Valilik basın bürosu biz gazetecileri arayarak ŞAROĞLU Otelinde Devlet Bakanı FATMA ŞAHİN için verilecek yemeğe davetli olduğumuzu bildirdiler. Yeni kurulmuş hükümetin ilgi odağı tek kadın Bakanının hükümetin kurulmasının hemen sonrası ilimizi ziyaret etmesi sevindirici bir haberdi. Bunu sorduğum yetkililerin ‘Sayın bakanımız, Tunceli’nin yabancısı sayılmaz.’ Açıklamaları, Sayın Bakanın daha öncede Tunceli’ye geldiğinin ifadesiydi.
Kadından Sorumlu Bakanın, kadına şiddetin törenin en çok yaşandığı Güney Doğu illerini ziyaret ederek geldiği Tunceli’de Töre yoktu. Kadına şiddetin en az yaşandığı illerden biriydi. Hatta birincisiydi. Sayın Bakanımız onun için gelmemişti. Sevdiği, değer verdiği Tunceli Halkının bütün sorunlarını dinlemek, Ankara’ya Hükümete götürmek için gelmiş olmalıydı.
ŞAROĞLU Oteli’nin üst katındaki büyük salonda verilen yemek daha önceleri Devlet büyükleri için verilen resmiyetli, protokollü, ağırlıklı yemeklere benzemiyordu. Sanki bir halk toplantısı yemeği gibiydi. Yemeğe, ev sahibi Sayın Valimizin yanında, Vali Yardımcıları, İlçe Kaymakamları, Emniyet Müdürü, Üniversitemizin Rektörü, Milletvekili Hüseyin Aygün, Sanayi Ticaret Odası Başkanı, Özel İdare Genel Sekreteri, AK Partili birkaç üyenin dışında Sayın Valimizin eşinin yakın dostları olan şehrin kenar mahallelerinde gece kondularda yaşayan yoksul şalvarlı, yazmalı, engelli insanlar katılmıştı. Salon deyim yerinde ise resmi olmayan, halktan insanlarla doluydu.
Yemek sonrası Sayın Bakanın bütün masaları gezerek o seçkin olmayan insanları tek tek sorması, onlarında sıcak, sempatik buldukları bakana sarılıp öpmeleri, rahatça sohbet etmeleri, alışık olmadığımız renkli görüntülerdi.
Bir basın mensubu olarak gidip ‘Hoş geldiniz’ dediğim Bakandan, Tunceli Halkı adına dileklerde bulundum. Dileklerimizin takipçisi olmasını Başbakana, Cumhurbaşkanına iletmesini nezaketen istedim. Tunceli’nin kalkınmasını sağlayacak projelerin hayata geçirilmesi, gerçekleşmesi için desteğini istedim. Projeleri hazırlayıp hayata geçirmek gerçekleştirmek isteyen, Tunceli Halkının güvenini, sevgisini kazanmış Sayın Valimizin projelerini gerçekleştirip
hayata geçirinceye kadar Tunceli’de ki görevinde kalması için yardımlarını istedim. Tunceli Halkının bu naçizane talebini Sayın Cumhurbaşkanımıza, Başbakanımıza iletmesini istedim. Mütevazı ve sıcak karşılayan Sayın Bakan,
gerekeni yapacağına söz verdi.
Yemeğe katılan Kaymakamlarla köşemde dile getirdiğim ilçenin sorunlarını konuştuk. Nazımiye İlçesi sınırları içinde kalan Düzgün Babadaki soygunu konuştuk. Ovacık Kaymakamı ile Gözeleri, yumurtlamak için Ovacığın sığ sularına gelen kırmızı beneklerin doğa katilleri tarafından gece katledildiklerini
konuştuk. Duyarlılığından, katliamları önlemek için aldığı tedbirlerden dolayı kendisine teşekkür ettim. Mazgirt ilçemin, palabıyık kaymakamı ile nihayet tanıştım.
Basında, bone biçimindeki başörtüsü ile bakan yardımcılığına getirileceği haberi yapılan Bakan danışmanın sahnede sazların eşliğinde alevi kültürüne özgü deyişleri yakından duymak için sahneye yakın yanımıza gelip oturması, söyleşilere adeta eşlik edercesine arzu ile coşku ile katılması, yemekli gecenin bir başka görüntüsüydü.
Yüzündeki gülümsemesi eksilmeyen ev sahibi Sayın Valimiz, misafirini ağırlamanın rahatlılığı, sıcaklığı içindeydi. Oda eşi gibi kenar mahallerden gelen çoğunluktaki misafirleriyle, dostları ile yakından ilgileniyordu.
Çarşıda gezip, esnafların halini hatırını soran, alışveriş yapan Sayın Bakan, halktan biri gibi mütevazı, sıcaktı. O, bir bakan gibi değil, misafirliğe gelmiş bir misafir gibiydi.
