Dersim olayları sırasında bölgedeki silahlı adamlarıyla örgütlenip devlete karşı yapılan isyanın lideri olduğu gerekçesiyle aranırken gittiği Erzincan'da güvenlik güçlerine teslim olan Seyit Rıza, Elazığ'da 15 Kasım 1937'de aralarında oğlunun da 6 kişiyle birlikte, 'Devlete karşı gelmek, isyan çıkarmak, isyanı yönetmek ve liderlik edip, vatana ihanet suçundan' idam edildi. Seyit Rıza ve arkadaşlarının cenazeleri askerler tarafından bilinmeyen bir yere gömüymüş ve mezarlarının izine bugüne kadar rastlanılmadı.
HEYKELİ DİKİLDİ, EMNİYET SUÇ DUYURUSUNDA BULUNDU
Tunceli'nin BDP'li Belediye Başkanı Edibe Şahin, vatana ihanet suçundan idam edilen Seyit Rıza'nın beton bir zemine oturmuş halde yaptırdıkları heykelini 29 Temmuz 2010 günü kentin Kışla Meydanı'na milletvekillerinin de katıldığı törenle dikti.
Seyit Rıza'nın heykelinin dikilmesinin hemen ardından Tunceli Emniyet Müdürlüğü, heykel, düzene ilişkin fotoğraf ve kameraları görüntüleri ile Tunceli Cumhuriyet Başsavcılığı başvurarak, heykelin dikilmesinin yasalara aykırı olup olmadığının araştırılıp, tespit edilerek gerekli işlemlerin yapılması konusunda suç duyurusunda bulundu.
SUÇ UNSURU YOK
Tunceli Emniyet Müdürlüğü'nün yaptığı suç duyurusunun savcılık tarafından iki yıl aradan sonra sonuçlandırıldığı ortaya çıktı. Heykelle ilgili geçen yıl Nisan ayında karar alan savcılık, Seyit Rıza'nın heykelinin dikilmesiyle ilgili suç olabilecek herhangi bir delil ya da bulguya rastlanılmadığı ve suç unsurunun oluşmadığı gerekçesiyle kavuşturmaya gerek görülmediği kararı verdiği ortaya çıktı. Savcılığın heykelle ilgili aldığı kararı, bugüne kadar belediye ve emniyete bildirmediği belirtildi.
ŞAHİN KALDIRIRLAR DİYE HEYKELİ BRONZ YAPMADIK
Seyit Rıza helkelini yaptıran Tunceli'nin BDP'li Belediye Başkanı Edibe Şahin, heykelin kaldırılacağını düşünerek bronz yapmadıklarını belirterek, Biz heykeli yaptırdığımız zaman Türkiye'nin demokratikleşmesi konusunda ciddi tartışmalar vardı ve heykelin kaldırılabileceğini düşündüğümüz için bronz yapmadık. Şimdi bronz bir heykel ve Dersim katliamı sırasında katledilen kadınları sembolize eden daha farklı bir heykel yapıyoruz. Seyit Rıza'nın heykelini de yeniden bronz olarak yaptıracağız dedi.
2010 yılında heykeli yaparken Türkiye'de demokratikleşme anlamında birçok sıkıntının bulunduğunu ve demokratikleşmenin ne aşamada olduğunu ölçmek içinde bu heykeli diktiklerini belirterek şöyle dedi
2010 yılında biz bu heykeli diktiğimiz zaman demokratikleşme anlamında Türkiye'de birçok sıkıntı vardı ve bu konuda ciddi tartışmalar yaşanıyordu. Biz bu anıtı dikerken Türkiye'de demokratikleşmenin hangi aşamada olduğunu nasıl kabul göreceğini de ölçmek istedik. Kısacası Türkiye'nin geldiği demokrasi eşiğini ölçmek istemiştik. Bütün kamuoyu biliyor Seyit Rıza ve arkadaşları 1937 yılında idam edildiklerinde mezar yerleri gizli tutulmuş ve hala mezar yerleri bilinmemekte. Düşünün idam edildikten sonra mezarları bile halktan saklandı. Bir kent katliamdan geçti ve Seyit Rıza o dönemin lideriydi ve sembol olmuştu. Bizler içinde bu anıtın dikilmesi çok önemliydi ve belediye olarak bu anıtı dikmek için karar aldık ve 1938 hareketinin yönetildiği Kışla Binası'nın tam karşısındaki Kışla Meydanı'na bu anıtı diktik. Biz Dersimliler olarak 1938'de Dersim'de bir katlim ve soykırım gerçekleştirildiğini hep söylüyorduk ve biz bu anıtı dikerken devletin de bu sorunla yüzleşmesini istedik.
VALİLİK İSİMLERİ REDDETTİ
aşkan Şahin, heykeli diktikten sonra haklarında soruşturma başlatıldığını duyduklarını belirterek, Ancak şu ana kadar soruşturmanın ne aşamada olduğuna dair bizlere hiçbir bilgi verilmemişti ve bilgi sahibi de değildik. Şimdi öğreniyoruz ki soruşturma sonucunda herhangi bir suç unsuruna rastlanmadığı ve kovuşturmaya yer olmadığı kararına varılmış Türkiye'nin demokratikleşmesi anlamında önemli bir karar olduğunu düşünüyorum. Bütün kamuoyu biliyor ki Dersim katliamını gerçekleştiren birçok kişinin ismi Dersim'de birçok cadde ve sokağa verilmişti. Seyit Rıza'nın heykelini dikildiği yer Kışla Meydanı'ydı. 1938 katliamı burada planlanmış ve askerler burada kalmış ve katliama katılmıştı ve o dönem inşa edilen bir mekan. Biz Bu heykeli özellikle buraya diktik. Bu heykeli buraya diktikten sonra belediye meclisimizin kararıyla meydanın ismini Seyit Rıza Meydanı yaptık ve bazı cadde ve sokaklara da 1938 katliamında öldürülen insanlarımızın ismini verdik. Ancak valilik bunları gerekçe göstermeden iki kez reddetti. Ama halk artık burayı Seyit Rıza Meydanı olarak biliyor, öyle konuşuyor ve hiçbir Dersimli buraya Kışla Meydanı demiyor. Seyit Rıza Meydanı diye söylüyor dedi.
Seyit Rıza ve arkadaşlarının yasal olmayan bir mahkemede yargılanıp idam edildiğini söyleyen Şahin, Yargının böyle bir karar vermesi bizler ve Dersimliler açısından önemli bir karardır. Biz Dersimliler devletin bu katliamla yüzleşmesi için yılardır çığlık atıyorduk. Dersim katliamı ile yüzlenilmesi için bu bir imkan ve fırsattır. Devlet artık bu karardan sonra Dersim katliamı ile yüzleşmelidir. Seyit Rıza ve idam edilen arkadaşlarının itibarları halkımız arasında her zaman vardı. Hiçbir zaman onların itibarı tartışma konusu bile olmadı. Bunlar mazlum insanlardı. Seyit Rıza ile birlikte idam edilenler kanaat önderleriydi, toplumun öncüleriydi ve o dönem belli aşiretlerin liderleriydi. Devlet bunları yasal olmayan bir şekilde yargılamış ve idam etmişti. Bizlerin açısında zaten hep itibarları vardı ve dediğim gibi yargının bu kararı devletin bu katliamla yüzleşmesi için bir fırsattır dedi.