Dersim’de nehir kıyılarında su ekosistemine zarar vererek bu alanları ticari alanlara dönüştüren kaçak ve denetimsiz yapıların önüne geçilmesi gerektiğini belirten TMMOB Dersim İKK Sekreteri Uğur Beycan, iklim değişikliği ve sonrasında meydana gelebilecek sorunlara karşı acilen ortak bir çalışma başlatılması gerektiğini söyledi.
Beycan, “Küresel iklim değişikliğinin kendini gösterdiği ve bu iklim değişikliklerinden kaynaklı doğal afetlerin artışı, bu durumun çok ciddi boyutlara ulaştığını bizlere göstermektedir. Hem ülkemizde hem dünyada meydana gelen yangınlar, sel felaketleri, depremler, heyelanlar, çığ düşmesi gibi afetler, insanoğlu olarak doğaya karşı ne denli çaresiz olduğumuzu bir kez daha göstermiştir. Sistemlerin ortaya koymuş olduğu sürdürülemez kalkınma modelleri, kuraklık, askeri operasyonlar ve yine aynı sitemlerin yaratmış olduğu insan modelinin doğaya ve çevreye yaklaşımı bu iklim değişikliğini kaçınılmaz hale getirmiştir”dedi.
“İLİMİZDE İZİNSİZ VE DENETİMSİZ YAPILAŞMA SORUN HALİNE GELDİ”
Afetlere hazırlık ve afetle mücadelenin kamu otoritesinin başlıca görevi ve sorumluluğu olduğunu belirten Beycan,“Özellikle son yıllarda iklim değişikliği nedeni ile etkilerini derinden hissetmeye başladığımız kuraklık sonucu meydana gelebilecek orman yangınlarına ve dengesiz yağışlar ile birlikte oluşabilecek sellere karşı ilgili kurum ve kuruluşlarca ciddi bir çalışma yapılmadığını görmekteyiz. Yakın zamanda Kastamonu Bozkurt İlçesi başta olmak üzere Karadeniz illerinde yaşanan sel felaketine benzer bir felaketin, ani oluşabilecek bir sel sonrasında İlimiz Munzur ve Pülümür nehirleri kıyılarında da yaşanması kaçınılmazdır. Son dönemde nehir kıyılarının ticari faaliyet kapsamında izinsiz ve denetimsiz bir şekilde yapılaşmaya açılmasına göz yumulması, ilimizin başlıca büyük sorunlarından biri haline gelmiştir. Benzer bir sel felaketi ilimizde 1980li yıllarda yaşanmış olup, yaşanan felaket sonucunda Munzur Nehri taşmış ve bütün kıyı sular altında kalmıştır”diye konuştu.
Beycan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu nedenle iklim değişikliği ve diğer nedenlerle sıklığı giderek artan afetlerin toplumsal ve çevresel sonuçlarını azaltmak için afete hazırlık ve afetle mücadele programlarının kamucu bir anlayışla yeniden yapılandırılması ve ilgili bütün kurumların iklim değişikliği ve sonrasında meydana gelebilecek sorunlara karşı acilen ortak bir çalışma başlatması gerekmektedir. TMMOB ve bağlı meslek odaları ile ilgili diğer demokratik kitle örgütlerinin görüşleri alınarak Munzur ve Pülümür Nehirleri başta olmak üzere tüm bölge ekosistemini koruma altına alacak çalışmalar geliştirilmeli, depreme hazırlık noktasında riskli alanlar ve riskli yapılar rant amacı güdülmeden acilen dönüştürülmeli, nehir kıyılarında su ekosistemine zarar vererek bu alanları ticari alanlara dönüştüren kaçak ve denetimsiz yapılaşmanın önüne geçilmeli ve mevcutta yer alan ruhsatsız yapılar ortadan kaldırılarak nehir kıyıları olası sel baskınlarına hazır hale getirilmelidir.
TMMOB ve bağlı Odaları, mühendis, mimar ve şehir plancıları; meslek alanlarından edindikleri bilgi, birikim ve deneyim ile kamusal sorumluluğu gereği yaklaşan felaketler ile ilgili uyarılarını bugüne kadar yapmış ve yapmaya devam edecektir.
Bundan sonra da ilgili kurum ve kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri ile kentin afetlere hazırlanması konusunda ortak çalışmalar yapma arzusunda olduğumuzu, mesleki bilgi birikimimizi halkın yararı için kullanmaktan imtina etmeyeceğini kamuoyuna saygıyla bildiririz”