ZARARLI BARAJLARA, KANSER YAPAN NÜKLEER ENERJİLERE, ALTARNATİF ENERJİLER

   Sanayi Ticaret Odamız, Tunceli Halkının öncelikli önemli bir sorunu hakkında Tunceli halkını, aydınlatmak için ülkenin hatta dünyanın sayılı bilim adamlarından Marmara Üniversitesi fizik, nükleer, bilim profesörü TANAY SITKI UYARI’yı, Tunceli’ye davet etmiş. Daha önce Tunceli’ye gelmiş, Tunceli’yi tanımış sevmiş Profesör, Sanayi Ticaret Odası Başkanımızı, kırmamış gelmiş.
   Sanayi Ticaret Odamızın, Odalarının toplantı salonunda düzenlediği nükleer ve hidrolik enerjiye alternatif, YENİLENEBİLİR Enerji konferansı, önemli tarihi bir konferans oldu.
   Soğuk, yağışlı günün geç saatlerinde düzenlenmesine rağmen, ilgi ve katılım büyüktü. Başta Sayın Valimiz olmak üzere, Belediye Başkanımız, İlin ileri gelen bürokratları, Üniversitemizin bilim adamları, Siyasi parti temsilcileri, Sivil toplum örgütlerinin temsilcileri bu önemli konferansı izleyen konuklardı.
   Dünyanın sayılı ekolojik hazinelerinden olan, Munzur Vadisi ile Pülümür Vadisinde kurulmak istenen baraj canavarlarını, istemeyen Tunceli Halkının haklılığını bilimsel olarak ortaya koyan, açıklayan tarihi bir konferanstı.
  Ülkemizin hatta dünyanın önemli bir doğa hazinesi olan her iki vadimiz, dünyanın başka bir yerinde bulunmayan ender türleri barındıran, yaşatan bir doğa hazinesidir. Dünyanın büyük bir kısmının karla örtüldüğü mevsimde, mevsimin flaş doğa görüntüsü fotoğrafı, bu ünlü vadilerin birinde dünyaya servis edildi. Beyaz karların üstünde iki yavrusu ile birlikte korkusuz güvenli bir şekilde yürüyen, türü yok olma tehlikesi ile dünya koruma listesine alınan, yaban kedisi Vaşaklar, dünyanın bir başka yerinde bu kadar özgür, bu kadar güzel görüntülenmemişlerdi.
   İşte bu ünlü vadilerimizi, boğmak isteyen baraj canavarlarına alternatif enerji kaynaklarını konuşmak için Sanayi Odamızın düzenlediği konferans, bu ünlü vadilere kurulmak istenen hidrolik santrallerin, gerçek maliyetini tahribatını bilimsel olarak ortaya koydu.
   Kurulacak barajlarla, bu her iki vadide yaşayan nadir bitki ve hayvan türlerinin, insanlığa fatura edilecek kaybının matematiksel olarak hesaplanamayacak kadar büyük olduğu da bilimsel olarak açıklandı.
   Nükleer enerjiyi, yaşam için tehlikeli gören üretici gelişmiş ülkeler bu enerjiden çoktan vazgeçmiş iken, bizim gibi ikinci dünya ülkeleri, hala bu santralleri kurarak ülkelerini nükleer atık deposu yapmaya çalışmaktadırlar.
    Rüzgâr zenginliği, bizim ülkemizin yarısı kadar olan Almanya ülkesini rüzgâr enerjisi üreten rüzgârgülleri, santralleri ile donatırken aynı rüzgâr santrallerinin, bizim rüzgâr zengini ülkemizde kurulmasına bahanelerle izin verilmemektedir. İzin verilmesi, baraj yapımlarından köşeyi dönmek isteyen şirketlerle ülkemizi, nükleer atık deposu yapmak isteyen kapitalist ülkelerin çıkarlarına engel olacağından, izin verilmesinde zorluk çıkarılır.
   Hidroelektrik santralleri için kurulacak barajlar, milyonlarca hatta milyarlarca, dönüm doğayı üstündeki zenginliği canlılarla sulara boğup yok ederken, rüzgâr santrallerinin kurulacağı birkaç dönüm alana tarım arazisi diye izin verilmek istenmemektedir.
    Avrupa, Amerika 1980 yılında rüzgâr güneş enerjisi kullanmaya başlarken biz hala ülkenin doğa zenginliğini, yok eden barajları insanımızı kanser yapan, nükleer enerjinin peşinden koşuyoruz.
    Ünlü bilim adamı Profesör, Rüzgâr enerjisi ile güneş enerjisinin kömürle, nükleer yakıtla çalışan santrallerle, barajlarla çalışan hidroelektrik santrallerine alternatif enerji kaynakları olduğunu, alternatif enerji kaynaklarının, doğa ve insan yaşamı için zararsız temiz enerji olduğunu, bunları üretmenin fazla maliyeti olmadığını, güneşi bol olan ülkemizde, isteyen herkesin oturduğu binada enerji üreten güneş pilleri ile bu temiz enerjiyi üretebileceğini, rüzgarı yüksek tepeleri bol olan ülkemizde, Tunceli’de rüzgar santrallerinin kurulabileceğini, bilimsel verilere dayandırarak açıkladı.
    Yaklaşık üç saate yakın süren sunumu ve konferansı dikkatle izleyen, sürekli not alan Sayın Valimiz onunla da yetinmedi. Konferans sonrası, profesörle bir saat daha görüşerek, Tunceli’de alternatif enerji üretip üretemeyeceklerini bunun için nelere gereksinme duyacaklarını neler yapabileceklerini sordu.
    Temennimiz Sayın Valimizin, önderliğinde, Belediye Başkanlığımızın katılımı ile Şehrimiz alternatif enerji üreten sıfır karbonlu Bursa, Trabzon şehirleri gibi alternatif enerjisini üreten, üçüncü kent olur. Buda bir ilk bir devrim olarak tarihe, Tunceli tarihine geçer.
    Sanayi Ticaret Odamız, tarihi önemli bir adımın atılmasına öncülük etti. Yenilikçi, girişimlerine bir yenisini ekledi.
    Daha da ekleyeceğini, umduğumuz gibi.
    Sayın Profesör, küresel hapishane diye tanımladığı, yaşamı çevresini korumanın hepimizin insanlık görevi olduğunu söyledi.
    +    +   +
    Karadeniz Bölgesinin, harika doğasını tahrip etmek için kurulmak istenen HESLERE karşı, Karadeniz Halkının açtığı isyan bayrağının benzerini Elazığ, Kovancılarda kurulmak istenen HESLERE karşı Kovancılar Halkı açtı.
     MEZOPOTAMYA’YI doğuran besleyen Dersimin iki ünlü nehrinin oluşturduğu, dünya hazineleri arasında sayılan, ulusal milli park dokunulmazlığı giydirilen iki doğa harikası olan vadilerimizi, yok etmek için kurulmak istenen HESLER, Dersim Halkını ikinci kez sürgüne tabi tutacaktır.
    1938 Yıllarında, isyan etmediği halde, isyan ettiği gerekçe gösterilerek sürgün edilen, Dersim Halkı, 2.inci kez sürgün edilmesine izin vermeyecek, Karadeniz Kovancılar Halkı gibi, hukuk devletinde hakkını arayacak. İsyan bayrağını açacaktır.