Gazete yerine gidiyordum. Birkaç kişinin topluca sohbet ettikleri yerin kenarından geçerken, içlerinden biri, ayrılarak bana yöneldi. Selamlaşma sonrası nazik bir ifadeyle, ‘ Hocam sizi tanıyorum. Zaman zaman gelip gazete alıyorum.’ Ben bir Hristiyan’ım. Bizim bir kutlama yemeğimiz var. Katılır mısınız .’Dedi. Gazete yerinde beni bekleyenler vardı. Çok teşekkür ederek beni mazur görmelerini istedim. Gidemediğime çok üzülmüştüm. Misafirlerimi erken uğurlayarak, belki hala oradalar diye oraya koştum. Yoklardı. Gitmişlerdi. Yakındaki esnafa sordum. Bilgileri yoktu. Kutlama yerini bilmiyordum. Çok üzülmüştüm. Bizlerden beklentileri olan hemşerilerimizin, inançlarına saygı duymalıydık. Onların kutsal kabul ettikleri günlerinde, davetlerine katılmalıydık.
Araştırdım. Hıristiyanlıkta, özellikle ORTADOKS Kilisesinin inançlarında 12 YORTU ( 12 Hristiyanlık bayramı,) kutlamaları vardır. Noel kutlamalarından önce Hristiyanlıkta İSA Peygamberin doğum tarihi 24 Aralık diye kabul edilir. Bu günde Hristiyanlar, yemek ziyafeti vererek kutlarlar. 25 Aralıkta, İSA Peygamberin, KUDÜSE vardığı tarihtir. Kutlanan bir YORTU, bayramıdır. Bu günde de, ağaçlardan süsler yaparlar. İnançlarına göre İsa Peygamber, yerlere serili ağaçların üzerinde bindiği sıpayla Kudüs’e gitmiş. ağaç, yeşillik, SONSUZ HJAYATIN sembolü imiş.
Geçmiş yıllarda, ailece Egede bir yaz tatiline çıkmıştık. Kutsal MERYEM ANANIN mekânını ziyarete gitmiştik. Yoğun bir ziyaretçi trafiği vardı. MERYEM ANANIN, Selçuk ilçesine yakın BÜLBÜL DAĞINDA yattığına inanılır. Orta çağlarda ünlü bir kadın rüyasında MERYEM ANANIN, Bülbül dağında yattığını görür. Araştırmacılar yaptıkları araştırmalarda, rüyanın doğru olduğunu, MERYEM ANANIN mezarının, Anadolu’da, BÜLBÜL Dağında olduğu bütün dünyada kabul edilir.
24, 25 Aralık Hristiyanların, kutladıkları iki önemli kutsal YORTU bayramlarıdır. Böyle bir kutlamaya, davet edildiğim halde katılamayışıma, çok üzüldüm.
YENİ YILA GİRERKEN, yılbaşı kutlamalarını, NOEL bayramı olarak Hristiyan âlemi, büyük bir coşku ile günlerce kutlarken, bizim Müslüman ülkemizde de yeni yıla giriş bayramı olarak, büyük bir coşku ile kutlanır.
Geçmiş yıllarda, yeni yıla giriş, yılbaşı, daha büyük bir coşku ile kutlanırdı. Günler öncesinden hazırlıklar, yapılırdı. Kış mevsimi, yoğun kar yağışlı olurdu. Sokaklar, karla kaplı olurdu. Yeterince tarımın yapılmadığı ilimizde, köylüler, yılbaşı için hindi tavuk, horoz gibi kümes hayvanlarını besleyerek, yılbaşında, satarak, bir gelir elde ederlerdi. Migros, Şok, gibi Ünlü alışveriş merkezlerinin, olmadığı yıllardı. Özel siparişlerin dışında günlerce sokaklarda, hindi, horoz, pazarlanırdı. Yılbaşı öncesi gün alışveriş yerlerinde, özellikle manavların önünde kuyruklar oluşurdu. Alışveriş yerleri, bayram ederlerdi. Sokaklar, yılbaşı Milli Piyango biletlerini satan, çağrıştıran, seyyar satıcılarla çınlardı.
Pahalılığın tavan yaptığı, alım gücünün ortadan kalktığı bu günlerde, yılbaşı öncesi sokaklarda, piyango bileti satanlar olmayacaktır. Alış veriş mekânlarında, bir önceki yıllara oranla, alış veriş yoğunluğu da yaşanmayacaktır. Hindiler, zenginlerin, parası olanların, sofralarında konaklayacaklardır. Dar gelirliler, hatta orta tabaka, yılbaşı kutlamalarını, arzu ettikleri şekilde yapamayacaklardır. Yeni yılın şerefine yüzlerce kat pahalı olan içkiyle, buluşamayacaklar. kadeh kaldıramayacaklardır.
Geçmiş yıllarda, enflasyonun, pahalılığın olmadığı yıllarda, yılbaşı öncesi, oyuncak satan yerler, çocukların neşeli sesleri ile çınlardı. Vitrinler renkli ışıklarla, süslenirdi. Tatlıcılar, kuru yemiş, içki, satan büfelerin önünde kuyruklar oluşurdu. Şimdilerde, bunları görmek eskiye oranla çok az olacaktır. Hatta olmayacaktır.
Doğa katilleri, yılbaşı öncesi, yılbaşında, meze yapmaları için doğada katliam yaparlardı. Kınalılara, dağın süsleri dağ keçilerine, acımasızca kıyarlardı. Avlarlardı. Yılbaşında, zıkkımlansınlar. Diye katlederlerdi. Bu günkü gibi doğayı koruyan kurumlar, ekiplerde yoktu. Olsalardı bile normal doğal bir hakmış gibi müdahale etmezlerdi.
Yılbaşı gecesi, heyecanla beklenirdi. Genellikle yakın aile dostları, arkadaş çevresi belli yerlerde, evlerde, toplanır. Yılbaşını birlikte kutlarlardı. Eğlence yerleri dolar taşardı. Televizyonlarda, yılbaşı eğlenceleri bugünkülerden daha çok coşkulu, ünlü sanatçılarla sunulurdu. Çokça satılan kapışılan Yılbaşı piyango biletlerinin çekilişi, yeni yıla giriş saati, büyük bir heyecanla beklenirdi. Yeni yıla giriş, sokaklarda, bütün dünyada havai renkli ışıklarla, kutlanırdı. Yeni yılın şerefine kadehler, kaldırılırdı. İnternetin olmadığı yıllarda. Sabah, piyango biletlerine bakmak için gazete bayilerinde kuyruklar oluşurdu.
Yılbaşı, kutlamaları, büyük bir coşkuyla yapılırdı. Dini bayramların yanında yılbaşı kutlamaları, cep telefonlarının olmadığı yıllarda, basılı, tebrik kartları ile yapılırdı. Yeni yılın, sağlıklı mutlu geçmesi dilekleri, tebrik kartları ile yapılırdı. Tebrik kartları almak için yılbaşı öncesi kırtasiyelerin önünde kuyruklar oluşurdu. PTT önlerinde de tebrik atmak için kuyruklar oluşurdu.
Geçmiş yıllarda yaşanan o kutlamalar, tarih, anı, olurken, Yeni bir yıla,2023 yılına girmek için yılbaşını, hayat pahalılığın, zirvede olduğu, alım gücünün, hemen hemen yok olduğu koşullarda, kutlayacağız. Yeni yılın herkese, bütün dünyaya, insanlığa, sağlık, barış, mutluluk, getirmesi dileğiyle kutlayacağız.
Özelliklede, yeni yılda, ülkemizde yakın zamanda yapılacak genel seçimlerin, kavgasız, hukuk kuralları içinde, barışçıl, geçmesi yeni yıl için en büyük dileğimiz olacaktır.
Yeni Yıl, hepimize, bütün insanlığa kutlu olsun.
