Bu hayal, bu beklenti, Tunceli İlinin gerçekleşmesini istediği çok büyük bir hayalidir. Beklentisidir. Çağın projesidir.
Tıpkı gerçekleşen üniversite hayali gibidir. Tunceli Halkı yıllarca o hayali kurdu. Çocuklarının kapılarının önündeki okulda okumaları, farklı illerden gelen öğrencilerin Tunceli Halkı ile, kültürü ile tanışması, bütün bir ülkenin farklı illerinden gelen öğrencilerin Tunceli’yi, geldikleri illerle tanıştırmaları, Tunceli Ekonomisinin gelişmesine büyük ölçüde katkı sağlaması, günümüzde önemli bir sorun olan istihdam, sorununda, istihdam sağlaması, işsizleri iş sahibi yapması, üniversitenin getirileri olacaktı.
Üniversitenin Tunceli’de açılması hayali gerçekleşince, bütün bu getirilerde bir, bir gerçekleşmiş oldu.
Fabrikalar, daha ziyade ekonomik olarak bulundukları bölgenin kalkınmasına gelişmesine katkıda bulunurken, bacasız üniversiteler, bulundukları ili, bölgeyi yalnızca ekonomik olarak değil, sosyal kültürel olarak ta geliştirirler.
Tunceli Halkının bu büyük rüyası gerçekleşince, bir başka büyük rüyanın gerçekleşeceği hayaline kapıldılar. Son yıllarda ülkede, hemen, her ilde açılan hava alanın, ilimizde, Tunceli de de açılmasını hayal etmeye başladılar.
Tunceli Halkı gerçekleşmesi imkânsız gibi görünen bu rüyayı hayal ederken, bunun imkânsız olmadığının sinyaller geldi.
Gazete yerime gazete almak için gelen Üniversitemizin bir öğretim görevlisi, bunun müjdesini verdi.
Hava alanı için uygun bir yer bulunmayan ilimizde, hava alanının, baraj gölü üzende kurulabileceği projesini anlattı. İlk kez duyduğum bu projenin şaşkınlığını atınca, ‘niye olmasın.’ Diye heyecanlandım.
Uzayı fetheden insanoğlu, su yüzünde hava alanı niye kuramasın ki. Galata Köprüsü dubaların üstünde binlerce ton ağırlığı taşırken su yüzünde hava alanı niye kurulmasın ki.
AKTULUK, eskiden köydü, şimdi mahalle oldu. Onun önündeki geniş uzun bir alana yayılmış göl yüzü bunun için biçilmiş bir kaftandır.
Göl yüzünde kurulacak, köprüyle veya deniz taşıt araçları ile bağlantılı olacak hava alanı, ülkemizde ilk hava alanı olarak tarihe geçeceği gibi, ilimize turist çeken önemli bir turistik tesisimiz olarak ta ünlenecektir.
40-50 kişilik uçakların inip kalkacağı hava alanımız dolmuş yapan uçaklarla ihtiyacı büyük ölçüde karşılayacaktır.
Başlangıçta iki büyük kentten, İstanbul, Ankara, kentlerinden seferler yapacak dolmuş uçaklar, düzenlemenin karlı olması, uçak sayısının artması halinde İzmir, Antalya, Adana gibi büyük illere de seferler düzenlenebilecektir.
Dubalar üzerine kurulacak küçük hava alanı, uzayda hava alanı kurmak gibi görülmeye değer bir ilk. İlgi odağı, olacaktır.
Bu gerçekleşmesi mümkün olmayan, bir düş, bir rüya değil. Bu Tunceli Halkının Üniversite hayali gibi gerçekleşmesi mümkün olan bir hayalidir.
Tarihe geçecek bu projenin gerçekleşmesinde Üniversitemizin, bilim adamlarının, desteğinin yanında, Sayın Valimizin, devlet adına, Ulaştırma Bakanlığının onayını, alması, finanse etmesini sağlaması, bu rüyanın gerçekleşmesinde belirleyici olacaktır.
Projeye kulak veren bir okurum, ‘Niye olmasın.’ dedi. ‘Büyük askeri Helikopterler, akşam sabah şehrin içerisine inip kalkarken, kurulacak küçük bir hava alanına küçük yolcu uçakları niye inip kalkmasın ki.’
Şaka bir yana, baraj canavarının işgal ettiği gölde küçük bir hava alanımız kurulacaktır.
Kimse, buna, gerçekleşmeyen bir hayal, demesin.
Gerçekleşecektir.
+ + +
TUNCELİ ALBÜMÜ
Yazımı tamamlamak üzereydim. Emniyet Müdürlüğünden gelen bir görevli, Emniyet Müdürü tarafından gönderildiğini söylediği bir paket bıraktı.
Emniyet Müdürlüğünün düzenlediği TUNCELİ POLİSİ başlıklı bir albümdü.
Tunceli, hakkında daha önce de çeşitli kurumlar tarafından Tunceli’yi konu alan albümler düzenlenmişti.
Hiçbir albüm, bu albüm kadar, Tunceli’nin bütün güzelliklerini, değerlerini, kültürünü, sergileyen güzellikte kapasitede değildi.
Bu albüm, Tunceli’nin bütünü gibiydi. Hemen herkes bu albümde yerini almıştı. Baba BERTAL, tarih kokan yaşlılarımız, engellilerimiz, sokaktakiler, kahvedekiler, çocuklarımız, hepsi ordalardı.
Tunceli’nin övündüğü doğa güzellikleri, bütün renkleriyle albümde yerlerini almışlardı.
HER KİM BU ŞEHRİ HOR GÖRÜP, ÖTELEYE,
DAHA BANA SELAM VERMESİN.
Diyen Emniyet Müdürü HAYATİ YILMAZ’IN imzasını taşıyan bu albümde, emeği olan herkesi kutluyorum.