Geçtiğimiz günlerde, Üniversitemizin Rektörlüğü, emekli öğretmenlerle bir toplantı düzenlemişlerdi. Bizi de davet etmişlerdi. Rahatsızlığım nedeni ile katılamamıştım.
Düzenlenen toplantıyı, görüşülen konuları, Üniversitenin sosyal medya sitelerinden, paylaşımlarından, izledim.
Sayın Rektörümüz, üniversitemize atandığından, kısa bir süre sonra, ilimize, ilimizin kalkınmasına yararlı olabilecek projeleri, oluşturmanın, hayata geçirmenin yoğun çabası içinde oldular. Çokça proje oluşturdular. Üniversite, eğitiminin yanında, ülkenin, bölgenin, ilin, kalkınmasında da payı olsun ilkesini, Üniversitemizde, ilk kez hayata geçirmek isteyen, ön yargısız, bir ilim adamı, Rektör oldular.
Geçmiş yıllarda, Cumhuriyet yönetiminin kurulduğu ilk yıllarda, eğitim tarihimize adını yazdırmış. Milli Eğitim Bakanı, Hasan Ali Yücelin yönetiminde KÖY ENSTÜTÜLERİ, kurulmuştu. O yıllarda, köyler, ülkenin çok büyük nüfus oranını barındıran, yerleşim yerleriydi. Eğitim öğretimin ağırlıkta, çoğunlukta olduğu, olması gereken yerlerdi.
Köy okullarında, köy enstitülerinde, yalnızca, okuma yazma, eğitimi verilmezdi. Yaşamda ihtiyaç duyulan becerilerin eğitimi de verilirdi. Tarım alanlarında, kırsal alanlarda, yeniliklerin, ehliyetlilerin kapısı aralanırdı. Köy enstitülerini bitirip öğretmen olan eğitici, görevli olduğu köye, köylüye, öğrendiği yenilikleriyle, giderdi. Rehberlik yapardı.
Üniversitemizin, Sayın Rektörümüzün de, yapılmasını istediği, köylüye, tarım alanlarına, üniversitenin bilime, araştırmaya, dayalı modern projelerini, hayata geçirerek, yardımcı olmak, destek olmaktır.
Her köyün, farklı, farklı coğrafi yapılarına uygun farklı ürünlerin yetişebileceğini, bilimsel inceleyerek, tespit ederek, yetişmesini sağlamak, tarımda üretimi artıracağı gibi, çeşitliliği de artıracaktır.
Emekli öğretmenler, köyleri, kırsal alanı, yakından tanıyanlardır. Onları dinlemek, önerilerini almak, yararlı bir toplantının gerçekleşmesini sağlamış olmalıdır.
Sayın Rektörümüz, doğamız için, Tunceli için, yararlı olacak, yeni projeleri, yenilikleri hayata geçirmenin çabası içersindedirler.
Üniversitemiz, kurulduğunda, sevinçle yazdığım yazılarımda, Üniversitemizin, fabrikası olmayan Tunceli’nin, bacasız fabrikası olduğunu, sürekli dile getirmiştim. Yüksek eğitim öğretimde, önemli bir pay sahibi olurken, aynı zamanda bir fabrika gibi, çokça elaman çalıştıran istihdam kapısıydı. Elaman alınacaksa, öncelikle Tuncelilerin, Tunceli’de ikamet edenlerin, hakkı, önceliği olmalıdır. Diye yazmıştım.
Önceki rektörler zamanında, bu hak, yeterince gözetilmedi. Liyakatlilerin dışında ki tercihlerin, Tunceliler için kullanılması öncelikle, gerekirken, hak edilen ölçüde kullanılmadı. Sayın Rektörümüz, Alımları şeffaf, açık, sınavla, liyakati, gözeterek, yaptılar. Yapmaktadırlar.
Tanıdık biri geldi.’ Hocam, kızım işsiz, hangi iş olursa, olsun. Rektörün yanına gitsem, rica etsem, yalvarsam, işe almaz mı.’Dedi.’Boşuna gitme, Rektör, yapacakları alımlarda, düzenleyecekleri sınavlarda, hak edenleri, alır.’Dedim.