Dersim 38 Katliamı’nda yakınlarını kaybeden Hüseyin Baran’ın açtığı davada Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi emsal karar verdi. Mahkeme, toplu mezarlarda teknik inceleme yapılmasına hükmetti.
BURCU CANSU
Dersim Katliamına ilişkin açılan davada bir ilk yaşandı. Bugüne kadar Dersim katliamına ilişkin onlarca dava açıldı. Bugüne kadar açılan davalar her seferinde ‘zamanaşımı’ denilerek kapatıldı. Dersim Jenosidinin bir katliam olayı hakkında yargı ilk defa “Etkin Soruşturma Yürütülmesi “ kararı verdi.
KEMİKLERİ BİZE VERİN
Hüseyin Baran’ın Av. Cihan Söylemez, Hozat Cumhuriyet Başsavcılığına başvurarak, 14 Ağustos 1938 tarihinde, “Dersim 4.Ordu Manevra Harekatı “ adı altında dönemin ordu kuvvetlerince Baran’ın akrabalarının, Tunceli ili Hozat ilçesi eski ismi Bargini yeni ismi Karabakır olan köyün Saka Sure mezrasında yaylada bulundukları sırada zorla alı konularak, samanlık olan binaya koyularak, diri diri yakılmak suretiyle öldürüldüklerini belirtti.
Söylemez, ortaya çıkan insan kemiklerinin fotoğrafını mahkemeye sunarak, “Eskiden samanlık olan yapı içerisinde, eşilen her karış toprağın altından insan kemikleri ve kömür parçaları çıkmaktadır. Yakılarak öldürülen aile fertleri, 12 Kızılbaş Alevi Ocağından biri olan Ağuçan Ocağı mensuplarıdır. Adli Tıp Uzmanları ve Antropologlar Tunceli ili Hozat ilçesi Karabakır Köyü Saka Sure mezrasında keşif icra edilmesini, yapılacak keşifle, samanlık yıkıntısı içerisindeki insan kemiklerinin böylece zarar verilmeden çıkarılmasını, maktullere ait kemikler çıkarıldıktan sonra dini usullere göre defnedilmek üzere başvurucu Baran’a iadesini talep etti.
ETKİN SORUŞTURMA YÜRÜTÜLECEK
Hozat Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “Kovuşturmaya yer olmadığı” kararına itiraz eden Söylemez’in Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak, “Savcılık makamının “ kovuşturmaya yer olmadığına ilişkin kararının kaldırılmasını ve toplu mezarın hangi yıla ait insan kemiklerinin olduğu yönünde soruşturmaya devam edilmesini” talep etti.
Erzincan Ağır Ceza Mahkemesi’nden çıkan ve emsal niteliği taşıyan kararda ise: “Hozat Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturmada ilgili kemiklerin insan kemiği olup olmadığı, insan kemiği olması halinde ölüm tarihi ve ölüm sebebine ilişkin herhangi bir araştırma yapılmaksızın kemiklerin 1938 yılında meydana gelen olaylar neticesinde meydana gelen ölüm olaylarına ilişkin olduğu yönündeki bir kabul ile eylemin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği oysa ki öyle bir sonuca ancak teknik bir inceleme yapılarak varılabileceğine hükmetti. Etkin soruşturma ilkesinin ihlal edilebileceğine hükmederek, soruşturma” kararı verildi.