 2021 tarihinde de bir çalışma yaptırmıştı. Ordan çıkan rapor da hoşlarına gitmediği için sır gibi o raporu da basın ve kamuoyundan gizlediler. Çünkü raporda başta sızıntı suyu yönetimi olmak üzere projeye ilişkin pek çok eksik tespit edilmiş,sosyo-ekonomik risklere dikkat çekilmiş idi. Rapor beğenmeyen belediye bu defa da çareyi paralı raporlarda aradı. Halkın ödediği vergilerden aktardığı paralarla parayı veren düdüğü çalar misali yanlı, hileli rapor hazırlatma yoluna girmiştir.
7 Muhtarlığın açmış olduğu dava sürecine TMMOB Mimarlar Odası da köylüden ve doğadan yana müdahil olmuştur. Bu hamleyi boşa çıkarmak isteyen Tunceli Belediyesi, Çevre Mühendisleri Odasına sözde teknik rapor hazırlatmıştır. Bu sözde teknik raporun tamamına yakını Çed raporundan aynen alıntı olan yalan yanlış bilgiler içerdiği resmi bilirkişi raporu ile de tescillenmiş olan bilgilerdir.
Hukuka saygısı olmayan belediye yönetimi, Mahkeme Bilirkişi Heyetinin Proje ile ilgili 55 Bin Ağaç kesilecek tespitini gerçek dışı beyan olarak nitelendirerek MAHKEME VE HUKUKU, BİLİRKİŞİ UZMAN HEYETİNİ zayıf düşürmeye çalışmıştır.
2-Tunceli Belediyesi açık bir çarpıtma yapmaktadır. Mahkemenin, bilirkişi raporunu kabul etmediği ve yeni bir rapor istediği iddiası yalandır. Mahkeme, yapılan itirazlar üzerine ek rapor istemiş ve bazı soruların yanıtlanmasını istemiştir. Bu soruların hiçbirinde 55 bin ağaç ile ilgili gerçekliği değiştirecek soru yoktur. Rapora tüm kamuoyu ulaşabilir. Özetle raporun kabul edilmediği ve yeni bir rapor istendiği iddiası sadece Tunceli Palavra Meydanında konuşulabilecek bir iddiadır.
3- Tunceli Belediyesi açık bir çarpıtma yapmaktadır. Köylüleri birkaç kişi yönlendirmektedir iddiası çaresiz, izandan yoksun sefil bir açıklamadır. Köylüyü hakir gören, doğa düşmanı, orman düşmanı bir zihniyetin dışavurumudur. Çed sürecinden bugüne proje için seçilen bölgenin uygun olmadığına dair onlarca imza toplanmış,727 gerçek imza sahibi -projeye yer konusu nedeniyle- itirazlarını resmi yollardan iletmişlerdir. 7 Muhtarlık ve Tmmob Ankara Mimarlar Odası dava açmışlardır. Davaya Köylüden, doğadan yana müdahil olmak isteyen de pek çok sivil toplum kuruluşu bulunmaktadır.
4- Proje iptal olursa 20 yılda çözülemez demek açık bir yalandır. Projeyi iptal seçeneğinden önce neden yer değişikliği ile ilgili resmi bir girişimde bulunulmamıştır/bulunulmamaktadır? Bu anlayış egoist bir anlayıştır. Proje benim dönemimde olmazsa olmaz demek bu halka ve doğaya en büyük ihanettir.
5- Kesilecek ağaç sayısı konusunda açık bir çarpıtma yapılmak istenmektedir. 2021 Martında 7500 ağaç kesilecek diyen belediye rakam oyununa devam etmiş abaküste hesabı şaşırıp 2700 ağaç kesilecek demişti. 2022 Martında ise abaküste yaptıkları hesap hatasını bu defa da 4 bin ağaç kesilecek diye açıklamışlardır. Yalan bilgiler sürekli değişen rakamlardan da anlaşılmaktadır.7500-2700-4000. Yeni rakam ne olacak? Bu kadarına pes, insaf. Doğru bilgi bilirkişi raporunda yazan 1 hektarda 3 bin;18,3 hektarda ise 54900 ağaç olduğu ve kesileceği bilgisidir. Kanıtı bilirkişi raporunun 16.sayfasında mevcuttur.
6- Yer seçiminin bilimsel ve yasal kriterlere uygun olduğu iddiası açık bir çarpıtmadır. Yer seçimi; usulsüz, korsan bir şekilde yasalara ve hukuka aykırı bir şekilde yapılmıştır. %70 i ormansız olan Tunceli’de 60 bin ağaçlık bir ormanın yok edilmek istenerek çöp tesisi yapılması suçtur. Munzur-Pülümür Su Havzasının, ekoloji koridorunun ortasına ormanları ve yaban yaşamını yok ederek çöp tesisi yapmak telafisi olmayacak bir tahribattır. Çevre suçudur.