TUNCELİNİN HAKKIDIR

        Tunceli’nin istihdam sağlayacak fabrikaları, iş alanları, yeterli tarım alanları, yoktur. Tek istihdam kapısı, devlet kapısı olmuştur. Yüzde yüze yakın okuma yazma oranı olan Tunceli de, tek ekmek kapısı, okuyup devlet kapısında bir iş sahibi memur olmaktı. Okuyup tahsil yapıp devlet kapısında bir ekmek sahibi olanların yanında, tahsili olmayanlar da, kapılarını açan, Avrupa’nın, ALMANYANIN, kapılarını çalmışlardı. Avrupa’da, bütün dünya ülkelerinde, büyük bir nüfusa sahip olan Tunceliler, yakınlarına, illerine, ülkelerine, büyük ekonomik destek sağladılar. Sağlamaktadırlar. Yaz mevsimlerinde Tunceli’de çağdaş uygar, kimlikleriyle yaşama renk katarlar. Doğup büyüdükleri illerini, memleketlerini, şenlendirirler. Ekonomik destek sağlarlar.
    Yaşadığımız bu son yıllarda da, halkın tanımı ile bir baltaya, sap olamayanlar, işsizler, gelecekten yana umutsuz olanlar, ülkelerini terk ederek, yurt dışına, bir ekmek kapısı bulurlar ümidi ile göç ettiler. Köylerde gençler, kalmadı. Köyler, yaşlılara kaldı. Köyde bağda, bahçede çalıştıracak insan bulamaz olduk.
     İlimizde, bu göçleri engelleyecek ekmek kapıları açılmadı. Halkın deyimi ile adamı olana, torpili olana, iktidar partisine kayıtlı olana, ekmek kapıları açılırken, olmayanlara, ekmek kapıları açılmadı.
   Eski Valilerimizden Tuncay SONEL, ön yargısız devlet adamlığı kimliği ile kaldığı, kısa sayılacak süre içinde, Tunceli için yaptığı, bıraktığı, çok güzel, eserlerinin yanında, fabrikaların ilk adımı sayılan, üretim yapacak, istihdam sağlayacak, atölyeler, kur duttu. Onun kurdurttuğu, üretim yapan tesisler, yüzlerce insanımıza, ekmek kapısı oldu. Söz verip gelip temel atan, bazı iş adamları da, sözlerinde durmayıp, Vali Bey gidince, bırakıp, kaçıp, gittiler.
    MUNZUR ÜNİVERSİTEMİZ, kurulduğunda, açıldığında, bütün Tunceli halkı büyük bir sevinç yaşamıştı. Ben, üniversitemizin adını, ilimizin BACASIZ FABRİKASI diye koymuştum. Büyük bir Fabrikamız olacaktı. Çocuklarımız, kapı önünde, evinde okuyacaklardı. Binlerce, üniversite öğrencisi, ilimizi şenlendirecekti. İşsizlere ekmek kapısı olacaktı. Esnaflarımız, paylarını alacaklardı. İlimiz, ekonomik olarak kalkınacaktı.
     Yurdun çeşitli illerinden gelen binlerce öğrenci, ilimizi bir ölçüde şenlendirmişti. Esnafımız payına düşeni almıştı. Bir ölçüde istihdam sağlanmıştı. Bu büyük fabrikamız, Tunceli’nin, kalkınmasında payı olsun diye kurulmuştu. Üstüne düşeni yapmalıydı.  
    Önyargısız, bilim adamlığı kimliğinin, yanında, devlet adamlığı kimliğini taşıyan şimdiki Rektörümüz, Tunceli’nin menfaatlerini ön planda tutan, gözeten, projeleriyle ilin kalkınmasına katkıda bulunmak için büyük çaba sarf eden, üniversitemize, kısa sürede, ünlü bir kimlik, kazandıran, bilim adamıdır. Sayın Rektörümüzün yönetiminde, Bacasız fabrikamızın, MUNZUR adını taşıyan üniversitemizin, Tunceli’ne, Tunceli insanına, bir fabrikadan çok, her alanda kazandıracağına inanıyoruz.
   HADEPLİ bir, genç kızı, Abesi, İktidar, partisinin il başkanlığının, kapısı önünde görmüş. Kızgınlıkla Tepki göstererek, ‘Ne arıyorsun orada diye sormuştu.’  ‘Ne yapayım. Abi, oraya, o partiye, kaydolmasam, kimse bize iş vermez. Kaydolmak için gitmiştim.’diye ağladığına tanık olmuştum.
   DEVLET BABA,  T.C kimliğini taşıyan bütün vatandaşların Devlet Babasıdır. Evlatları arasında ayırım yapamaz. Taraf tutamaz. Eşitliği, tarafsızlığı, esas alan kanunları düzenlemiştir. Düzenlediği yasalara uymak zorundadır. Eşitliğe özen gösterip, tarafsız olmalıdır
    Bütün bu değişmez temel yasalara rağmen ülkemizi yöneten siyasi iktidar partileri, devletin imkânlarını, olanaklarını, büyük ölçüde taraftarlarına sunmaktadırlar. Liyakat, diploma bir tarafa itilerek, siyasi yakınlık, ölçü olarak alınmaktadır. Bu ayırımcılık devletin DEVLET BABA kimliğine gölge düşürdüğü gibi büyük haksızlıklara, ayırımcılığa da, yol açmaktadır
    İlimiz, küçük bir ildir. İlde olup bitenler, devlet katında yapılan, işlemler, kısa sürede kamuoyuna yansır. Devlet katında bir işin çözümü için, bir kuruma bir elaman alımında, siyasi yetkililer, devreye sokulmakta, haksızlıklara yol açılmaktadır.
   Tunceli’de şubesi açılmış. Faaliyet gösteren, derneklerde, vakıflarda, çalışanların hemen hepsinin, başka çevre illerden getirildikleri, istihdam edildikleri, söylenmektedir. Diplomanın, liyakatin, mesleğin aranmadığı bu alımlarda, Tunceli’nin işsizleri dururken, Tuncelilerin buna ihtiyacı varken, başka illerden elaman getirip çalıştırmak, ön yargılı, taraflı, büyük bir haksızlıktır. Kimsenin buna hakkı yoktur. Olmamalıdır da.
    Tunceli’de ikamet ediyorsanız, Tunceli’nin, havasını, teneffüs ediyorsanız, suyunu içiyorsanız, bunun hakkını vereceksiniz. Taraflı davranmayacaksınız, yanı başındakiler dururken çevre illerden aramayacaksınız.