Yalvarıyorum yetişin hoca gidiyor!

HTSPOR / ERHAN TELLİ Her şampiyonluğun mutlaka değişik bir öyküsü ve anlamı vardır Ancak 18’si kazanılan bu kupanın GSaray için önemi ve anlamı diğerlerinden çok farklıydı Çünkü, GSaraylılar’ın tabiri ile çileli bir yolculuğun sonunda, “iki kere kazanılan” şampiyonluğu simgeleyen bir kupa, bu kupa! 34 haftanın bitiminde FBahçe’ye 9 puan fark atmayı başarmışken, ilk kez uygulanan bir Play-Off sistemi ile yeniden kazandıkları, uğrunda büyük fedakarlıklar yaptıkları, sonunda da Kadıköy’de havaya kaldırdıkları tarihe altın harflerle geçen, anlamlı bir kupa Bu şampiyonluk hikayesinde, başarıya giden yolda yürüyen insanların inançlarını, hırslarını ve fedakarlıklarını bulacaksınız Şükrü Saraçoğlu Stadı’nda kupayı kaldıran o ellerin, yaşadıkları haklı gururu ve mutluluğu yüreklerinizde bir kez daha hissederken, şampiyonluğun perde arkasında neler yaşandığını da ilk kez öğreneceksiniz Yöneticiler Adnan Öztürk ve Sedat Doğan’ın eleştirileri üzerine küplere binen Fatih Terim, “Artık yokum” demişti Albayrak’ın, büyük bir panikle başkanı arayıp “Gerekirse helikoptere binin, hemen Florya’ya gelin Yoksa hocasız kalacağız” sözleri durumun vehametini özetliyordu Florya’da o gün büyük bir panik yaşanıyordu 17 Mayıs 2000 tarihinde UEFA Kupası’nı kaldırdıktan tam 11 yıl sonra, kaderin bir cilvesi ile yine aynı günde Florya’ya ikinci kez geri dönen Fatih Terim, daha iki ay bile geçmeden “İstifa ediyorum” demişti Yönetim kurulunda iki yöneticinin kendisi ve Melo’nun transferi ile yüksek maliyeti hakkında yaptığı eleştirileri gazete sayfalarından okuyan Terim, öfkesinden yerinde duramıyordu İkinci başkan Ali Dürüst’ü aradı ve “Ben artık yokum” dedi Hemen Florya’ya koşan Ali Dürüst ve yönetici Abdurrahim Albayrak, hocayı bir türlü ikna edemiyorlardı “Takıma yeni bir teknik direktör bulunana kadar kalırım, sonra da giderim Bana yapılan bu haksızlığa katlanamam” diyen Terim’in siniri geçecek gibi değildi Başkan yardımcısı Adnan Öztürk ve yönetici Sedat Doğan’ın sözleri büyük bir krize yol açmış, İmparator daha yolun başında bırakma noktasına gelmişti İyi bir hazırlık dönemi geçiren, ancak patlayan şike soruşturması ile bir türlü başlatılamayan lig öncesinde GSaray, bir de hocasız kalmak üzereydi Terim’in odasından büyük bir panikle çıkan Abdurrahim Albayrak, telefona sarılarak, önce başkan Ünal Aysal’ı, daha sonra da Fatih hocayı ikna edebilmesi için eşi Fulya Terim’i arıyordu “YENGE NE OLUR HOCAYI İKNA ET” Telefonda büyük bir korkuyla hocanın istifa ettiğini anlatan ve başkanı acil bir şekilde Florya’ya çağıran Abdurrahim Albayrak, Ünal Aysal’a olayın ciddiyetini anlatmakta zorlanmıştı Başkan, “Bir iki önemli randevum var Abdurrahim, sonra gelir görüşürüm hocayla” demiş, Albayrak ise yanıt olarak “Başkanım hoca gidiyor diyorum size Yalvarıyorum, yetişin Gerekirse helikoptere binin, denizden tekneyle gelin ama bir an önce Florya’ya yetişin Durum çok ciddi Yoksa hocasız kalacağız” diyordu Ali Dürüst’ü de arayarak bilgi alan başkan Ünal Aysal, olayın ciddiyetini anlayınca randevularını iptal ederek Florya’ya koştu Bununla da yetinmeyen Albayrak, Fulya Terim’e de aynı çağrıyı yapıyor ve “Fulya yenge ne olur hocamı ikna et Onsuz şampiyon olamayız” diyordu VE KRİZDE MUTLU SONAslında Florya’da yaşanan bu görüşmeye kadar, ne Fatih Terim başkan Ünal Aysal’ı, ne de başkan Ünal Aysal Fatih Terim’i yeterince tanımıyordu Terim’in yarı yolda görevi bırakma kararına karşı biraz da tepkili bir şekilde Florya’nın yolunu tutan başkan Aysal, önce sakin bir şekilde hocayı dinledi, ardından da hocanın yaşanan olay nedeniyle gururunun incindiğini görünce usta teknik adama hak verdi Uzayan görüşmede iki lider ruhlu insan birbirlerini daha yakından tanımaya başlıyor, ortak faydanın Galatasaray’ın başarısı olduğu konusunda birleşiyorlardı Hoca, ikna olarak istifadan vazgeçti Başkan Ünal Aysal ise yaşanan bu ilk krizi ustalıkla çözerek, gemiyi fırtınalı yolculuk öncesinde kaptanına tam yetki ile teslim etti Bu olaylarla birlikte cereyan eden başka krizlere de neşter vuruluyor, hocayı Florya’da rahatsız eden başka konular da teker teker çözüme ulaştırılıyordu Teknik adamla yıldızı bir türlü barışmayan, başkan Ünal Aysal’ın danışmanı ve sportif koordinatör Bülent Tulun da Florya’dan Arena Stadı’na taşınınca, artık Florya tamamen Fatih Terim’e teslim edilmişti Arda’nın gidişi yıktı Terim’i sezon başında en çok üzen olaylardan birisi, Arda Turan’ın gidişi oldu Genç yıldız, önce “Hocam istediği için kalıyorum” demiş, daha sonra AMadrid’e transfer olmuştu Arda, başkan Aysal’ı arayıp izin istemiş, Terim ise kendisi ile vedalaşmak için arayan kaptanın telefonlarına dahi çıkmayıp tepkisini göstermişti Deneyimli hoca çok kırgındı, çünkü tüm planlarını Arda kalıyormuş gibi yapmıştı Aslında Arda da yıllardır hakkını alamadığını için kırgındı, Melo neredeyse iki kat ücrete gelmişti Ücreti son anda Melo’nun parasının 50 bin Euro üzerine çıkarılmış, ancak Arda da “Para için kaldı” demesinler diye işi yokuşa sürmüştü GSaray, İmparator yönetiminde yeni sezona Arda’sız başlıyordu ÜÇ EFSANE YARDIMCI Yaşanan çalkantılı dönemi atlatan Fatih Terim’in, şampiyonluk yolculuğuna çıkarken yanında üç isim daha vardı Teknik adamın kariyerine altın harflerle yazdırdığı UEFA Kupası ve üst üste kazanılan 4 şampiyonluğun geldiği yıllarda takımının vazgeçilmez oyuncuları arasında yer alan üç yıldız, Terim’e yol arkadaşı olmuştu Skibbe’nin yardımcısıyken görevine son verilen Ümit Davala ve futbola erken veda etmek zorunda bırakılan Hasan Şaş, Ünal Aysal yönetimi tarafından Terim’in yardımcıları olmuştu Geriye bir tek kaleci antrenörü kalıyordu Herkesin gönlünden geçen tek isim, Brezilyalı efsane Taffarel’di Taffarel’de işbaşı yapınca Florya’da sac ayakları tamamlandı Bu üç isim sezon boyunca teknik adamın eli ayağı gibi oldu Genç antrenörler, hoca ile takım arasında mükemmel bir köprü kurup, sabahlara kadar süren Florya mesailerinde, Terim‘in can yoldaşları oldular I LOVE YOU ALBAYRAK!GSaray’da “I love you” sloganıyla özdeşleşen Abdurrahim Albayrak, Florya’nın tuğlalarını yapıştıran bir harç gibiydi Geçirilen uykusuz geceler ve kader birliği Terim ile Albayrak arasında sarsılmaz bir dostluk köprüsü kurdu Fatim Terim’in Florya’da Ali Dürüst’le birlikte en önemli kader arkadaşı Abdurrahim Albayrak’tı Sempatik yönetici ile Terim aslında yıllardır birbirlerini tanıyorlardı ancak hiç bu kadar yakın olmamışlardı Transfer dönemimde Florya’da başlayan dostluk, çoğu zaman yoğun gece mesaisi nedeniyle, zaman zaman sevinçten zaman zaman da üzüntüden ve öfkeden uyunmayan gecelerde pekişti Tesisleri sık sık ziyaret eden ikinci başkan Ali Dürüst ve yönetici Ali Gürsoy dışında, neredeyse 24 saat hocayla birlikte Florya’da yatıp kalkan ve çoğu zaman onlarla birlikte kalabilmek uğruna sandalye üzerinde uyuyakalan Albayrak vardı Albayrak, adeta yıllarca hocadan uzak kalışının acısını çıkarıyordu SAĞLIĞI KORKUTTU Fatih Terim her an yanında olan Albayrak’ı çok sevdi Albayrak’ın, son dönemlerde aşırı heyecanına bağlı olarak yaşadığı sağlık sorunları sebebiyle ciddi bir rahatsızlık geçirmesinden de korkar olmuştu Çoğu zaman evine göndermek istese de Albayrak ‘olmaz’ demişti Kazanılan maçların ardından “I love you hocam” diye kendine özgü bir slogan yaratan Albayrak, bu uğurunu Kadıköy’de de sürdürdü ve üzerine giydiği tişörtle birlikte hocasına sımsıkı (biraz da zarar vererek !) büyük bir sevinçle sarıldı