1938 sürgünü bir ailenin kızı olan ve okulöncesi öğretmen emeklisi 2 çocuk annesi Gülser Han’ın “Umut Yüklü Mektuplar” isimli kitabı 2009 yılında Kora yayınlarından çıkmıştı. 2022 yılında Artshop Yayıncılık’tan ikinci baskısı çıkan “Umut Yüklü Mektuplar” kitabının 500 adedinin geliri, Yazarı Gülser Han tarafından Pülümür’de ihtiyaç sahibi öğrencilere bağışlandı.
Gerek yazarlık serüvenine gerekse de kitaplarına ilişkin açıklama yapan Gülser Han, “Umut Yüklü Mektuplar, kitabını bir döneme tanık, geleceğe ışık olsun istedim. Ki; çoğu yazar o amaçla yazar. İkinci sebep; her okurun mutlaka düşlerini gerçekleştiren kahramanlar vardır ve onlar kitaplarda gizlidir. Çoğu kişinin konuşamadığı, söyleyemediği düşüncelerinin dilidir de o kahramanlar. Umut Yüklü Mektuplar’ın konusuna gelince, genç bir kız olan roman kahramanı Sevgi’nin 80 darbesinin baskı, yasak ve zulmüne inat “dostluğun cinsiyeti olmaz” düşüncesini savunarak yurtiçi, yurtdışı, cezaevi olmak üzere beş, altı kişi ile mektupla kurduğu dostlukları anlatıyor. Ki; mektupların o dönemde gidene, gelene umut olma adına bir görevi var. Hiçbiri öyle laf olsun diye yazılmıyor. Ha bir de o kızın başardığı güzellikleri bir erkek düşünü dahi kuramıyor. Demek kızlara pranga vurulmasa ne çok güzellikler yaşatacaklar dünyaya. Diğer roman kahramanı Zeynel Bey de yaptığı yeniliklerle çok kişiye güzel örnek olmuş, doğduğu topraklarda öğrendiği medeniyeti sürgün edildiği ve hiç tanımadığı topraklarda kendine, ailesine yaşatılan zulümleri düşünmeden, kin, nefret, ötekileştirilmeyi aklının ucundan bile geçirmeden sevgiyle, o güzellikleri o topluma yaşatmıştır. Kitap; “bedenin değil, adının yaşadığı kadardır ömrün” sözü ile bitiyor. Evet; Umut Yüklü Mektuplar’ın roman kahramanları tam da o söze yaraşır yaşam sürmüş, isimlerini bugüne getirmiştir” dedi.
“ÖZGÜRLÜĞE UÇAN KELEBEKLER”
2016 yılında Ozan Yayıncılık’tan çıkan ikinci kitabı “Özgürlüğe Uçan Kelebekler” hakkında da bilgi veren Yazar Gülser Han, “Kitabın konusu “8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü”’nden yola çıkarak aynı binada oturan ve çoğu birbirini tanımayan farklı görüş, düşünce, inanç, eğitim ve yaştaki sekiz kadının bir komşuda toplanıp hem günlerinin anlam ve önemini hem de sandıkta saklanan çeyiz misali hepsi yürek gizlerini o gün orada paylaşıyorlar. Bu paylaşım onları öyle bir dayanışma içerisine sokuyor ki; “kadın, kadının kurdu değil yurdu” oluyor. Böylece örgütlenmenin de ilk adımını atmış oluyorlar. Kadının özgürleşmesi kendi mücadelesi ile olacaktır. Kadın özgürleşmeden dünyanın uygarlaşması mümkün değildir. Yani dünyanın mutluluğu kadının özgürleşmesine bağlıdır şiarı onların yol göstericisi oluyor. Artık attıkları her adımı daha cesaretle ve kendilerine güvenerek atıyorlar” diye konuştu.
Yazar Han, duyarlı okurların kitaplara, Pülümür Belediyesi veya [email protected] mail adresi üzerinden ulaşabileceklerini de sözlerine ekledi.