SAĞLIKTA
AKP İl Başkanı, aynı zamanda Tunceli ili Sağlık Müdürlüğü, yapmış, Tunceli’nin, sağlık sorunlarını, eksikliklerini, yakından bilen, müdürlük yaptıkları dönemde, çok çaba sarf etmiş. Çalışmış, başarılı bir müdürdü. Tunceli Devlet Hastanesi Baş Hekimi ile birlikte, sosyal medyada, paylaştıkları bir resimde, Tunceli devlet hastanesinde, ihtiyaç duyulan, bütün dallarda, doktor eksikliğinin, giderildiği, açıklamasını yapmışlardı.
Bende, açıklamanın altına,’ umarız, beraberinde, başka illere, hasta naklini önleyecek son teknoloji sağlık cihazları ile onları kullanacak ehliyetli görevliler.’ De sağlanır. Yorumunda bulunmuştum.
Aradan haftalar, aylar geçti. Hasta hanenin, doktor açığı hala giderilemedi. Cildiyeden, randevu almak istedim. Doktor yok. Kapalıdır.’ Dediler.
Elâzığ’a, hasta sevki, azalmadan sürmektedir. Sıkça görülen kalp hastaları için ANJU, sten, kalp pili takmak, eskiden hastanemizde de yapılan bel fıtığı ameliyatları, kalpte EKO çekimi, elektro şok için hastalar, Elâzığ’a, sevk edilmektedirler. Bunların yanında, bilmediğimiz, tedavisinin hastanemizde yapılamadığından, başka illere, sevki yapılan hastalarda, olmalıdır.
Bu, adeta zorunlu hale gelmiş hasta sevkleri, hastalar için işkence, olduğu kadar, aynı zamanda maddi, manevi, kayıplarına da, yol açmaktadır. Devlet için de maddi kayıplara yol açmaktadır.
Tunceli, küçük bir ilde olsa, ildir. Bazı büyük ilçelerde, en az bir kaç tane donanımlı hasta haneler, hizmet verirken, Tunceli’nin, sadece Devlet unvanını taşıyan, bir hasta hanesi vardır. O da, olması gereken donanıma sahip olmadan, görevini sürdürmeye çalışmaktadır. Sayın Cumhurbaşkanı, devlet hasta hanelerinin, her türlü sağlık donanımına sahip olduklarını ifade etmişlerdi. Bizim tek hastanemizde, yeterli, donanımlı, sağlık cihazları, onları, kullanacak ehliyetli uzman sağlık görevlileri olmadığından, kolay yoldan hastalar, başka illere sevk edilmektedirler. Yeterli Doktor, Olsa da, ihtiyaç duyulan sağlık cihazları, onları kullanan sağlık görevlileri, olmadıkça, hastaların, başka illere sevk edilmesine devam edilecektir.
Yetkilileri, Sorumluları, göreve çağırıyorum.
Lütfen, TUNCELİYE, üvey evlat muamelesi, yapılmasına, izin vermeyiniz.
+ + +
VİJDANSIZLIK
VİJDAN, insanı, tanıtan, yücelten, bir vasıftır. Canlılar, yaratıklar, içinde yalnızca insana mahsus bir Vasıftır. Özelliktir.
Tanımadığım bir yüz. Geldi. Gazete yerimde oturdu. ‘ Hocam, kusura bakma, derdim büyük. İzin verirseniz, anlatayım. ‘Dedi.
Gülümseyerek, ’Buyurun. Dedim. ‘ Hocam, uzun yıllardır, Bir binada kiracı olarak oturmaktayım. Ev sahibi ile herhangi bir kira sorunu yaşamadık. Şimdilerde, ev sahibi tutturmuş, çocuklarım gelecek gerekçesiyle çıkmamı istiyor. Aslında çocukları gelmiyor. Bulduğu bir kiracıya, aylık 2500 liraya kiraya vermek istiyormuş. Geçmiş yıllarda istediği kirayı verdik. İstediği gibi artırdı. Kabul ettik. Şimdi istediği kira, bizim emekli maaşımız kadar. Bu miktarda kirayı verirsek aç kalırız. Bu adamda hiç vicdan yok mudur? Hocam. ‘Diye dert yandı.
Aynı şikâyeti defalarca dinlemiştim. Tanık olmuştum. Evini ikiye bölüp iki kiracıya verenlerin yanında, bir emekli maaşı kadar kira isteyenlerin çok olduğu kamuoyunda sürekli dile getirilmektedir.
Polis, lojmanlarının yıkılmış olması, yüzlerce polis memurunun, emniyet çalışanlarının, açıkta kalması, kiralık ev aramaları, kiraları hızla görülmemiş seviyeye çıkardı. Talep edilen kiraları ödeyemeyecek durumda, olan çaresiz, dar gelirli, çok insan vardır.
Bu vicdansızlığa, dur. Diyende yok. Kiraların beyanlarını tam olarak vermeyen, vergiden kaçıranları araştıran yetkililerde yok.
Vatandaş, hele hele dar gelirli, evi olmayan, yoksullar, tamamen Vicdansız, kiralık evleri olan vatandaşların, vicdanlarına, insaflarına, bırakılmışlardır.
Vicdanlı insan, vicdanının sesini dinler. Her şeyin para ile ölçülmediğini, bilir. Vicdanının, sesini dinleyenlerin, duydukları, sevinç, haz, mutluluk, vicdansızların, duydukları paralı sevinçten, mutluluktan çok daha fazladır.
Bir insanı, sevindirmek, vicdanlı insanların işidir.
Bizde, eskiden olduğu gibi Tunceli’ye, yakışır, vicdanlı insanların olmasını istiyoruz.
+ + +
KAYMAKAM
İlçede devleti temsil eder. İlçenin sorunlarını devlet adına, devlet eliyle çözmeye çalışır. Köyümüzün yıllardır, çözülmeyen bir yol sorunu vardı. Sayın Valimize arz etmiştim. Sayın Valim, Kaymakamı arayarak sorunu iletmişlerdi. Gecikmesi halinde kaymakamı aramamı istemişlerdi.
Defalarca, özel kaleminden, köyümüzün sorunu, hakkında bilgi almak, için telefonla aradım. Görüşmek istedim. Her seferinde görüşmek istemedi. Vatandaşla, Telefonla görüşmeyi kaymakamlık makamına yakıştırmamış olacak ki, görüşmeyi kabul etmemişti.
Demokrasi ile yönetilen hukuk devletlerinde, devleti yönetenlerin kapısı, telefonla da olsa her zaman vatandaşa açık olur. Sayın Cumhurbaşkanı, çok yakın bir zamanda bunu tekrar dile getirmişlerdi. Sayın Cumhurbaşkanını, İç İşleri bakanını, vatandaş olarak telefonla aramış olsam, kabul edip görüşebilirlerdi. Sayın kaymakam bey, vatandaşla telefonda görüşmeyi kabul etmemişti.
Telefon, günümüzde, zaman kaybına yol açmayan önemli bir görüşme, iletişim aracıdır. Bunu küçümsemek, yakıştırmamak, hele hele devlet adamlığına hiç yakışmaz.
Konuştuğum muhtarların, Mazgirt halkının da diyalog kuramadıkları, Kaymakam beyi, Bakanlık, merkeze, Şube Müdürlüğüne atamış.
Hayırlı olsun.