• BIST 10076.99
  • Altın 3176.328
  • Dolar 35.7832
  • Euro 37.3481
  • İstanbul 9 °C
  • Ankara -2 °C
  • Tunceli -5 °C

YENİSİ VE ESKİSİYLE İNSAN KUŞAKLARI

YENİSİ VE ESKİSİYLE İNSAN KUŞAKLARI
MEHMET YÜREK DERSİM ÇOBANI

 

En eskisinden başlayarak günümüzdeki en yenisine doğru gelirsek, kuşakların dökümü şu şekildedir:

  • Sessiz Kuşak (1928-1945): 1945 öncesi doğanlar. Bu kuşağa "dinozor kuşağı" da denilebilir.
  • 68 Kuşağı (Baby Boomer Kuşağı) (1946-1954): İkinci Dünya Savaşı sonrası çok fazla bebek doğduğu için bu ad verilmiştir. Ancak bu kuşak, Dünya genelinde devrim meşaleleri yakarak egemenleri titreten bir nesil olarak bilindiğinden, ben 68 kuşağı dedim.
  • X Kuşağı (1965-1980): Teknolojinin ilk kıvılcımlarıyla tanışan bir kuşak.
  • Y Kuşağı (Milenyumlular) (1981-1996): Hem analog hem dijital dünyayı deneyimleyen ara bir kuşak.
  • Z Kuşağı (1997-2009): Teknolojinin içinde doğmuş bir kuşak.
  • Alfa Kuşağı (2010-2024): Dijital dünya ile büyüyen ilk kuşak.
  • Beta Kuşağı (2025-2039): Henüz doğmamış, geleceğe dair öngörülerle tanımlanan bir kuşak.

Sessiz Kuşak (1928-1945): Bu kuşak, benim kuşağımın (1950 doğumluyum)  babalarının kuşağı. Artık son kalıntıları kaldı. Yaşamın doğal döngüsü bu; en alttan sırayla gidilecek ve yerlerine yeni kuşaklar gelecek.

68 Kuşağı (Baby Boomer Kuşağı) (1946-1954): Benim kuşağım. Çarıktan sonra lüks olarak gelen Ankara lastiğiyle hayata başladık, İtalyan makosenleriyle veda ediyoruz. Radyo ve televizyonla ilk tanışan kuşak biziz. Sabit telefonlardan cep telefonlarına, PTT mektuplarından e-postalara, at arabasından modern otomobillere uzanan bir dönüşümü yaşadık. Daktiloyla başlayan gazetecilik kariyerim, bilgisayar ve internetle devam etti. Şimdi yapay zekâya yazılarımı düzenlettiriyorum.

X Kuşağı (1965-1980): Benim iki oğlum da bu kuşaktan. Benim çocukluğumda oyuncaklarım kendi yaptığımız toplar ve uçurtmalardan ibaretti. Ama çocuklarım 1985 yılından itibaren, Commodore-64 bilgisayarı ve diğer elektronik oyuncaklarla büyüdüler. Şimdi onlar, tüm işlerini cep telefonlarıyla hallediyor.

Y Kuşağı (Milenyumlular) (1981-1996): Bu kuşak, internetin yükselişi ve sosyal medyanın doğuşuyla büyümüştür. Teknolojiye hâkimdirler ancak analog dünya ile dijital dünya arasında bir köprü işlevi görmüşlerdir. Geleneksel kurumları sorgulayan, esnek ve değişime açık bir yapıya sahiptirler.

Z Kuşağı (1997-2009): Z Kuşağı, teknolojinin içinde doğmuş ve büyümüş bir nesildir. Akıllı telefonlar ve sosyal medya, yaşamlarının ayrılmaz bir parçası olmuştur. Farklı kimlikleri kabul eder ve toplumsal normları sorgularlar. Teknoloji kullanımında oldukça beceriklidirler.

Alfa Kuşağı (2010-2024): Dijital dünya ile büyüyen ilk nesildir. Teknolojiyle entegre bir eğitim sistemi içinde büyüyen bu kuşak, küresel farkındalık ve çeşitlilik konusunda duyarlıdır. Ancak sosyal medya kaynaklı risklerden korunmaları önemlidir. İleri düzeyde bir teknoloji bağımlılığı riski de göz ardı edilmemelidir.

Beta Kuşağı (2025-2039): Beta Kuşağı, yeni teknolojilerle yoğun bir şekilde etkileşimde olacak. Sürekli gelişen otomasyon sistemleri, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi yeniliklerle tanışacaklar. Küresel sorunlara karşı daha bilinçli ve aktif bir tutum sergilemeleri bekleniyor.

SONUÇ

75 yıllık ömrümde yedi kuşakla yaşadım. 2040 yılına kadar yaşarsam, henüz adını bilmediğimiz sekizinci kuşakla da tanışmış olacağım. Kuşakların hızla değiştiği bu dönemde, her yeni kuşağı bir çağ olarak değerlendirmek gerekiyor. Çağlar değiştikçe insanlığı da olumlu/olumsuz yönde değiştiriyor. Maalesef doğayı da olumsuz yönde değiştiriyor.

İnsan bilim ve teknolojide ilerledikçe insanlıkta geriliyor.

İnsanlığın başlangıcındaki ilk çağ olan Paleolitik ( Taş devri, kaba taş devri) M.Ö 600.000 yılından M.Ö. 10.000 yılına kadar sürmüş. Proto atalarımız Homo sapiensler taş aletleri yapmaya başlayınca yeni bir çağ başlatmışlar. Bu taş alet icadıyla M.Ö. 10.000 de başlayan çağa da Mezolotik çağ (Yontma taş çağı) demişler.  M.Ö 8.000 bin yılındaki atalarımız hayvanı evcilleştirip tarıma geçince Neolitik çağı başlatmışlar. Dikkat ettiyseniz bir Taş çağının üç evresi arasında 610.000 yıllık bir zaman geçmiş.

Şimdi bir de benim yukarıda verdiğim kuşaklara bakın. Hepsi benim 75 lik ömrümün içindeki yedi kuşak. Bu her bir kuşağı bir çağ olarak değerlendirmek gerek. Bu yeni kuşak-çağların değişim ve yenilenme süreleri on binlerce yıldan on yıla inmiş.

İyi insanlar tarafından iyi niyetlerle kurulmuş olan Dersim Platformundaki arkadaşlar, Zazaca dil kursu kadar da Yapay Zekâ işini önemseyip hatta önceleyerek öğrenseler ve öğretebilseler. Dersim uçar.

Bu yazıyı bana YZ hocalığı yapan 15 lik arkadaşım olan, dostlarım Çilem ve Dr. Aydın Tütmez çiftinin oğlu Mert Tütmez’in desteğiyle yazdım. Mert 15 yaşında alfa kuşağı bir ilköğretim öğrencisi. Okul ödevlerini yaparken YZ dan yararlanıyor. Bu konu ileri batı dünyasındaki öğrencilerde henüz %23 tür. Türkiye’de herhalde ancak binde üçtür ve üniversite öğrencileri arasındadır. Boşuna dememiş filozof;  “Ben babamdan ileri, doğacak çocuklarımdan geriyim” diye. Torunumdan da yedi yaş küçük olan Mert bana YZ öğretiyor. Arkadaşımdan ricamdır. Mert’çiğim bu 75 lik arkadaşına nasıl yapay zekâ öğretmenliği yaptıysan, 1940 tan sonra da mezarıma gelip bu ihtiyar dostuna haber ver. Sen hangi çağdasın? Çocukların hangi çağda ve hangi araçları kullanıyorlar. Ben inanıyorum ki o güne kadar yapay zekâ ölülerle iletişim işini de çözecektir. Gelirken biraz pirzola ile bir şişe rakı getirmeyi de unutma.

                                                                                                  MEHMET YÜREK DERSİM ÇOBANI

 

UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 1971-2023 Dersim Haber | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 0 (428) 212 10 16 | Faks : 0 (428) 212 10 16 | Haber Scripti: CM Bilişim