17 Aralık’ta Hakk’a yürüyen Haydar Işık’ı anma programına DTK Eş Genel Başkanı Berdan Öztürk, Haydar Işık’ın çocukları Yüksel Mutlu ve Murat Işık, HDP Dersim Milletvekili Alican Önlü, DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu, HDP Dersim ve Bingöl İl Örgütü, Emek Partisi Dersim İl Başkanı Ergin Tekin ile çok sayıda yurttaş katıldı.
HDP PM üyesi Nesimi Aday’ın, Işık’ın biyografisini okuması ile anma başladı. Ardından, Işık’ın konuşmalarından oluşan sinevizyon gösterimi yapıldı.
“HAYDAR IŞIK’IN MÜCADELESİNİ DEVAM ETTİRECEĞİZ”
DAD Eş Genel Başkanı Musa Kulu, Haydar Işık ile tanışma imkânı bulduğu için mutlu hissettiğini söyleyerek “İnsan, Haydar Işık’ı dinlerken şunu fark ediyor; bir toplumu, toprağı, memleketi, inancı sevmek işte bu kadar içten olur. Kendi inancımız ve kültürümüzle yaşamak bizi biz yapar, başkasına benzemeye başladığımızda kendimiz olmaktan çıkarız. Bugün uğurladığımız Haydar Işık’ın derdi buydu. Haydar Işık’ın mücadelesini devam ettireceğiz” dedi.
“KENDİ KİMLİĞİMİZİ UNUTMAMIZI İSTİYORLAR”
DTK Eş Genel Başkanı Berdan Öztürk ise “Bizleri katlederek, sürgün ederek, cezaevlerinde tutsak ederek, kendi kültür ve dilimizden vazgeçmemiz için asimilasyon politikaları izliyorlar. Bizlerin kendi kimliğimizi unutmamızı istiyorlar. Bu yüzden bütün saldırılarını yüzyıllardır devam ettiriyorlar. Özellikle Dersim’de bu saldırılara karşı ciddi bir direniş gösterilmiştir. Hayatta kaç yıl yaşadığınızın değil; nasıl yaşadığınız, kendi halkınızın onurunu koruyabiliyorsanız, toprağınıza, dilinize sahip çıkabiliyorsanız önemli olan odur. Bu açıdan Haydar Işık’ta Kürt ve Kürdistan’ın evladı olarak bu tarihimize mazlum halkımıza dayatılan köle anlayışa karşı özgürlüğü savunan onurlu bir duruşun olması gerektiğini gösteren bir hocamızdır” dedi.
“SON NEFESİNE KADAR DERSİM VE KÜRDİSTAN İÇİN MÜCADELE ETTİ”
Işık’ın son nefesine kadar Dersim ve Kürt halkı için mücadele ettiğini ifade eden Işık’ın kızı Yüksel Mutlu ise, “Hasta olduğunda bile hep ‘Dersim’de ne var? Kürdistan’da ne oluyor?’ diye soruyordu. Doğamıza, toprağımıza, inancımıza, dilimize, etnik kökenimize sahip çıkmamız gerektiğini söylüyordu. Sadece konuşup yazıp evinde oturan bir insan değildi, hep çalışan birisiydi. Haydar Işık’ın 84 yıllık hayatı, mücadelesi boşuna değildi. Yaşamının son anına kadar Dersim için mücadele etti. Babamın vasiyeti annesinin yanına gömülmekti son zamanlarda ise mezarlara müdahale, ölüye saygısızlık, Aysel Tuğluk’un annesinin mezarından çıkarılması olayları nedeniyle ‘ben böyle bir toprağa gitmeyeceğim. Topraklarımız özgür olduğunda, barış ve huzur geldiği zaman beni annemin yanına götürün’ dedi.”
Konuşmaların ardından anma etkinliği, Işık’ın sevdiği Kürtçe ezgilerin dinletisi ile sona erdi.
Caner Aktan/Kenan Korkmaz