Taşkesen’den Cumhuriyet Bayramı mesajı

Tunceli Valisi Mustafa Taşkesen, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bir mesaj yayımladı.
Vali Taşkesen mesajında şunları kaydetti: “Bugün Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşunun 88. yıldönümünü gurur ve sevinç hisleri eşliğinde milletçe kutluyoruz. Başta büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, cumhuriyeti kurup, bizlere mukaddes bir emanet sıfatıyla miras bırakan herkesin aziz hatıraları önünde saygıyla eğiliyorum. Cumhuriyetin ilanı, esasen Osmanoğullarının saltanatına son verilmesinden ibaret değildir; Türk milletinin “sahibi olduğu coğrafyadaki” bin yıllık asil duruşunun, yeni ve çağdaş bir zihniyet ve örgütlenme ile ebedileştirilmesidir. Bu bir rejim değişikliğinden ziyade bir zihniyet devrimini ifade etmektedir. Bu zihniyet devrimi, bilime, akılcılığa ve özgür düşünceye dayalı çağdaş Türkiye’nin mayasını oluşturmuştur. Sözünü ettiğimiz zihniyet devrimi ile Cumhuriyet, bu toprakları kanlarıyla vatan sıfatına taşıyanları “tebaa” olmaktan çıkarıp “yurttaş” olma onuruna ulaştırmıştır. Haklara sahip olmak, kullanmak, yönetime katılmak, gerektiğinde hesap sormak, “tebaa” değil “yurttaş” olmakla mümkündür. Devletin gücünü hukuk ile sınırlayan ve tüm vatandaşlara yönetimde eşit söz ve temsil hakkı tanıyan Cumhuriyet rejimi, bu yönüyle hep sözü edilen devlet-millet bütünleşmesinin hakiki kaynağıdır. İnsana “hak ve sorumluluk sahibi yurttaş” sıfatını kazandıran Cumhuriyet, maddi ve manevi kalkınmanın da önünü açmıştır. Çünkü bilimde, sanatta, ekonomide gelişmenin temelinde insanın düşünce gücü ve teşebbüs kabiliyeti yatmaktadır. Dolayısıyla insanı özgürleştirmek, bir ülkenin her sahada atılım yapmasının asgari şartıdır. Bu noktada Cumhuriyet felsefesinin çağdaş standartlarla ilişkisi son derece önemlidir. Demokrasi, hukukun üstünlüğü ve evrensel hak ve özgürlük standartlarının yaşatılması, Cumhuriyetin temel hedefleridir. Özellikle ve önemle belirtmek gerekir ki Cumhuriyet bu topraklarda yaşayan herkese içinde bulunduğu Orta Doğu coğrafyasında varlıklarını geliştirebilecekleri en uygun vatanı bahşetmiştir. Kuşkusuz Cumhuriyeti çok iyi anmak ve kutlamak, onu yaşatmaya yetmez. Cumhuriyet için her sahada çok çalışmak, o çalışmalardan verim alabilmek için de sürekli özeleştiri yapmak zorundayız. Bu yüzden, böylesi milli bayramlar, gurur ve sevinç yanında sorumluluklarımızı da hatırlatan günler olmalıdır. Millet olarak, sorunlarımız ve eksikliklerimizle dürüstçe yüzleşme kültürünü sindiremezsek, bayramlarımız da giderek hamasi avuntuların kısırlığına saplanacaktır. Çok önceden aşmış olmamız gereken birtakım sorunlarımız olduğunu görmezden gelemeyiz. Fakat demokrasi ve çağdaşlık yolunda kararlı bir Türkiye, bu sorunları da halledecek umut ve cesarete fazlasıyla sahiptir. Dünyanın denge noktasındaki ülkemizde ihtiyaç duyduğumuz şey biraz daha kendine güven, farklılıklara tahammül, dünyaya açıklık, gençliğe imkan ve üretime odaklanmadır. Bu çizgiyi korursak, ulusal bütünlüğümüze yönelen tehditleri de ortadan kaldırmak kolaylaşacaktır. Bu yolda, direncimiz ve dayanışma hasletlerimiz ile aşmamız gereken sınavlar olacaktır. Bu durumlarda acılar ve zorluklara karşı ne karamsarlığın ne de duyarsızlığın tuzaklarına düşmeyeceğiz, Çünkü Milletimizin sarsılmaz iradesi ve Cumhuriyetimizi sonsuza dek yaşatma azmi tüm düşman ve işbirlikçileri yok edecek güçtedir. Bu duygu ve düşünceler ile Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyor Cumhuriyet Bayramınızı yürekten kutluyorum.”