• BIST 9465.66
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 15 °C
  • Tunceli 11 °C

Türkiye'de bilgisayarı kim buldu?

Türkiye'de bilgisayarı kim buldu?

SEÇKİN ÜREY/HABERTÜRK  Yabancı dillere ait kelime ve iafedelerin sıkça kullanılması zaman zaman şikayet konusu olurken, şu an yazdığımız gibi 'bilişim' sektöründe yaygın olarak kullanılan terimlerin Türkçe olmasından hep övgüyle bahsedilir Bunun arkasında ise 1967 ile 1969 yılları arasında Hacettepe Üniversitesi'nde görevli olan Elektronik Yüksek Mühendisi Aydın Köksal'ın terimlere Türkçe karşılık bulma ısrarı yatıyor Köksal aralarında bilgisayar, bilgi işlem, donanım, bellek, yazılım, komut, imleç gibi artık Türkçe'ye yerleşmiş sözcüklerin olduğu 2500 terim geliştirdi  Galeri için tıklayınız Makine ve Aksamları İhracatçıları Birliği, yayınladığı Makine Hikayeleri kitabında Türk sanayi tarihinden ilginç anılara yer verdi Köksal, Fransa'da tamamladığı eğitiminin ardından askerliğini yaptıktan sonra 1966'da Ankara'ya yerleşti Bir yıl yabancı bir bilgisayar firmasında programcı olarak çalıştı Ardından İhsan Doğramacı'nın daveti üzerine yeni kurulmakta olan Hacettepe Üniversitesi'nde Bilgi İşlem Merkezi'nin kurucu müdürü oldu Köksal, yeni doğmakta olan bu alanı halka doğru anlatabilmek için Türkçe terimlerin kullanılmasını istiyordu 54 kişilik bir kadroyla yola çıkan merkezde Türkçe karşılıklar bulunması ve kullanılması ilkesi benimsendi O dönem bilgi işleme 'malumat processing'i deniyordu İlk işi bugünkü terimi kullanmak oldu Bilgisayar kelimesini iki yıllık araştırma sonunda geliştirdi 1969'da Hacettepe'ye ilk büyük bilgisayar alımı gerçekleşecekti İhale şartmanesinde 'alınacak makine' için 'bilgisayar' diye yazdırdı O kelime bu yıl 43'üncü yaşına bastı Kitaptan diğer ilginç anılar şöyle ABD'LİLER ERDEMİR'İ İSTEMEDİKaradeniz Ereğli'de kurulu Erdemir, Türkiye'nin ilk yassı çelik üretim tesisi olarak 1965'te faaliyete geçti  Erdemir'in yapımı aslında 1944'te planlandı İkinci Dünya Savaşı'nın ardından ABD'den yardım istendi Türkiye'ye inceleme yapmaya gelen ABD'li uzman heyeti Erdemir'in inşasına karşı çıktığı gibi Karabük Demir Çelik'in de kapatılması yönünde rapor düzenledi Raporda, Türkiye hammadde ve tarım ürünleri ihracatçısı işlevi üstlenmeli denildi ABD 15 yıl sonra değişen konjonktür nedeniyle kredi ve teknik destek vermeyi kabul etti Erdemir'in iki yüksek fırınından biri olan Ayşe, 1970'te sık sık arızalanmaya başladı ABD'li uzmanlar bakıma alınmasını gerektiğini bildirdi Dikkate alınmadılar 1971'e gelindiğinde ise 12 Mart Muhtırası yayınlandı Bir ay sonra Ayşe delindi İçindeki 2 bin derece sıcaklıktaki demir cevheri 10 derecelik havayla karışınca patlama oldu Sabotaj iddiası ortaya atıldı Ereğli'de sıkıyönetim ilan edildi Yapılan incelemede de arıza olduğu sonucuna varıldıKARAKURT'UN KADERİ DEVRİM'E BENZEMEDİEskişehir Cer Atölyesi'nde iki adet üretilen tamamen yerli ilk otomobil Devrim'in 29 Ekim 1961'de Ankara'da ilk yola çıktığı zaman benzin konulmasının unutulmasıyla düğümlenen kaderi, özellikle Devrim Arabaları filminden sonra herkesin belleğine yerleşti Yine 1961'de Eskişehir Cer Atölyesi'nde tamamen yerli ilk buharlı lokomotif Karakurt üretildi 97 ton ağırlığında saatte 70 kilometre hız yapabilen Karakurt, 1976 yılına kadar demiryollarında kullanıldı Aynı yıl Sivas Cer Atölyesi'nde de Karakurt'un ikizi Bozkurt yapıldı Bozkurt ise 1994'e kadar kullanımda kaldı Karakurt ve Bozkurt bugün üretim yerlerinde sergileniyor Öte yandan aynı dönemde Ankara Üniversitesi Zirai Kuvvet Makineleri Kürsüsü'nden Prof Dr Hamit Demirtaş, Doç Dr Süleyman Kadayıfçılar ve Dr, Gazanfer Hazard, HSG adını verdikleri tamamen yerli ilk traktörü üretti Traktör bütün testleri geçmesine rağmen prototip olarak kaldıYUNANİSTAN'A UÇAK BOMBASI İHRAÇ ETTİBulgaristan Türk'ü olan Şakir Zümre, Kurtuluş Savaşı'nın ardından Türkiye'ye yerleşti 1925'te İstanbul Haliç'tete cephane fabrikası açtı Uçak bombası üretimine ağırlık verdi Bulgaristan, Mısır, Polonya, Ürdün ve Suriye'ye bomba ihracatı yaptı 1937'de Yunanistan'ın 15 milyon liralık uçak bombası ihalesini kazandı İki ülkenin basını büyük ilgi gösterdi Dönemin Yunanistan Genelkurmay Başkanı Metaksas, Bombaların iyiliğine olduğu kadar; ne bizim tarafımızdan Türkiye'ye, ne de Türkiye tarafından bize karşı kullanılmayacağına itimadımız var açıklaması yaptı Polonya'ya sattığı bombalar 2 Dünya Savaşı'nda Almanya'ya karşı kullanıldı Bu savaşın ardından Amerikan askeri yardımlarının başlamasıyla cephane üretimine son vererek, tarım aletleri ve soba üretimine başladı İş Bankası'nın meşhur kumbaralarını da üretti 1966'da vefat ederken, fabrikası 70'lerde kapandıKÖFTE YÜZÜNDEN ASKERİ MAHKEMEYE VERİLDİCumhuriyet'in ilanının ardından bir Türk tersanesinde sıfırdan inşa edilen ilk gemi 1935'te denize indirilen Gölcük tankeri oldu Deniz Kuvvetleri için Gölcük Tersanesi'nde inşa edilen tanker, 16 ayda inşa edildi ve 750 ton taşıma kapasitesine sahipti Gölcük'ün planlarını Almanya'da gemi mühendisliği eğitimi alan Deniz Yüzbaşı Ata Nutku çizdi İnşasından da sorumluydu Bir bakım ve tamir tersanesi olan Gölcük'te sıfırdan gemi inşasına direniş vardıAyrılan bütçenin başka işler için kullanılması isteniyordu Nitekim Nutku, bir akşam tankerin inşasında çalışan işçilere köfte çıkartılması için mutfağa emir verdi Böyle bir yetkisi olmadığı iddiasıyla daha sonra askeri mahkemeye verildi Nutku, beraat etti Deniz Kuvvetleri'nden 1948'de emekli olan Nutku, sivil yaşamında bir yüzer havuz, iki mayın dökme gemisi, üç vapur, dört araba vapuru ve bir şilep inşa etti 2 ABDÜLHAMİT'İN SEMAZEN SAATİ JAPONYA'YA HEDİYE GİTTİ Japonya'dan İstanbul'a dönüş yolunda yakalandığı tayfunda batan Ertuğrul Fırkateyni'nin acı öyküsü bilinir Ertuğrul'un Japonya giderken İmparator Meiji'ye götürdüğü hediye ise Osmanlı'da mekanik bilgisi çok ileri seviyede ustalar bulunduğunu gösteriyor2 Abdülhamit, Japon İmparatoru'na daha önce görülmemiş bir hediye yapması için Yenikapı Mevlevihanesi'nin saat ustası Derviş Dede'yi görevlendirir Derviş Dede, semazen şeklinde, her saat başı sema eden bir saat tasarlar Saat aynı zamanda gong çalacaktır 2 Abdülhamit'in istediği üzerine gong yerine içine ezan sesi kayıtlı bir taş plağı olan bir gramofon monte edilir Normal bir insan boyuna yakın saat şeklindeki semazen, sema ederken kollarını kaldırıyor, gümüş levhalardan yapılmış eteği açılıyor, ezan okuyordu Tüm bunları yaparken yarım metre hareket edebiliyordu   İLK ROKET ODTÜ'NÜN BAHÇESİNDEN FIRLATILDITürkiye 60'lı yıllarda Balkanlar üzerinden gelebilecek bir Sovyet Bloku saldırısına karşı Almanya'dan tanksavar roketleri ithal ediyordu ODTÜ'den Nuri Saryal ve ekibi Türkiye'nin kendi roketini yapabileceği savıyla yola çıktılar Böylelikle ortaya ORDOT Projesi çıktı Yakıt için TPAO ve aerodinamik için Hava Kuvvetleri'nden alınan yardımla ODTÜ'nün geniş kampüsünde deneme atışları yapıyorlardı İlerleme kaydetmelerine ilk yıllar çok da başarılı değillerdiDeneme atışlarından sonra roketlerin yapısındaki bozulmayı incelemek için gerekli aletleri yoktu Hacettepe Tıp Fakültesi'nde roket parçalarının röntgenlerini çektiriyorlardı Sonunda 1969 yılında başarılı ODTÜ kampüsü ORDOT atışlarına evsahipliği yaptı Üretim konusuna ilgi duyulmadı ORDOT bir Ar-Ge projesi olarak kaldı  SUYLA MİLLİ GELİR HESAPLAYAN MAKİNEBu makina Türk üretimi değildi ama ilgi çekici özelliği ve Türkiye'nin dünyadaki 14 taneden birine evsahipliği yapması nedeniyle kitapta yerini aldı Ünlü iktisatçı Besim Üstünel'in İstanbul Üniversitesi'ne getirttiği milli gelir hesaplama makinesi şöyle çalışıyordu Makinenin üzerinde yer alan şeffaf boruların içine akışı izleyebilmek için renkli sular konuyordu Sular, ekonomideki para miktarını temsil ediyordu Su yani gelir belli bir aşamaya çıktıktan sonra başka borulara dağılıyorduBunlar vergi, tasarruf ve tüketim borularıydı Eğer açık ekonomi söz konusuysa ilave boru ve tanklar devreye sokuluyordu Bunlar da ithalat ve ihracatı temsil ediyordu Yedek tanklardan veriler suyun akışı hızı da faiz ve döviz kurunu veriyordu Boruların musluklarıyla yapılan ayarlamayla ekonomiye etki ölçülüyordu Tüm bu akıştan sonra makine size milli geliri hesaplıyordu Bu hesabı da boru ve tanklara tutturulmuş ipli bir makaraya bağlı bir kalem ile yapıyordu Bu kalemler ayrıca grafik çizebiliyordu          

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim