Tunceli Üniversitesi Eğitim Sen üyeleri, Rektörlük tarafından iki sendika üyesine basın açıklaması ve yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle soruşturma açılmasını protesto etti.
Tunceli Üniversitesi İktisat Fakültesinde bir araya gelen çok sayıda öğrenci ve Eğitim Sen üyesi, açılan soruşturmaların geri çekilmesi amacıyla basın açıklaması gerçekleştirdi.Basın açıklamasında söz alan Eğitim-Sen Tunceli Üniversitesi Temsilcisi Öğretim Görevlisi Adnan Şahin,açılan soruşturmaların derhal geri çekilmesini istedi.
Basın açıklamalarının gerekçesinin üniversitelerde artan baskı ve üyelerinin faaliyetlerinin soruşturma konusu olduğunu hatırlatan Şahin şunları söyledi: “Son birkaç yılda AKP Hükümetinin dilinden düşmeyen bir söylem var: “Demokratikleşiyoruz söylemi”. 1980 Darbesi ile de sözde hesaplaşmayı kapsayan bu söyleme rağmen hala 12 Eylül Döneminin yasaları yürürlüktedir. 1980 Darbesi’nin ürünü olan YÖK Kanunu şimdilerde üniversitelerde demokrat kesimleri sindirmenin aracı olarak kullanılmak istenmektedir. Türkiye’nin dört bir yanında, üniversitelerde demokratik haklarını kullanan öğrenciler, öğretim elemanları ve idari personel “demokratikleşiyoruz söylemi” ile eş zamanlı soruşturmalara, baskılara ve fişlemelere maruz kalmaktadır.”dedi.
Şahin, “Eğitim-Sen üyesi Gürçağ Tuna ve Sezen Çilengir’e, sendikamızın düzenlediği basın açıklamasına ve yürüyüşe katıldıkları gerekçesiyle üniversitemiz rektörlüğü tarafından soruşturma açılmıştır.Savcılığın söz konusu basın açıklamasına dair “kovuşturmaya yer yoktur” kararına rağmen rektörlüğümüzün açtığı soruşturmayı düşündürücü buluyoruz. Hiçbir suç unsurunun bulunmadığı kanunen tescillenmesine rağmen üyelerimize soruşturma açılması, üniversite yönetiminin anayasal hakların kullanılmasına tahammül edemediğini göstermektedir. Anayasal hakların kullanımını soruşturmaya tabi tutan bir üniversitede akademik özgürlükten bahsetmek mümkün değildir.”diye konuştu.
Tunceli Üniversitesi Rektörü Durmuş Boztuğ’un barış söylemi ile ilgili ifadelerini samimiyetinin düşündürücü olduğunu söyleyen Şahin, “Boztuğ’un barış sürecine dair ifadelerindeki samimiyeti kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.Bu basın açıklamasının üniversite bahçesinde mesai saatleri dışında yapılmasına karşı hiçbir yasal engel yokken, Tunceli Üniversitesi İİBF Dekanı üniversite bahçesinde basın açıklaması yapılmasının izne tabi olduğunu iddia edip basın açıklamasını engellemek istemiştir.”şeklinde konuştu.