• BIST 9289.27
  • Altın 2940.718
  • Dolar 34.4659
  • Euro 36.3751
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 17 °C
  • Tunceli 12 °C

Teknoloji, İnternet ve Bilgisayar Bağımlılığı

Teknoloji, İnternet ve Bilgisayar Bağımlılığı
Bilim ve teknolojinin gelişmesiyle birlikte insanların bir takım alışkanlıkları da değişti.

Bu alışkanlıkların başında da internet geliyor. Günümüzde internet alışkanlığının bazı kişilerde bağımlılığa yol açtığını söyleyen Tunceli Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü /Psikolojik Danışman Koray Yıldırım, internet bağımlılığının sebepleri, sonuçları ve tedavisi hakkında bilgi verdi:

“İnternet, global biçimde kullanılan bir bilgilenme kaynağıdır. Bilgisayar teknolojisinin olumlu kullanımı yanı sıra olumsuz kullanım alanları da mevcuttur.

 

Her durumun olumlu ve olumsuz yanları olduğu gibi internet kullanımının da birçok olumlu ve olumsuz yanı bulunmaktadır. İnternet kullanımının olumlu yanlarına bakıldığı zaman, yüz yüze olmayan ilişkinin güven verici mesafesi ilk sıralarda gelmektedir. Bunun dışında bankaya uğramadan kişisel bankacılık işlemlerini yapmaktan, marketten alışverişinizi eve getirtmeye ve diğer insanlarla haberleşip dünyada olan biteni takip etmeye varan olumlu yönleri bulunmaktadır.

 

Bilimsel ve teknolojik gelişmelerin gittikçe hızlandığı ve teknolojinin aynı hızla günlük yaşamımıza girdiği düşünüldüğünde cep telefonları, bilgisayarlar ve internet teknolojilerinin yaşamımızdaki vazgeçilmez yeri ve önemi bir kez daha açıkça görülebilmektedir. Ancak günümüz gelişmiş teknolojilerinden olan bilgisayar ve internet kullanımının yaşamımızda istenilen bilgiye anında ulaşabilme, bilgi paylaşımını sağlayabilme gibi olanaklar sunmasının yanı sıra sık kullanımından kaynaklanan birçok problemi de beraberinde getirdiği düşünülmektedir.

 

İnternetin aşırı kullanıma bağlı olarak bazı sorunlar da ortaya çıkmaya başlamıştır: İşyeri ve okul performansının düşmesi, uyku bozukluğu, internetsiz bir hayatın çok sıkıcı ve boş gelmesiyle kendini gösteren yoğun istemsizlik, kas ve iskelet sistemi problemleri başlıca belirtilerdir.

 

Özellikle okul çağında sık görüldüğü için öğrencilerin oldukça ruhsal ve bedensel gelişimlerini, sosyal ilişkilerini kötü yönde etkileyerek akademik başarılarını da düşüren, aşırı şekilde internet /bilgisayar kullanımı bireyin hem akademik hem de kişisel gelişimini negatif yönde etkilemekte, kişiyi bağımlı hale getirebilmektedir.

 

Bağımlılık denince akla sadece sigara, alkol, madde gelmekle birlikte; gelişen teknoloji ile bilgisayarların hayatımızda kapladığı yerin artması ve internet ulaşımının yaygınlığı ile ‘bilgisayar ve internet bağımlılığı’ denen yeni bir bağımlılık kavramının daha ortaya çıktığı düşünülmektedir. Günümüzde internet, bir bilgi ve iletişim kaynağı olmanın ötesinde, bazı kişiler için ‘bağımlılığa’ dönüşmüş durumdadır. Bu açıdan bakıldığında internet bağımlılığı, dünyada olduğu gibi ülkemizde de hızla yaygınlaşan ve bağımlılıkla ilgili psikiyatristlerin sıklıkla karşılaşmaya başladıkları bir psikopatolojidir.

 

İnternet kullanımının çocuğun okuldaki performansını, sağlığını, ailesiyle ve arkadaşlarıyla ilişkilerini etkileyip etkilemediği araştırılmalıdır. Burada dikkat edilmesi gereken çocuğun akademik başarısı yüksek iken düşmesi, ya da orta iken daha fazla düşmesidir. Önceden yaşamadığı bir problem yaşaması, yemek yeme alışkanlıklarının ve uyku düzeninin bozulması sonucu sağlığını etkileyen bir problem yaşaması. Ailesi ve arkadaşları ile geçirdiği zamanın bilgisayar kullanımı ile azalması; vaktinin çoğunu bilgisayar başında geçirmeye başlaması.

 

Ergenlerin bilgisayar ve internet ortamda ne kadar zaman geçirdiği belirlenmelidir. Günde /ayda kaç saat bilgisayar ya da internet ortamında olduğu araştırılmalıdır. Normal zamanda internette geçirdiği zamandan daha fazla zaman geçirmesi, internet ortamında hangi sitelere girdiği, kimler ile konuştuğunun bilinmesinde fayda vardır.

 

Ebeveynlerin kendi bilgisayar ve internet kullanımı alışkanlıkları incelenmelidir. Bu konuda ebeveynler de internet /akıllı cep telefonunda ne kadar zaman geçirdiklerini, alışkanlıklarını incelemelidirler.  İnternet kullanımları diğer etkilikleri ile dengeli mi? Unutmamak gerekir ki, çocukların örnek alacağı ilk kişi ebeveynleridir. Evin içinde ebeveynler internet kullanımında sorun yaşıyor ise çocuğun bunu örnek alması kaçınılmazdır.

 

Ergen, internet bağımlılığı belirtileri gösteriyorsa, ailenin profesyonel bir danışmana başvurması önerilmelidir. Saplantılı internet kullanımı; depresyon, öfke ve özgüven eksikliği gibi başka sorunların belirtisi olabilir. İnternet kullanımını yasaklanmamalıdır. Bunun yerine, çocuğun çevrim içi olarak ziyaret edebileceği sitelere ve neler yapabileceğine yönelik internet kullanım kuralları belirlenmelidir.

 

Çocuğa, her gün ya da bir haftalık bir sürede belirli bir zaman çevrim içi olma izni verilmelidir. Süre aşımın durumunda yaptırımlar önceden konuşulmalıdır. Verilen çevrim içi süresi bir günde de kullanabilir bir haftaya yayılarak da kullanılabilinir. Bunu nasıl kullanacağının kararı, çocuk ve ergene aittir.

 

Ödevleri bitirinceye kadar internette gezinememe veya anlık iletileri kullanamama konusunda konuşulmalıdır. Bu kurallara uymadığı takdirde yaptırımların ne olacağı önceden çocuk ve ergene bildirilmelidir.

 

Sohbet odalarına veya çevrimiçi yetişkin içerikli sitelere girmesine izin verilmemelidir. Bu konuda çocuk ve ergen kendisinin girmesinde sakınca olacak siteler hakkında bilgilendirilmelidir. Bu tür internet sitelerine şifre koymak başka bir yöntemdir.

 

Bilgisayarın, çocuğun odasına değil, evin ortak kullanım alanlarından birine kurulması uygundur. Böylece ebeveyn olarak, çocuğun hangi siteler girdiği, internet üstünde neler yaptığı ve ne kadar süre internette kaldığı gözlemlenebilinir.

 

Ergenin diğer etkinliklere katılması desteklenmeli ve teşvik edilmelidir. Özellikle de, arkadaşları ile zaman geçirmesi sağlanmalıdır. Spor faaliyetlerine yönlendirilmelidir. Okul sonrası vaktini dolduracak aktivitelere katılımı desteklenmelidir. Ergenin internet dışında sosyalleşmesine yardımcı olunmalıdır. Hobi grupları gibi ortak ilgi alanları olan diğer ergenler ile tanışabileceği etkinliklere özendirilmelidir. Alternatifler sunulmalıdır. Ergen yalnızca çevrimiçi olma ya da video oyunlarıyla ilgileniyorsa, en sevdiği oyunla ilişkili çevrim dışı bir etkinlik önerilmelidir.

 

Çocuk ve ergenin sosyal, okul aile yaşantısı ile internette geçirdiği zaman arasında bir denge kurulmalıdır.

 

İnternet bağımlılığı, Goldberg tarafından 1995 yılında tanımlanmıştır. İnternet bağımlılığı için ilk klinik 2006 yılında Pekin’de açılmıştır. Güney Kore’de 140’ın üzerinde internet bağımlılığı tedavi kliniği hizmet vermektedir.

Zamanlarının büyük bölümünü sanal dünyada geçiren insanların bir kısmı kontrol edemedikleri internet kullanımı nedeniyle sosyal, mesleki ve özel yaşamlarındaki işlevselliklerinde sorun yaşamaya başladılar. İnternet bağımlılığı ile ilişkili bazı bağımlılıklar /sorunlar ortaya çıkmaya başlamış ve adlandırılmıştır. Bunlar:

İnternet bağımlılığı, bilgisayar bağımlılığı, teknoloji bağımlılığı, online bağımlılığı, siber bağımlılığı, patlojik bağımlılığı, aşırı internet kullanımı, internet bağımlılığı bozukluğu, sorunlu internet kullanımı, kompulsif internet bağımlılığı, internet davranış bağımlılığı.”

Değişen ve gelişen dünya, hayatımızda yeni tür bağımlılıklar da getirdi. Bunların başında günlük yaşamı, işimizi, evlilik hayatını, akademik başarıyı olumsuz etkileyen, kişiyi yanlızlaştıran ‘internet bağımlılığı’ geliyor. Akıllı telefonların kullanılmaya başlanmasıyla birlikte daha da yaygınlaşan internet kullanımı konusunuda, Psikolojik Danışman Koray Yıldırım:

“Günümüzde çoğu insan güne internet ile başlayıp internet ile günü sürdürmektedir. Uyanır uyanmaz ilk iş olarak tweet atar, sosyal paylaşım sitelerine bakar-mesajlaşır-paylaşımlar yapar, e-postalarını kontrol ederler. Günümüz koşullarında, modern hayatın gelişmesi, insanın gitgide daha da doğadan kopar hale gelmesi, insanların yüz yüze iletişimden uzaklaştığı ve apartman dairelerine kapandığı, birbirleri ile sanal ilişkiler kurduğu siber bir dünyada yaşıyoruz. Siber dünyanın da yol açtığı bazı sanal iletişim şekilleri var.” şeklinde konuştu.

Bağımlılığın en önemli belirtisinin “yoksunluk” duygusu olduğunu söyleyen Yıldırım, şöyle konuştu: “ Uykunun kaçması, kısmi depresyon, gerginlik, vücutta bir takım hormonal değişiklikler ve aynı zamanda psikolojik farklılıklar bazı yoksunluk belirtileridir. Bu tür belirtiler, internet bağımlılığında da ortaya çıkmaktadır. Eğer bir kişi internetten uzaklaşamıyorsa veya uzaklaştığı zaman kendisinde rahatsızlık, huzursuzluk, gerginlik hisssediyorsa bu durum bir yoksunluk belirtisi olduğunun işaretidir.”

Bağımlılığın azaltılabilmesi için yüz yüze iletişimin arttırılması gerektiğini söyleyen Yıldırım, insanların mümkün olduğunca gerçeklikle daha çok içiçe olacak etkinliklere yönelmesi, sanal alemden uzak durması gerektiğine dikkat çekti. İnterent /teknoloji bağımlığının gençlerde daha çok görüldüğünü, bu anlamda anne-babalara büyük görevler düştüğünün altını çizdi.

Psikolojik Danışman Koray Yıldırım, bağımlılığın belirtilerini ise şu şekilde sıraladı: “ Yanlış olduğunu bildiği halde kendini kontrol edememe, internet, cep telefonu /bilgisayar vb. teknolojik cihazlarda harcanan zamanın giderek artması, aile ve arkadaşların ihmal edilmesi, boşluk hissi, depresyon, bu tür cihazlara ulaşamayınca huzursuzluk ve sinirlilik hali, kontrolü kaybetme, işte bu belirtilerin bir çoğunun olması bağımlılığa işaret eder.”

İnternet bağımlığının tedavisinin mümkün olduğunu belirten Yıldırım, “Psikiyatri uzmanları tarafndan uygulan yöntemler mevcut. Ayrıca bireysel görüşmeler, bilişsel davrnışçı teknikler kullanılarak da tedavi imkânı var.” şeklinde konuştu.

 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim