Günlerdir süregelen festival tartışmalarına dair hemen hemen herkes görüş ve önerilerini belirtti. Gelinen aşamada iki farklı görüş ortaya çıkmış gibi görünüyor. İlki net bir şekilde pandemi koşullarından kaynaklı festivalin yapılmamasına ilişkin görüş. İkincisi ise festivalin Dersim coğrafyasının tamamına yayılarak, köylere, mahallelere, ilçelere kadar uzanan, lokal, küçük, ancak festivalin bağlamından koparılmadan yapılmasına dair görüş.
1. SÜREÇ NASIL GELİŞTİ?
Her yıl olduğu gibi, yine bu yıl da belediye meclisinde festivalin yapılması yada yapılmamasına ilişkin bir karar oylamaya sunuldu. Oylamada HDP'li meclis üyeleri "festival yapılsın" yönünde oy kullandı. Emek Partili meclis üyeleri ise "festival yapılmasın" diyerek aksi yönde görüş belirterek oylamaya katıldı. Esasen belediye meclisinde alınan bu karar rutin bir karardı. Her yıl yapılan, oylanan bir karardı. Tıpkı geçmiş yıllarda olduğu gibi. Resmi yazışmaların yapılabilmesi için bu yönde karar alınıyor, ardından süreç işletilmeye başlanıyordu.
2. EMEP'İN TUTUMU DEĞİŞMEDİ
Belediye meclisinde "festival yapılmasın" diyen Emek Partisi'nin tutumu ve tavrı süreç içerisinde değişmedi. "Festival bir ihtiyaç mıdır?" başlığıyla yapılan açıklamada kısaca pandemi koşullarından kaynaklı halk sağlığının öncelenmesi gerektiği ifade edildi.
3. YAPILSINDAN YAPILMASINA...
HDP'li meclis üyeleri ise "festival yapılsın" yönünde oy kullanmıştı ancak süreç içerisinde yapılan iç tartışmalarda fikir değişikliğine gidildi. Yine geçtiğimiz günlerde HDP'den yapılan açıklamada, "Parti olarak düşüncemiz büyük kitlelerin bir araya geleceği etkinliklerden uzak durulması ve bu yıl da festivale ara verilmesidir" ifadelerine yer verildi. *** 29, 30, 31 Temmuz, 1 Ağustos tarihlerine yapılması planlanan festivale yaklaşık 2 haftalık bir süreç kaldı. Ancak tartışmalar halen devam ediyor.
4. FESTİVAL DEYİNCE AKLIMIZA NE GELİYOR?
Bildiğiniz gibi 1998 yılında “Tatilini Dersim’de geçir” kampanyasının ardından 1999 yılında ilk kez yapılmak istenen Munzur Kültür ve Doğa Festivali çeşitli engellemeler nedeniyle ertelenmişti. Ancak 2000 yılına gelindiğinde ise bu kez Munzur Kültür ve Doğa Festivali yapıldı. O tarihten bu yana da geleneksel olarak her yıl yapılan Munzur Kültür ve Doğa Festivali, 2020 yılında pandemi nedeniyle yapılmamıştı. En son yapılan festival 2019 yılında gerçekleştirilmişti. Açıkçası festival süreç içerisinde bağlamından koparak stadyum konserlerine evrilmeye başladı. Büyük kalabalıkların ve kitlelerin bir araya geldiği konserler festivalin ana gövdesini oluşturmaya başladı. Dışarıdan gelen insanların merak ettiği tek şey 'hangi sanatçının sahneye çıkacağı' meselesinden ibaret oldu. Maalesef ki bu durum kültürel hafızanın kaybolmasını beraberinde getirdi.
5. YENİ BİR FESTİVAL TANIMI
Ancak şimdilerde ise festivalin içeriği ile ilgili önemli düşünceler ortaya atılıyor, yeni fikirler filiz veriyor. Konser, yürüyüş, basın açıklaması dışında güncel konuların irdeleneceği paneller ve forumlar planlanıyor. Tarımsal kalkınma, kooperatifçilik ve şifacılık geleneği üzerine forumlar planlanıyor. Tüm bunlarla birlikte müzik, resim, heykel, sinema gibi atölyelerle festival içeriğinin zenginleştirilmesi düşünülüyor. Tüm bu aktivitelerin köylere, mahallelere, ilçelere yayılması öngörülüyor. Yani sandığınız gibi stadyumda binlerce kişinin katıldığı klasik festival algının dışında bir iş yapılmak isteniyor. Daha lokal, küçük ve kentin tamamına yayılmış...
6. ZATEN HER YER FESTİVAL GİBİ DEĞİL Mİ?
Hepimiz bu şehirde yaşıyoruz. Anlatmaya gerek yok. Görüyorsunuz. Her gün tıka basa dolu 3-4 düğünün olduğu bu kentte, gelinen aşamada araç park etmeye yer bile bulamadığımız bu kentte, kalabalıkların, mangal dumanının iki vadiyi de kapladığı bu kentte, kıraathanelerde bir masaya 7 kişinin oturup okeye döndüğü bu kentte zaten her yer festival gibi değil mi?