Munzur Nehri'ne yukarıdan bakan 'Seyit Rıza Meydanı'nda önce Dersim İsyanı'nın liderlerinden Seyit Rıza'nın heykelinin önünde fotoğraflar çekiliyor.
Sonra hemen yanında asılı bulunan büyük Selahattin Demirtaş pankartının önünde zafer işareti ile pozlar veriliyor.
Akşam saatlerinde, meydandaki Demirtaş'ın kampanya çadırından şarkılar çalınmaya başlanmasıyla heykel önünde hemen halaylar çekiliyor.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş'ın kampanyasının görünürlüğü sadece kent merkezindeki bu meydan için geçerli değil.
Bir arka sokak, daha da arkası, çevre mahalleler derken manzara değişmiyor.
Kentte tek bir aday dışında iddialı bir kampanya çalışması görünmüyor.
Çevre ilçelerde de durum çok farklı değil gibi görünüyor. Çemişgezek ve Pertek'in de aralarında olduğu birkaç ilçe dışında birçok yerde ki buna köyler de dahil, Demirtaş için yürütülen çalışmalar öne çıkıyor.
Eski adı Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) olan Demokratik Bölgeler Partisi'nin (DBP) Tunceli İl Başkanı Ergin Doğru ile buluşup Öcalan bayraklarının ve Demirtaş flamalarının birlikte asılı olduğu bir yayınevi standı arkasında konuştuğumuzda ilk konumuz bu manzara oluyor.
"Dersim'de tek seçim kampanyasını biz yürütüyoruz" diyen Doğru öncelikle, 'Tunceli'de AKP'ye verilen oyların genellikle kente dışarıdan gelen kamu görevlilerinden ve bazı Sünni yurttaşlardan geldiğini, Tunceliın büyük bölümünde başından beri AKP'ye yönelik bir tepki olduğunu' belirtiyor.
Doğru, "Recep Tayyip Erdoğan için burada açıktan bir kampanya yürütmenin koşulları yok" diye konuşuyor.
"CHP'den HDP’ye oy kayacak"
Ergin Doğru'ya göre ortadaki manzaranın asıl nedeniyse CHP'nin Ekmeleddin İhsanoğlu için bir kampanya yürütmeyi tercih etmemesi ve kendilerinin çok yoğun çalışması.
Doğru, İhsanoğlu'nun Tunceli halkı tarafından desteklenebilecek bir aday olmadığı ve CHP tabanının da İhsanoğlu'nu desteklemediği görüşünde.
DBP Tunceli İl Başkanı, "CHP'nin aday seçimi Dersim'in siyasi kodlarıyla uyuşmuyor. Bugün seçtikleri aday siyasal İslamcı bir aday. Üzerinden mutabakat sağladıkları ise BBP'den MHP'sine kadar oluşan bir koalisyon" diyor ve ekliyor:
"İhsanoğlu BBP'li Muhsin Yazıcıoğlu'nun, Adnan Menderes'in mezarlarını ziyaret edip onlara 'milli kahraman' derken Demirtaş Madımak'a gidiyor. Dersim için daha anlamlı bir değer ifade eden Mazlum Doğanları, Seyit Rızaları, Sakineleri, İboları, Deniz Gezmişleri anıyor. Hem siyasal kodlar anlamında, hem de Demirtaş'ın Alevilerle ilgili söylemleri nedeniyle inançsal anlamda uyuşma var."
Doğru, CHP tabanından kendilerine ciddi bir oy kaymasının yaşanacağını iddia ediyor:
"CHP tabanında buna büyük bir tepki var. Bu yüzden bize Demirtaş'ın Dersim'de geçmişte olmadığı kadar büyük bir oy alacağını tahmin ediyoruz" diyen DBP Tunceli İl Başkanı, AKP ve CHP tarafından dillendirilen "BDP'liler bize çalışma yaptırmıyor" eleştirisininse doğru olmadığını söylüyor:
"Bu iddialar tamamen kendi başarısızlıklarına kılıf aramak için. Yaşayacakları yenilgiyi şimdiden bildikleri için yarın kendilerine gerekçe oluşturabilmek için uydurdukları bir şey. Bununla ilgili en ufak bir tehdit, baskı ispat edebilirlerse zaten kanuni olarak yapabilecekleri şey bellidir, bunu yapmalarını tavsiye ediyoruz. Ya da biz buradayız derhal görevimizi bırakırız."
Doğru, Recep Tayyip Erdoğan ve Ekmeleddin İhsanoğlu'nun ikinci tura kalması durumunda tavırlarının boykot olacağını, ilk turda kendilerine oy verenlerin bir kesiminin İhsanoğlu'na oy vereceğini ama çok büyük bir kesiminse boykota katılacağını söylüyor.
AKP İl Başkanı: Baskıya uğruyoruz, mağduruz
İkinci görüşmemizi AKP Tunceli İl Başkanı Erkan Eroğlu ile yapıyoruz.
İl başkanlığı binasında kapıyı, daha sonra polis memuru olduğunu öğreneceğimiz bir kişi açıyor.
Eroğlu'nun odasına farklı konulardaki yardım talepleriyle sürekli ziyaretçiler geliyor.
Bu talepler için sık sık Ankara'ya telefonlar açılıyor, destek isteğinde bulunuluyor.
Erkan Eroğlu gelenlerle ilgili olarak "Bu arkadaşlarımız çoğu AK Partili değildir ama bizim amacımız hizmet" diyor.
Eroğlu kentte yoğun bir kampanya faaliyeti yürütmemelerine neden olarak, "AKP'ye yönelik ön yargıları ve kendilerine yönelik baskıları" gösteriyor.
"Tunceli'ye cumhuriyet tarihi boyunca gelen yatırımların iki katı AK Parti zamanında geldi. Cumhuriyet tarihi boyunca görülen demokratikleşmenin bin katı AK Parti zamanında oldu. Dersim tarihiyle bir yüzleşme süreci başladı. Alevilerin sorunlarının çözümü için çalıştay yapıldı. Sayın Başbakanımız burayı pozitif ayrımcılıkla gözetiyor" diyor Eroğlu.
AKP'li başkana göre bütün bunlardan dolayı "Tunceli'de AKP'nin desteklenmesi gerekiyor ama partileri halka yanlış anlatılıyor".
Bunun dışında büyük bir baskıyla karşı karşıya olduklarını ve mağdur olduklarını belirtiyor Erdoğlu ve ekliyor:
"Müthiş bir ön yargı ve baskı mevcut. Özelikle AK Parti'ye. Bu baskılar zaman zaman şiddete dönüşüyor. Afişlerimiz yırtılıyor. Geçenlerde Mazgirt'te ilçe binamızı tahrip edildi. Buraya birkaç kez molotof atıldı. Bunları böyle yaşayınca kimse zarar görmesin diye biraz daha uyarlı yaklaşmaya çalışıyoruz.
"Geçmişte solcularda biz söz vardı 'Baskılar bizi yıldıramaz' diye. Şimdi biz ona maruz kalmışız. Bundan 15 yıl önce şiddetli bir devlet baskısı varken kimsenin sesi çıkmazken bugün sayın Başbakanımız sayesinde özgürleşmiş bir Tunceli'de, demokratik ortamda bunlar bize baskı uyguluyor.
"Sol anlayış burada hiç değişmedi. Aynı anlayış, aynı yaşam biçim. Kahrolsun faşizm dedik biz faşistleştik."
Eroğlu kendilerine yönelik tutumları nedeniyle DBP ile CHP'yi eleştiriyor, ayrıca "Paralel yapı da bize karşı çalışıyor" diyor.
AKP Tunceli İl Başkanı parti binasından ayrılmadan önce girişinde güvenlik yazan bir odayı göstermek istiyor.
Çağırdığı bir polis görevlisi kapıyı açıyor ve içerideki polis kasklarını, coplarını, kalkanlarını gösteriyor ve "Baskı altındayız" diyor.
CHP İl Başkanı: BDP’liler bizi tehdit ediyor
Son olarak CHP Tunceli İl Başkanı Kemal Bozkurt'la görüşüyoruz.
Bozkurt da CHP'nin yoğun bir seçim kampanyası yürütmediğini kabul ediyor ve bunun iki nedenden kaynaklandığını söylüyor.
İlk nedenin hem CHP Genel Merkezi'nden ve Ekmeleddin İhsanoğlu'nun kampanya bürosundan yeterli destek alamamak olduğunu söylüyor Bozkurt...
CHP Tunceli İl Başkanı, "Broşürlerimiz geç geldi. Posterlerse yeni geldi ama en küçüğü bile asılamayacak kadar çok büyük. Bunları asacak yer yok. Genel merkezden de geliyor, Ekmeleddin Bey'in bürosundan da geliyor. Organizasyon yok, ya da çok zayıf. Broşür geldi, bunları dağıtmam lazım ama kuruş yardım yok. Ne partiden, ne de Ekmeleddin Bey'in seçim bürosundan" diyor.
Bozkurt bunun dışında "BDP'lilerin kendilerini tehdit ettiğini" söylüyor ve ekliyor:
"BDP tarafından bize baskı var. İlçe başkanlarımızı tehdit ediyorlar. 'CHP olarak çalışmayacaksınız' diyorlar. Açıktan çağırıyorlar, konuşuyorlar. Yerel seçimlerde de aynısı yapıldı. Karşılık versek her şey olabilir. Bu tehditler çalışmamızı etkiliyor. Köylere giremiyoruz, ilçe merkezlerine girmek bile zor. Her şey olabilir, aracımızı da yakabilirler, bizi de öldürebilirler."
İhsanoğlu'nun Tunceli'deki CHP tabanında nasıl karşılandığını soruyoruz Bozkurt'a.
"İnsanlar baştan yadırgadılar ama zamanla alıştılar" diyen Bozkurt, CHP tabanının kendilerine oy vermeme ihtimalinin çok düşük olduğunu söylüyor.
Bozkurt, Erdoğan ve İhsanoğlu'nun ikinci tura kalması durumunda ne olacağı ile ilgili olarak ise şu tahmini yapıyor:
"Pazarlıkta anlaşılırsa HDP'nin oyu AKP Parti'ye gider anlaşamazlarsa bize gelir."
Seçim sonucunu öngörmek zor
Özellikle CHP ve BDP arasındaki rekabet nedeniyle Tunceli'de seçimin sonucunu tahmin etmek zor.
Kentteki siyasi hayatın önemli bir aktörü olan sosyalist çizgideki Demokratik Haklar Federasyonu'nun boykot çalışmasının ne kadar etkili olacağını tahmin etmek de öyle...
Ancak sonuç ne olursa olsun, bunun etkisinin sadece Tunceli kentiyle ilgili olmayacağını tahmin etmek zor değil.
Zira Türkiye Alevileri için özel bir yer olması nedeniyle Tunceli'deki sonuç Alevi seçmenlerin cumhurbaşkanı adaylarına yönelik tercihleri açısından da önemli bir fikir verecek gibi görünüyor.