‘Zaman her şeyin ilacı, hepsi geçecek ve her şey çok güzel olacak.’
Günlük hayatımızda yaşadığımız birçok olayda bu cümleyi çok sık duyarız. Peki bu cümlenin doğruluk payı nedir ve bu cümle ne derece etkilidir? Bunu hiç düşündük mü?
Kişi, bazı zamanlarda üstesinden gelemediği ve çözmek için çaba göstermek istemediği durum ya da sorunlara bu bakış açısı ve düşünce ile yaklaşabilmektedir. Bunu yapmasının amacı ise kimi zaman kendisini ya da karşısındaki kişiyi rahatlatabilmek kimi zaman da var olan durum ya da problemden kaçabilmektir. Bu da kişinin yaşamsal deneyimleri sonucunda karar verdiği ve vardığı bir sonuçtur. Kendisini korumak isteyen ve rahatlatmak isteyen birey, deneyimlediği bir takım düşünce ve davranışları karşılaştığı olaylarda uygulayarak bilinçli ya da bilinçsiz bir şekilde savunma mekanizmalarını devreye koyar.
Peki bu yaklaşım ve bu cümlenin hayatımızdaki doğruluk ve işlevsellik payı nedir?
Bu yaklaşım bazı durumlarda işe yararken bazı durumlarda tam aksine kişiye zarar verebilmektedir. Şunu unutmamalıyız ki hayattaki her şeyi zamana bırakamayız. Zamana bırakabileceğimiz durumlar ile zamana bırakmayacağımız durumlar farklıdır. Her şeyi zamana bırakırsak hayatımızdaki problemlerin çoğalma olasılığı her zaman daha fazla olacaktır.
Örneğin; bir çiçeği suladıktan ve o çiçeğin bakımını yaptıktan sonra o çiçeğin güzelleşmesi ve büyümesini zamana bırakabilirsiniz. Meyve verecek bir ağacın bakımını yaptıktan sonra o meyvenin çıkması ve olgunlaşmasını zamana bırakabilirsiniz. Bazı yaraların iyileşmesini zamana bırakabilirsiniz. Bu örnekler gibi daha birçok şeyi zamana bırakabilirsiniz fakat bazı şeyler var ki o şeyleri hiçbir zaman zamana bırakmamalısınız. Çünkü bazı şeyleri zamana bırakmak yerine o şeylerin çözümü ve gelişmesi için çaba göstermeliyiz, farklı yöntemler denemeliyiz, seçenekler oluşturmalıyız.
Örneğin ticari girişimler çoğu zaman çaba ve farklı çözümlerle aktif olabilmeyi gerektirir. Ticarette zamana bırakıp gelişmesi gereken alanlar sınırlı sayıdadır. Bir armudun olgunlaşmasını zamana bırakabilirsiniz fakat ticari hayatta armut piş ağzıma düş demek zordur. Zamana bırakmak yerine çabalamalısınız, var olan sorunlara yeni çözümler aramalısınız ve yeni stratejiler geliştirmelisiniz. Konfor alanınızı korumanın ve geliştirmenin yollarını aramalısınız. Hayat ile iç içe daha fazla nasıl uyum içinde yaşayabilirim diye bunun seçeneklerine göz atmalısınız. Başka bir alandan daha örnek verelim; böbreklerinizde bir ağrı olduğunu düşünün ve diyorsunuz ki ‘bu ağrı zamanla geçer biraz zamana bırakayım.’
Sizce bu durum zamanla geçebilecek bir durum mu, zamanla geçme olasılığı nedir? Yoksa zamanla sizin için her şey daha mı kötü olur? Tabii ki de zamanla bu ağrının artma olasılığı her zaman daha fazladır. Fakat çözümünü uyguladıktan sonra zamana bırakabilirsiniz işte o zaman, zamana bırakmak işe yarayacaktır. Eğer bir problem varsa bu problemin önce nedenini sonra da çözümünü araştırılmalısınız. Ancak bu şekilde var olan bir problem çözülebilir.
Danışanlarımda çok sık karşılaştığım bir durumu da kısa bir diyalog ile örnek vermek istiyorum…
Ben: Daha önce eşinizle aranızda şiddetle ilgili bir deneyimizin oldu mu?
Danışanım: ‘Evet Mert bey. Sık sık şiddet görüyorum sürekli şiddete maruz kalıyorum ama zamanla düzelir inşallah.’
Ben: Bu durum kaç yıldır devam ediyor?
Danışanım: Hocam kısacası ben evlendiğim ilk zamanlardan beri şiddet görüyorum yaklaşık 14-15 sene olmuştur.
Ben: Peki 14-15 senelik var olan bu durumu çözmek için bir şeyler düşündünüz ya da yaptınız mı?
Danışanım: Sabrediyorum hocam, Allah büyüktür, zamanla o da düzelir elbet.
Ben: 14-15 senedir sabrettiğiniz ve zaman bıraktığınız bu durumun çözüldüğünü ya da iyileştiğini hissediyor musunuz ya da iyiye gittiğini?
Danışanım: Yok hocam sorunlarda artış var ama azalma yok. Biraz da çocuklarım için sabrediyorum.
Ben: Peki bu sabretme size nasıl hissettiriyor?
Danışanım: Valla Mert hocam size bir şey diyim mi tükendim artık, kolumu kaldıracak halim kalmadı, hayat sevincim kalmadı ama sabretmeye çalışıyorum.
Şimdi bu diyaloğu okudunuz ve soruyorum size, 14-15 yıldır var olan bir problemi zamana bıraksanız düzelir mi? Zamana mı bırakmak gerekir yoksa çözüm mü aramak gerekiyor? Bu soruların cevabını zaten bildiğinizi düşünüyorum. Bu tür problemler armut değil ki zamana bırakalım da olgunlaşsın daha tatlı daha sağlıklı olsun… Bu nedenle bazı problemleri zamana bırakmamalıyız her zaman bir çözüm aramalıyız, çözüm üretme çabası içinde olmalıyız ve problemleri zamana bırakıp çözülecek diye düşünerek kendimizi yanıltmamalıyız.
Şunu unutmayın güzel insanlar ‘Zaman, bir gülün açıp güzel kokmasını da sağlar o gülün solmasını da. Zaman, kimi zaman ilaç görevi görürken kimi zaman da insanı öldüren, hayatı tüketen bir zehir görevi görür. Zamanı nerede kullandığınıza dikkat etmezseniz var olan zamanın oyuncağı haline gelirsiniz ve sonunda hayatınızın bitme noktasına yaklaştığınızda koskoca bir ‘keşke’ kelimesini kullanırsınız.
Sevgiler…
