Çayır ve mera alanlarının geniş olduğu kentte, tarım ve hayvancılık faaliyetleri önemli geçim kaynakları arasında yer alıyor.
Ovacık, Pülümür, Nazımiye ve Mazgirt ilçelerinde yaşayan köylüler de her yıl bahar aylarında hayvanları için tarlalarına yonca, korunga, fiğ ve arpa gibi ürünler ekiyor.
Zamanlarının çoğunu hayvanlarıyla ilgilenmeye ayıran köylüler, yaz döneminde olgunlaşan yem bitkilerini hasat edip kış için hazırlıyor.
Köylüler, engebeli bazı arazilerde yetiştirdikleri ürünleri buralarda tarım makineleri kullanılamadığından tırpancılara biçtiriyor. Tarla sahipleriyle anlaşan tırpancılar, erken saatlerde tarla ve meraların yolunu tutuyor.
"PÜF NOKTALARINDAN BİRİ TIRPANIN AĞZININ KESKİN OLMASI"
Tırpancıların gün boyu kavurucu sıcak altında biçtiği ot ve yem bitkileri önce kurumaya bırakılıyor, daha sonra köylülerce tırmıklarla toplanan bitkiler, samanlıklarda istifleniyor.
Tırpancı Gürsel Tektaş, yazları ekmek parasını tırpandan kazandığını söyledi.
Tarım makinelerinin giremediği engebeli arazilerde çalıştıklarını ifade eden Tektaş, "Biz kol ve bilek gücüyle çalışıyoruz. Yaptığımız meslek zor, herkes bu işi yapamaz. Mesleğin püf noktalarından biri tırpanın ağzının keskin olması. Çekiç ve örs kullanarak dövdüğümüz tırpanlar kolayca otları biçebiliyor." dedi.
"GÜNLÜK ORTALAMA 12 SAAT OT BİÇİYORUZ"
Tektaş, güneş altında mesai yapmanın zor olduğunu ancak işin tekniğini bildikleri için rahat çalıştıklarını belirterek, "Günde 3 defa keskin olması için tırpanın ağzını dövüyoruz ve ara sıra da su ve yemek molası veriyoruz. Günlük ortalama 12 saat ot biçiyoruz." diye konuştu.
Tırpancı Engin Güler de Erzurum'un Çat ilçesine bağlı Kaplıca köyünde yaşadığını ve mevsimlik olarak tarlalarda ot biçtiğini dile getirdi.
Kuvvet ve kondisyon gerektiren bir iş yaptığını vurgulayan Güler, "Bu mesleği babam dedemden, ben de babamdan devraldım. Yaklaşık 20 yıldır bu işten geçimimi sağlıyorum. Bizim ot biçme dönemi genellikle mayısta başlıyor ve haziran ayının sonuna kadar devam ediyor." ifadelerini kullandı.
Kenan Korkmaz