(İHA) - Tarım ve Orman Bakanlığı Bitkisel Üretim Tarım Havzaları Daire Başkanı Ali Canyılmaz, Türkiye’nin tarım ve buğday ürünleri ihracatında dünyada ilk sırada bulunduğunu belirterek, "Tarımsal hasılatımız 330 milyon liraya yükselerek Cumhuriyet tarihinde rekor kırmıştır. Ülkemiz buğday ve tahıl ihracatında dünya birincisi, makarna ihracatında ikincisi, fındık, kuru kayısı, incir, kuru üzüm ve ayvada dünya ikincisiyiz” dedi.
Bitkisel Üretimde İklim Değişikliğinin Etkisi ve Değerlendiririlmesi Batı Karadeniz Bölge Toplantısı Kastamonu'da düzenlendi. Toplantıda, iklim değişikliğinin bitkisel üretime etkisi, iklim değişikliğinin yağışlara etkisi ve Batı Karadeniz Bölgesinde bulunan illerdeki yağış miktarı değerlendirildi.
“Türkiye, tarım ve buğday ürünleri arasında ihracatçı bir ülkedir”
Toplantıda konuşan Bitkisel Üretim Tarım Havzaları Daire Başkanı Ali Canyılmaz, Türkiye’nin tarım ve buğday ürünleri arasında ihracatçı bir ülke olduğunu ifade ederek, “2022-2021 yılında pandemiye rağmen tarım sektörü bitkisel üretimden hayvancılığa, ihracata kadar her alanda büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. Bugün tarımsal hasılatımız bir önceki yıla göre 20 kat artarak 330 milyon liraya yükselerek Cumhuriyet tarihinde rekor kırmıştır. Ülkemiz aynı zamanda buğday ve tahıl ihracatında dünyada birincisi, makarna ihracatında ikincisi, fındık, kuru kayısı, incir, kuru üzüm ve ayvada dünya ikincisiyiz. Türkiye, tarım ve buğday ürünleri arasında ihracatçı bir ülkedir. Bu veriler hem çiftçimizi hem de bizleri gururlandırıyor. Bunları yaparken iki faktör öne çıkıyor. Birincisi çiftçimize ve üreticimize verdiğimiz destekler. Son 18 yılda reel rakamlarla toplam 311 milyar lira destek ödemesi gerçekleştirdik. Bakanlığımız, 2021 yılında toplam tarımsal destek bütçesi 22 milyar liradır. Bunun 13,2 milyar lirası bitkisel üretim desteklerine aittir. Bu sene kuraklıktan dolayı 1 milyar lira daha ilave ek ödemede bulunduk. Bu vesileyle 13,2 milyar liraya çıkarttık. Şu ana kadarda bitkisel üretim destek ödemelerinin de yüzde 98’ini gerçekleştirdik. Kuraklık ödemelerimize de halen devam ediyoruz. Gübre destek ödemelerini 2020 yılında yüzde 100 arttırmıştık, 2021 yılında yüzde 25 arttırdık, 2021 yılı içinde ilk defa böyle bir uygulama oldu, 2022 yılında da yüzde 100 arttıracağız. İkincisi de bitkisel üretim olarak hazırlanan bütün projeleri hemen hemen destekliyoruz. Bu sayede de çiftçimize katkı sağladığımızı düşünüyoruz. Kastamonu’yu da diğer illeri de hazırlanan bütün bitkisel üretim ile ilgili projeleri destekledik. Önümüzdeki yılda bu projeleri arttırarak devam ettireceğiz” dedi.
“65 ilimizden kuraklık bildirimi aldık”
Türkiye genelinde geçen yıl aşırı bir kuraklığın yaşandığını belirten Canyılmaz, “Bazı bölgelerimizde ürün alınamayan yerler oldu, 65 ilimizden kuraklık bildirimi aldık. Bazı yerlere yüzde 70'e varan kayıplar yaşandı. Bu durumu veri kaybını destekleyerek üreticinin yükünü hafifletmeye çalıştık. Yüzde 30-100 arasında dekara destek sağladık, ödemesine de geçen hafta itibarıyla başlamış olduk. Ülkemiz hızla iklim değişikliğine girmeye başladı ve bizim de buna karşı tedbirler almamız gerekiyor, bitkisel üretimi buna göre yönlendirmemiz gerekiyor. Ekimizi, dikimi ve hasat zamanında farklılıklar oluşmaya başladı. Bunları da değerlendirip Tarım Havzaları Daire Başkanlığı olarak nerede, ne zaman ekim yapmalıyız, hangi ürün çeşitlerini yetiştirmeliyiz gibi konularda 7 bölgede toplantı yapmaya başladık. İlkini Trakya’da, ikincisini Şanlıurfa'da yaptık, üçüncüsünü Van'da, dördüncüsünü Marmara bölgemizde yaptık ve beşincisini de Kastamonu'da Batı Karadeniz Bölgesini kapsayacak şekilde yapıyoruz. Toplantı sonunda iklim değişikliğinin bitkisel ürünlerde oluşturduğu sorunların net olarak belirlenmesi, ürün desenine destekleme politikalarını, gübre tüketimini, tohum ve fidan kullanımına yönelik stratejilerin oluşturulması amacıyla bu toplantılar yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz. Ülke genelinde de bir toplantı yapıp sonuçları çıkarıp bütün ülke ile paylaşacağız” diye konuştu.
Yaptıkları tohum, fidan, altyapı ya da sera gibi projeleri desteklediklerini söyleyen Canyılmaz, “Bu sayede 2021 yılında 371 bin dekar boş kullanılmayan araziyi bizler üretime kazandırdık. Bu sayede toplamda 2,1 milyon nadas alanı azaltılmış oldu” dedi.
“Kırsal kalkınma kapsamında 237 projeye toplamda 21,5 milyon lira hibe desteği ödemesi yaptık”
Kırsal kalkınma kapsamında 237 projeye toplamda 21,5 milyon lira hibe desteği ödemesi yaptıklarını ifade eden Kastamonu Tarım ve Orman İl Müdürü Fatih Önlem ise, “Kastamonu, 0 rakımdan 1900 rakıma kadar üretilen ürünler bakımından bir zenginlik şehri. Sahil kesiminde meyvecilik, sebzecilik, örtü altı yetiştiriciliği, su ürünleri yetiştiriciliği yapılırken iç kesimlerde hububat yetiştiriciliği, sarımsak, çeltik, siyez ve bunun yanı sıra rövanşta olan yer bitkileri ve Şeker Pancarı yetiştiriciliği yapılmaktadır. 300 bin civarında büyükbaş hayvanımız ve 100 bin civarında küçükbaş hayvanımız ve 80 bin civarında da arı balı kovanımız bulunmaktadır. Ayrıca kestane balı ve bal üretiminde de doğallığıyla Kastamonu kendiliğinden söz ettirmektedir. Yüzde 60-70'i orman olmasına, çok dar ve kısıtlı olarak tarım yapmamıza rağmen çoğu üründe kendi ismimizden söz ettirmekteyiz, bu da bize onur ve gurur vermektedir. Tarım ve Orman İl Müdürlüğü olarak geçtiğimiz yıllarda ve bundan sonraki yıllarda çiftçilerimiz yeni üreticilerimize yeni teknolojilerin aktarılmasında her zaman öncü olduk ve her zaman da öncü olmaya devam edeceğiz. Geçtiğimiz yıllarda kırsal kalkınma kapsamında 237 projeye toplamda 21,5 milyon lira hibe desteği ödemesi yaptık. Bu yatırımların toplam bedeli 42-43 milyon lira civarında. Bunun haricinde Kastamonu İl Tarım ve Orman Müdürlüğü olarak 160 milyon lira değerinde Tarımsal Destekleme ödemesini çiftçilerimizin hesabına yatırdık. İl Müdürlüğü olarak en büyük amacımız çiftçilerimizin refah düzeyinin arttırılması ve onları onlara daha yaşanılır, kaliteli ürün üretiminde öncü olmaktır. Bunu da bu şekilde desteklerle her zaman çiftçimizin yanında olduk ve olmaya da devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
“Doğal kaynaklarımızın yaklaşık yüzde 50’sinden fazlasını tükettik”
İklim değişikliğinin küresel etkileri hakkında bilgi veren Su Yönetimi Genel Müdürlüğü İklim Değişikliğine Uyum Şube Müdürü Ayşe Yıldırım Coşkun da, “Bizim dünyamız baya yaşlı bir dünya 4.6 milyar yaşında. Söyleyince çok anlaşılmıyor, sayının büyüklüğü ama bunu şöyle 46 yaşında aşağı yukarı bir insanın ömrü ile karşılaştırdığında insanoğlu bu dünyanın üzerinde yaklaşık sadece 4 saattir faaliyet gösteriyor. Doğal kaynaklarımızı tüketme hızımızdan bahsediyorum. Özellikle sanayi devrimi ile birlikte iklim değişikliği arttığı için bu 46 yaşındaki insanı yalnızca bir dakika önce sanayi devrimi gerçekleştirildi. Burada doğal kaynaklarımızın yaklaşık yüzde 50’sinden fazlasını tükettik bu biraz çok kalın bir rakam tabi ki yeraltı kaynaklarımız su kaynaklarımız her biri ayrı kirlenme oranları size bir fikir vermesi açısından faydalı buluyorum” ifadelerini kullandı.
Toplantıya Kastamonu'nun yanı sıra Düzce, Zonguldak, Bolu, Bartın, Karabük ve Sinop illeri katıldı.